4602
bu entryi ekşide paylaşılan bir yazıyı sözlüğe taşımak adına açılan bir başlığa yazmıştım ama haklı olarak başlık silindi. ben de boşa gitmesin diye burada paylaşıyorum. bol küfürlü*, galatasaray taraftarının son haftalarda yerli yabancı ayrımı konusunda hamza hocayı yerden yere vurarak iyice fenerbahçe taraftarına benzediğinden dem vuran bir yazıydı. yerli oyunculara gereken değeri verdiğimizde de başarıya ulaşabileceğimizi savunmuştu.
öncelikle üslubunun savunulacak bir tarafı yoktu. gelene geçene küfrederek zaten yazısını antipatik hale getirmiş. o küfürlerden sonra istersen iki kere iki dört yaz insanlar çok kaale almaz. yalnız bu üslup meselesinin açılması iyi oldu. hamza hocayı ve takımdaki başkalarını hunharca eleştiren yazarların 1 aydır anlamak istemediği bir mevzu var. sanıyorlar ki biz hamza hocanın ve ya bir başka ismin sonuna kadar arkasındayız. eleştirmeyin demiyoruz ki, aksine sezon içindeki kusurlarının farkında olunması güzel bir şey. kimse mükemmel bir hoca olduğunu iddaa etmiyor. adamı eleştirin ama eleştirirken de üsluba dikkat edin bi zahmet. nasıl küfürlerden dolayı ekşideki bu yazarın anlatmak istediği şeyleri dikkate almıyorsak, buradaki bazı entryleri de yazarının üslubundan dolayı dikkate alamıyoruz. tabi ki bu entrylerin çoğundaki üslubu küfür etmekle bir tutmuyorum ama bir insana kanıtı olmadan hırsız demek mesela en az küfür kadar yanlış bir olay. umarım yazar arkadaşlar biraz empati kurup demek istediğim şeyi anlarlar.
yazarın anlatmaya çalıştığı şeye gelirsek, katıldığım tek nokta kendi oyuncularımızı rakip takımdakilerle karşılaştırırken çok küçümsediğimiz. burada rvp-umut kıyası gibi bir şeyden bahsetmiyorum. mesela semih kaya bunun için çok güzel bir örnek. ilk oynadığı yıllarda gösterdiği performans ortadayken son bir yıldaki formuyla tabiri caizse adeta itin götüne sokulmaya başlandı. yazarla katılmadığım nokta ise; 2006 şampiyonluğu bizim için çok özel olsa da neden sürekli orhan ve cihan gibi isimlerle şampiyon olmak isteyelim ki? 100 milyarlık semih örneğini verdiği kadroda eboué gibi kaliteli bir bek vardı mesela. onu yerine orhan ak gibi bir isim olsaydı, muhtemelen 9 puanlık bir fark atamayacaktık. yerlileri korurken aynı kadrodaki yabancıların yaptığını görmezden gelmek yanlış. yabancı sınırının 14'e kadar çıkarıldığı yerde yerlilerin üstüne düşelim demek de yanlış. ikisi de olmadan şampiyonluk çok zor. bu yüzden dengeyi iyi kurmak lazım.
son olarak tekrar yazmak istiyorum: üslup önemli.
öncelikle üslubunun savunulacak bir tarafı yoktu. gelene geçene küfrederek zaten yazısını antipatik hale getirmiş. o küfürlerden sonra istersen iki kere iki dört yaz insanlar çok kaale almaz. yalnız bu üslup meselesinin açılması iyi oldu. hamza hocayı ve takımdaki başkalarını hunharca eleştiren yazarların 1 aydır anlamak istemediği bir mevzu var. sanıyorlar ki biz hamza hocanın ve ya bir başka ismin sonuna kadar arkasındayız. eleştirmeyin demiyoruz ki, aksine sezon içindeki kusurlarının farkında olunması güzel bir şey. kimse mükemmel bir hoca olduğunu iddaa etmiyor. adamı eleştirin ama eleştirirken de üsluba dikkat edin bi zahmet. nasıl küfürlerden dolayı ekşideki bu yazarın anlatmak istediği şeyleri dikkate almıyorsak, buradaki bazı entryleri de yazarının üslubundan dolayı dikkate alamıyoruz. tabi ki bu entrylerin çoğundaki üslubu küfür etmekle bir tutmuyorum ama bir insana kanıtı olmadan hırsız demek mesela en az küfür kadar yanlış bir olay. umarım yazar arkadaşlar biraz empati kurup demek istediğim şeyi anlarlar.
yazarın anlatmaya çalıştığı şeye gelirsek, katıldığım tek nokta kendi oyuncularımızı rakip takımdakilerle karşılaştırırken çok küçümsediğimiz. burada rvp-umut kıyası gibi bir şeyden bahsetmiyorum. mesela semih kaya bunun için çok güzel bir örnek. ilk oynadığı yıllarda gösterdiği performans ortadayken son bir yıldaki formuyla tabiri caizse adeta itin götüne sokulmaya başlandı. yazarla katılmadığım nokta ise; 2006 şampiyonluğu bizim için çok özel olsa da neden sürekli orhan ve cihan gibi isimlerle şampiyon olmak isteyelim ki? 100 milyarlık semih örneğini verdiği kadroda eboué gibi kaliteli bir bek vardı mesela. onu yerine orhan ak gibi bir isim olsaydı, muhtemelen 9 puanlık bir fark atamayacaktık. yerlileri korurken aynı kadrodaki yabancıların yaptığını görmezden gelmek yanlış. yabancı sınırının 14'e kadar çıkarıldığı yerde yerlilerin üstüne düşelim demek de yanlış. ikisi de olmadan şampiyonluk çok zor. bu yüzden dengeyi iyi kurmak lazım.
son olarak tekrar yazmak istiyorum: üslup önemli.