3783
genelin aksine konuşmalarının büyük kısmına katılıyorum genelde. taraftarın hoşuna gitmeyecek ama doğru olan şeyler söylüyor, lafını esirgemiyor. bunlar tamam ama her ağzını açtığında açık açık yabancı düşmanlığını belli ediyor. yabancı düşmanlığı da demeyelim de doğrusu türk hayranlığı. bunun da en büyük sebebi muhtemelen yabancı dili olmaması. beklenenden daha başarılı bir performans göstereceğine inanıyorum bu sezon. hatta önümüzdeki sezon da ama borçlarımızı daha yönetilebilir bir seviyeye çektiğimiz an bir dakika beklemeden kendisiyle yolları ayırmamız gerekir. gözünü daha yukarıya dikmiş bir galatasaray'da şu anki mentalitesiyle hiç bir geleceği yok. otursun kalksın bu sezonunu yabancı dil öğrenmeye ve yerli yabancı çalıştırdığı tüm sporculara aynı gözle bakmayı öğrenmeye ayırsın.
kendisi sanıyor ki yabancı sayısı artarsa sahada canını dişine takacak oyuncu sayısı azalacak. yerlilerin forma aşkı onların mücadelesini artırıyor. o iş öyle değil hamza hocam. birisi gerçekten galatasaraylı olduğu için mücadele eder, diğeri başka şey için. başka şey para da olabilir, galatasaray'da oynamanın getirdiği prestiji korumak da. bunların hepsi profesyonel sporcular. sahada ne için mücadele ettiklerinin önemi yok. yeter ki mücadele etsinler. en basitinden muslera, chedjou, melo, sneijder gibi adamlar var bu takımda. bu adamların hiç biri galatasaraylı doğmadılar ama hem o türk'lerden 5 kat yetenekliler hem de en az onlar kadar istiyorlar. siz hiç real madrid'in barcelona'nın sahada bizimkiler gibi gevşek gevşek maçlar çıkardığını gördünüz mü? göremezsiniz. bu takımların ikisinde de 15'er tane yabancı oyuncu var şu an. hiç biri bu takımların aşığı değil ama barcelona'da real madrid'de oynamak her futbolcu için bir gurur kaynağı. avrupa'da aynı durumda onlarca takım var ve son yıllardaki çizgisiyle de galatasaray da bu takımlardan biri olabilecek kalibrede ama siz bunu yerli oyunculara forma garantisi vererek değil herkesin ama herkesin vazgeçilebilir olduğunu göstererek, giden herkesin yerinin dolabileceğini göstererek yapabilirsiniz. yoksa biri elini iter, diğeri trip atar, sezonun en kritik maçında bütün takım sahada gevşek gevşek dolaşıp bir gol atıp üstüne yatma planı yapar.
yabancı-türk diye bir ayrım yoktur. isteyen ve istemeyen futbolcu ayrımı vardır. ne için istiyorsa istesin, yeter ki istesin.
kendisi sanıyor ki yabancı sayısı artarsa sahada canını dişine takacak oyuncu sayısı azalacak. yerlilerin forma aşkı onların mücadelesini artırıyor. o iş öyle değil hamza hocam. birisi gerçekten galatasaraylı olduğu için mücadele eder, diğeri başka şey için. başka şey para da olabilir, galatasaray'da oynamanın getirdiği prestiji korumak da. bunların hepsi profesyonel sporcular. sahada ne için mücadele ettiklerinin önemi yok. yeter ki mücadele etsinler. en basitinden muslera, chedjou, melo, sneijder gibi adamlar var bu takımda. bu adamların hiç biri galatasaraylı doğmadılar ama hem o türk'lerden 5 kat yetenekliler hem de en az onlar kadar istiyorlar. siz hiç real madrid'in barcelona'nın sahada bizimkiler gibi gevşek gevşek maçlar çıkardığını gördünüz mü? göremezsiniz. bu takımların ikisinde de 15'er tane yabancı oyuncu var şu an. hiç biri bu takımların aşığı değil ama barcelona'da real madrid'de oynamak her futbolcu için bir gurur kaynağı. avrupa'da aynı durumda onlarca takım var ve son yıllardaki çizgisiyle de galatasaray da bu takımlardan biri olabilecek kalibrede ama siz bunu yerli oyunculara forma garantisi vererek değil herkesin ama herkesin vazgeçilebilir olduğunu göstererek, giden herkesin yerinin dolabileceğini göstererek yapabilirsiniz. yoksa biri elini iter, diğeri trip atar, sezonun en kritik maçında bütün takım sahada gevşek gevşek dolaşıp bir gol atıp üstüne yatma planı yapar.
yabancı-türk diye bir ayrım yoktur. isteyen ve istemeyen futbolcu ayrımı vardır. ne için istiyorsa istesin, yeter ki istesin.
