4576
fikir ayrılığına düşmüş taraftardır. bu fikir ayrılığının temeli baya bi öncesinden oluşmuştu, şimdi oralara girmeyeceğim ama aysal-terim kavgası bu fikir ayrılığını artık gün yüzüne çıkardı. bugün hamza hoca'ya sonuna kadar güvenenler genelde terim sempatizanı kişiler. hamza hocaya muhalefet edenler ise genelde aysal sempatizanı kişiler. hem aysal'dan hem terim'den hoşlanmayanlar olabilir, tıpkı benim gibi. ya da her ikisinden de hoşlananlar olabilir, bu da mümkün. ama genelde mesele aysal-terim kavgasına dayanıyor. demek istediğim de bu zaten: aysal-terim özelinde fikirler çatışıyor. bir tarafta milliyetçiliği ön plana çıkaran terimistler, bir tarafta batıcılığı öne çıkaran aysalcılar.
her ne kadar fikir ayrılığına düşmüş olsak da hepimin bir ortak sevgisi var. o da galatasaray. çatışmaya devam edelim ama birbirimizle köprüleri atmayalım. olabildiğince adamcı yönümüzü törpülemeye çalışalım. yanlışa yanlış, göte göt, doğruya doğru demesini artık bilelim. birbirimizi yok saymaktan artık vazgeçelim. bunları yaparsak kazanan galatasaray ve demokrasi kültürü olur.
ben hamza hoca'yla olmayacağını düşünüyorum ve bunu ifade ediyorum. galatasaray taraftarının önemli bir kısmı da hocaya ve yönetime tepkili. üstelik bunu 2 kupalı bir sezondan sonra yapıyorlar. hepsinin zihninde 2014-2015 sezonu şampiyonlar ligi rezaletinin travması var.son derece ihtiyatlılar, yoğurda üflüyorlar ve net başarı istiyorlar. hoca ve yönetim ise kadroya inanıyor, aydın dahil kadronun devamını düşünüyorlardı. ama taraftar daha aydın'a gelmeden sabri olayında patladı. yönetim geri adım attı ve takımın net ihtiyacı olmasa da podolski'yi aldı. şimdi de takımda sabri ile burak'ın ilk 11'deki yeri korunmaya çalışılıyor, taraftar tabi yine isyan ediyor. lig başlayıncaya kadar da isyan etmeye devam edecek. o zamana kadar transferi de o şımarık, nankör dediğiniz galatasaray taraftarı yaptıracak. belki de böylelikle yeni sezonda takımını şampiyonlar ligi grubundan çıkaracak, bilemeyiz tabi olacakları. her şeyi zaman gösterecek ama her ne olursa olsun galatasaray taraftarı diğer takımların taraftarları gibi güce ve başarıya tapmamış olacak, yine gurur vesilesi olacaktır.
her ne kadar fikir ayrılığına düşmüş olsak da hepimin bir ortak sevgisi var. o da galatasaray. çatışmaya devam edelim ama birbirimizle köprüleri atmayalım. olabildiğince adamcı yönümüzü törpülemeye çalışalım. yanlışa yanlış, göte göt, doğruya doğru demesini artık bilelim. birbirimizi yok saymaktan artık vazgeçelim. bunları yaparsak kazanan galatasaray ve demokrasi kültürü olur.
ben hamza hoca'yla olmayacağını düşünüyorum ve bunu ifade ediyorum. galatasaray taraftarının önemli bir kısmı da hocaya ve yönetime tepkili. üstelik bunu 2 kupalı bir sezondan sonra yapıyorlar. hepsinin zihninde 2014-2015 sezonu şampiyonlar ligi rezaletinin travması var.son derece ihtiyatlılar, yoğurda üflüyorlar ve net başarı istiyorlar. hoca ve yönetim ise kadroya inanıyor, aydın dahil kadronun devamını düşünüyorlardı. ama taraftar daha aydın'a gelmeden sabri olayında patladı. yönetim geri adım attı ve takımın net ihtiyacı olmasa da podolski'yi aldı. şimdi de takımda sabri ile burak'ın ilk 11'deki yeri korunmaya çalışılıyor, taraftar tabi yine isyan ediyor. lig başlayıncaya kadar da isyan etmeye devam edecek. o zamana kadar transferi de o şımarık, nankör dediğiniz galatasaray taraftarı yaptıracak. belki de böylelikle yeni sezonda takımını şampiyonlar ligi grubundan çıkaracak, bilemeyiz tabi olacakları. her şeyi zaman gösterecek ama her ne olursa olsun galatasaray taraftarı diğer takımların taraftarları gibi güce ve başarıya tapmamış olacak, yine gurur vesilesi olacaktır.
