28
ülkem insanın tek bir koşula bağlanarak yorumlar getirmesine sebebiyet veren takım olması yine beni çok gülümsetti. aslında ap açık en belli sorunumuz da bu zaten. hiçbir zaman karşı tarafı dinlemeden tahlil yapıyoruz. bu çok önemli bir kuraldır. mesela ülkemizin spor basını da böyle yapınca adına skor basını diyoruz ya zaten. aynı durumdan dolayı işte.
yahu belki de ertugrul sağlam aydın yılmaz'ı seyretmeye geldi, belki de takımdan herhangi bir oyuncumuzu gözlemlemeye geldi. bunu karşılıklı istişareler sonucunda saptayabiliriz. hiç olmadı atmosferi solumaya, bir avrupa takımı nasıl hitap ediyor onu öğrenmeye gelmiş olabilirler. her koşulu düşünüp buna göre de yorum yapmak lazım. psikolojik etmenler sakın ama sakın tek bir hedefe kitlemesin bizleri. vizyonumuzu geniş tutalım ve ülkemizde bulunan 50 milyon teknik direktörden, 25 milyon yorumcudan farklı bir hüviyetimiz olsun.
ama olur da bursaspor ile aramızda daha doğrusu onlardan alacağımız bir oyuncunun ön toplantısı yapıldıysa bu da bizim bonusumuz olur. fakat dediğim gibi her koşulu göz önünde tutalım.
yahu belki de ertugrul sağlam aydın yılmaz'ı seyretmeye geldi, belki de takımdan herhangi bir oyuncumuzu gözlemlemeye geldi. bunu karşılıklı istişareler sonucunda saptayabiliriz. hiç olmadı atmosferi solumaya, bir avrupa takımı nasıl hitap ediyor onu öğrenmeye gelmiş olabilirler. her koşulu düşünüp buna göre de yorum yapmak lazım. psikolojik etmenler sakın ama sakın tek bir hedefe kitlemesin bizleri. vizyonumuzu geniş tutalım ve ülkemizde bulunan 50 milyon teknik direktörden, 25 milyon yorumcudan farklı bir hüviyetimiz olsun.
ama olur da bursaspor ile aramızda daha doğrusu onlardan alacağımız bir oyuncunun ön toplantısı yapıldıysa bu da bizim bonusumuz olur. fakat dediğim gibi her koşulu göz önünde tutalım.
