211
hayatta bu yaşlarında bize gelmemeli.
ben buraya oyuncu gelişimi şöyle olur, böyle olur diyemem. en fazla alt yapılarımızdaki bariz sorunları (yani benim bile görebileceğim sorunları) işaret edebilirim. kime, neye göre yanlış. başarıl olmuş ülkelerin yaptıklarının bariz olanları ile bizi karşılaştırabilirim. ne de olsa ben bunun dersini almadım.
ama görebileceğim bazı şeyler var.
son senelerde yabancı sınırlarımızın olduğu (hatta sert olduğu) senelerde ülkemizde oynayan türk topçularının %60'ınden fazlası (1, 1.5 sene önce okudum, tam sayıyı hatırlamasamda 60'dan fazka 65 civarı olduğunu hatırlıyorum) yabancı alt yapılıysa ve senin alt yapından çıkıp yurt dışına giden oyuncu yoksa (çok az, enes gitti diye nasıl mutlu olduk) sen alt yapından oyuncu çıkartamıyorsun demektir. (u: sağ olsunlar spor kökenli bir aileden geldiğimden bunun nedenleri hakkında bir iki tahmin yürütebiliyorum, ama dediğim gibi sadece tahmin) oyuncuları geliştirmekteki becerimizde malum. arda'nın oyunundaki değişim ve bruma'nın şut şeklinin bile gelişmemiş olması buna örnek. sağlarımızın berbatlığı ortada, her daim eleştiri konusu. kalitenin düşüklüğü daha yeni demba ba gibi bir oyuncu tarafından ortaya döküldük. (u: demba ba premier ligden geldiğinden ligimiz onun için çok hızlı bir düşüş olabilir. abondone olmuş olabilir.) avrupa'da maçlar 55-60 dakika civarlarında oynanırken bizde yaklaşık 45 dakika. bırakın sahadaki adamları (oyuncu ve hocaları) takımlarımızın profesyonel olmadıkları son 15 senede ve özellikle son 5 senede sırasız kez kanıtlandı.
daha önemlisi biz tezcanlıyızdır. eskiden bir alt yapı kültürü varmış ülkemizde. hatta galatasaray'da alt yapıdan çıkan oyuncuya verilen değer bundan. o zamanda futbol aklı oluşmuş insanlar daha çok sesleri çıkıyor. şu an daha popüler olan bu görüşten vaz geçme ise ileri yıllarda daha çok yerini alacaktır. ama şu an bir alt yapı kültüründen bahsedemeyiz. bu çok acıdır çünkü eskisi için galatasaray'ın alt yapısının kendine yetmeyi bırakıp anadoluyu da beslediği söylenir. yani biz şu anda bu kültürden yoksun olduğumuz için ne yapacağımızı bilmiyoruz. takip ettiğimiz ve güvendiğimiz bir yolumuz yok. emre, bruma hala takımda ve süre buluyorlar denebilir. ama baktığımızda bu oyuncuları şevklendiremediğimiz kesin ve arkalarından senelerce yazdıklarımıza baktığımızda dönem dönem çok bel bağlayıp hemen vaz geçiyoruz.
semih kaya'ya bakalım. 24 yaşında... szi bilmem ama 24 yaş bir insan için bence çok genç. ben 20 yalındayım abim 21 ve şubat doğumlu. her yaştan kuzenlerim var. ve şunu söyleme hakkını görüyorum kendimde. o da bu yaştaki bir insanın daha görmesi gereken şeyler olduğu ve merakları olduğudur. yani tamamen olgun bir insan bekleyemezsiniz. ve buradaki kime sorsam daha büyük yaşların stoper için ideal olacağını söyler diye tahmin ediyorum. yani semih hala gelişmekte olan bir oyuncu. yaşıtlarından örnek verilebilir bazı arkadaşlar. ama yukarıda saydığım handikaplar ianis gibi semih'in de handikapı. hatta semih'in işi daha zor. bu kasoa doğdu adam. her neyse gelişmekte olan bir topçu olmasına rağmen eleştirilerimizde hep bunu göz ardı ediyoruz biz.
baktığımız zaman ön tarafta 2 hatta 3 tane projemiz var. ve bunlardan birinin yerinde sneijder oynuyor. (burada tutarsız olduğum bir kısım var aslında. emre bitmeye yakın bir proje. bana göre kısa sürede ne olacağını göreceğiz. daha ayrıntılı fikirlerimi entry'nin sonunda yazacağım) hal böyleyken kaybetmek'ten üzüleceğimiz bir oyuncunun daha olması hele hele böyle şartlarda olması bence olumlu olmaz. sniejder'in arkasında ikisinden biri 2. adam olacakdır. bu dediğimden genç oyuncuya karşı olduğum anlaşılmasın. bizim ülkemize ianis gibi yetenekli ve hagi gibi bir efsanenin oğlu gelirse beklentiler ve sabırsızlık çok yüksek olacaktır. bütün sıkıntıları iki katı yaşayacaktır. taraftar önce sabır ile ilgili bir konsensus oluşturacaktır. daha sonra azınsanmayacak kadar bir süre sonra sesler çatlayacaktır. evet taraftar önce üzerine titreyip baya bir süre bekleyecektir ama bu çatlamanın boyutunu büyütecektir diye tahmin ediyorum. ve tahmin ediyorum azımsanmayacak (hatta belki çoğunluk) bir kısım "biz oyuncu yetiştiremiyoruz" sonucuna varacaktır. aksi olabilir mi? tabiki... ama bana göre ihtimalli az ve büyük bir şans gerekiyor.
örnek biz bu sene alacağız ianisi ve bu sene değil de gelecek sene a takım da yer bulacak. sonra diyelim ki sniejder sakatlanacak. (allah korusun) ianis de yer bulacak fırsatı çok iyi kullanacak vs vs... başka senaryo olabilir mi? muhtamel. ama şanstan ne demek istediğimi en iyi bu anlatıyor bana göre.
yani sonuç... daha güzel yerlerde olabildiği olabilisin. sonunda babasının yolundan devam etmek isterse kapımız açık diye düşünüyorum.
ek: parantez içinde emre ile ilgili söylediklerimin devamı niteliğinde yazıyorum. bence bilal transferi en çok emre için önemli. biri "emre bilal'i de geçemiyorsa gitsin zaten." minvalinde bir şey demişti. katılmıyorum... bilal kaliteli bir topçu. ne yazık ki performansını çok geç buldu. ve aç. sneijder'i geçemeyeceğini o da biliyor ama emre'yi geçebilir. ya da selçuk için bir alternatif olabilir. yani umudu var. emre bilal ile yarışacak. eğer emre bilal'i saf dışı bırakabilirse bence bir eşiği geçecek. bu yüzden emre ve takım için bence bilal önemli.
ben buraya oyuncu gelişimi şöyle olur, böyle olur diyemem. en fazla alt yapılarımızdaki bariz sorunları (yani benim bile görebileceğim sorunları) işaret edebilirim. kime, neye göre yanlış. başarıl olmuş ülkelerin yaptıklarının bariz olanları ile bizi karşılaştırabilirim. ne de olsa ben bunun dersini almadım.
ama görebileceğim bazı şeyler var.
son senelerde yabancı sınırlarımızın olduğu (hatta sert olduğu) senelerde ülkemizde oynayan türk topçularının %60'ınden fazlası (1, 1.5 sene önce okudum, tam sayıyı hatırlamasamda 60'dan fazka 65 civarı olduğunu hatırlıyorum) yabancı alt yapılıysa ve senin alt yapından çıkıp yurt dışına giden oyuncu yoksa (çok az, enes gitti diye nasıl mutlu olduk) sen alt yapından oyuncu çıkartamıyorsun demektir. (u: sağ olsunlar spor kökenli bir aileden geldiğimden bunun nedenleri hakkında bir iki tahmin yürütebiliyorum, ama dediğim gibi sadece tahmin) oyuncuları geliştirmekteki becerimizde malum. arda'nın oyunundaki değişim ve bruma'nın şut şeklinin bile gelişmemiş olması buna örnek. sağlarımızın berbatlığı ortada, her daim eleştiri konusu. kalitenin düşüklüğü daha yeni demba ba gibi bir oyuncu tarafından ortaya döküldük. (u: demba ba premier ligden geldiğinden ligimiz onun için çok hızlı bir düşüş olabilir. abondone olmuş olabilir.) avrupa'da maçlar 55-60 dakika civarlarında oynanırken bizde yaklaşık 45 dakika. bırakın sahadaki adamları (oyuncu ve hocaları) takımlarımızın profesyonel olmadıkları son 15 senede ve özellikle son 5 senede sırasız kez kanıtlandı.
daha önemlisi biz tezcanlıyızdır. eskiden bir alt yapı kültürü varmış ülkemizde. hatta galatasaray'da alt yapıdan çıkan oyuncuya verilen değer bundan. o zamanda futbol aklı oluşmuş insanlar daha çok sesleri çıkıyor. şu an daha popüler olan bu görüşten vaz geçme ise ileri yıllarda daha çok yerini alacaktır. ama şu an bir alt yapı kültüründen bahsedemeyiz. bu çok acıdır çünkü eskisi için galatasaray'ın alt yapısının kendine yetmeyi bırakıp anadoluyu da beslediği söylenir. yani biz şu anda bu kültürden yoksun olduğumuz için ne yapacağımızı bilmiyoruz. takip ettiğimiz ve güvendiğimiz bir yolumuz yok. emre, bruma hala takımda ve süre buluyorlar denebilir. ama baktığımızda bu oyuncuları şevklendiremediğimiz kesin ve arkalarından senelerce yazdıklarımıza baktığımızda dönem dönem çok bel bağlayıp hemen vaz geçiyoruz.
semih kaya'ya bakalım. 24 yaşında... szi bilmem ama 24 yaş bir insan için bence çok genç. ben 20 yalındayım abim 21 ve şubat doğumlu. her yaştan kuzenlerim var. ve şunu söyleme hakkını görüyorum kendimde. o da bu yaştaki bir insanın daha görmesi gereken şeyler olduğu ve merakları olduğudur. yani tamamen olgun bir insan bekleyemezsiniz. ve buradaki kime sorsam daha büyük yaşların stoper için ideal olacağını söyler diye tahmin ediyorum. yani semih hala gelişmekte olan bir oyuncu. yaşıtlarından örnek verilebilir bazı arkadaşlar. ama yukarıda saydığım handikaplar ianis gibi semih'in de handikapı. hatta semih'in işi daha zor. bu kasoa doğdu adam. her neyse gelişmekte olan bir topçu olmasına rağmen eleştirilerimizde hep bunu göz ardı ediyoruz biz.
baktığımız zaman ön tarafta 2 hatta 3 tane projemiz var. ve bunlardan birinin yerinde sneijder oynuyor. (burada tutarsız olduğum bir kısım var aslında. emre bitmeye yakın bir proje. bana göre kısa sürede ne olacağını göreceğiz. daha ayrıntılı fikirlerimi entry'nin sonunda yazacağım) hal böyleyken kaybetmek'ten üzüleceğimiz bir oyuncunun daha olması hele hele böyle şartlarda olması bence olumlu olmaz. sniejder'in arkasında ikisinden biri 2. adam olacakdır. bu dediğimden genç oyuncuya karşı olduğum anlaşılmasın. bizim ülkemize ianis gibi yetenekli ve hagi gibi bir efsanenin oğlu gelirse beklentiler ve sabırsızlık çok yüksek olacaktır. bütün sıkıntıları iki katı yaşayacaktır. taraftar önce sabır ile ilgili bir konsensus oluşturacaktır. daha sonra azınsanmayacak kadar bir süre sonra sesler çatlayacaktır. evet taraftar önce üzerine titreyip baya bir süre bekleyecektir ama bu çatlamanın boyutunu büyütecektir diye tahmin ediyorum. ve tahmin ediyorum azımsanmayacak (hatta belki çoğunluk) bir kısım "biz oyuncu yetiştiremiyoruz" sonucuna varacaktır. aksi olabilir mi? tabiki... ama bana göre ihtimalli az ve büyük bir şans gerekiyor.
örnek biz bu sene alacağız ianisi ve bu sene değil de gelecek sene a takım da yer bulacak. sonra diyelim ki sniejder sakatlanacak. (allah korusun) ianis de yer bulacak fırsatı çok iyi kullanacak vs vs... başka senaryo olabilir mi? muhtamel. ama şanstan ne demek istediğimi en iyi bu anlatıyor bana göre.
yani sonuç... daha güzel yerlerde olabildiği olabilisin. sonunda babasının yolundan devam etmek isterse kapımız açık diye düşünüyorum.
ek: parantez içinde emre ile ilgili söylediklerimin devamı niteliğinde yazıyorum. bence bilal transferi en çok emre için önemli. biri "emre bilal'i de geçemiyorsa gitsin zaten." minvalinde bir şey demişti. katılmıyorum... bilal kaliteli bir topçu. ne yazık ki performansını çok geç buldu. ve aç. sneijder'i geçemeyeceğini o da biliyor ama emre'yi geçebilir. ya da selçuk için bir alternatif olabilir. yani umudu var. emre bilal ile yarışacak. eğer emre bilal'i saf dışı bırakabilirse bence bir eşiği geçecek. bu yüzden emre ve takım için bence bilal önemli.
