8751
anladığım kadarıyla hamza hocam forvete yedek kalsada sorun çıkarmayacak düşük profilli bir oyuncu düşünüyor.
aslında sorunun ana kaynağı sneijder ve burak yılmaz ikilisi. evet evet aynen öyle. sneijder takımın en önemli yıldızı. ilk onun ismi yazılır sonra yanına oyuncular eklenir. sneijder gibi bir forvet arkası oyuncun varken çift forvet oynarsan zaten arızalı takım savunması iyice kırılgan hale gelebilir. burak yılmaz da son yıllarda türk futbolunun yetiştirdiği en önemli forvet. ayrıca aldığı yıllık 2.8 m euro ile de yedek bırakılması çok zor bir oyuncu.
işte film burda kopuyor. eğer kaliteli bir forvet alınırsa burak yılmaz ve sneijder'ide oynatırsanız şampiyonlar liginde bizi paramparça ederler. tek forvet oynadığımız maçlarda çok daha efektif olduğumuz bir gerçek. misal geçen yıl içeride ki arsenal maçının ikinci yarısı. yada 12-13 sezonu cl çeyrek finalindeki real madrid rövanşı gibi.
2012 de şampiyon olduğumuzda takımın prese dayalı bir oyun tarzı vardı. bu agresif oyun tarzı zaten genlerimizde olan geleneksel oyun tarzımız. herhalde o yıl oynadığımız futboldan memnun olmayan renktaşım yoktur.
bir sonraki yıl takıma burak yılmaz, umut, amrabat, hamit gibi takviyeler olmasına rağmen oyun olarak geriye gittik. tabi bunda elmander gibi sırtı dönük oynayabilen savaşçı bir forvetimizin sakatlıklarla boğuşmasıda neden oldu. hatırlarsanız ligin ilk yarısını lider bitirmemize rağmen çok puan kaybetmiştik. cl dede nispeten yumuşak bir grupta olmamıza rağmen gruptan zor çıkmıştık. bilhassa braga ve cluj gibi zayıf rakiplere telekom arenada puan kaptırtırmıştık.
derken devre arası sneijder ve drogba gibi iki uluslararası yıldız takıma katıldı. ancak drogba 36 yaşındaydı. sneijder de nerdeyse iki yıldır doğru düzgün maç oynamamıştı. eminim fatih hocam ve heyeti o dönemde çok uykusuz günler geçirmişlerdir. sonuçta fatih hocam drogba, sneijder ve burağı aynı anda oynatabilmek uğruna sistemde değişikliğe gitti ve 1,5 sene oynadığımız hücum prese dayalı oyundan vazgeçtik. selçuk sol iç gibi oynamaya başladı ve verimi düştü. schalke 04 maçlarında çok zorlanmamıza rağmen çeyrek finale kalmayı başardık. real madrid deplasmanında ise bu üçlüyle sahaya çıkmak tam bir intihar oldu. rövanşta burak yılmaz'ın cezalı olması ve ikinci yarı umutun oyundan çıkıp sabrinin girmesi ile nerdeyse mucize yaratıp turu geçecektik ama olmadı. bu maçın ikinci yarısı tek forvetle nekadar etkili oynayabildiğimizin bir göstergesidir.ligde de mersin ve orduspor maçlarında müthiş geri dönüşlere imza atarak şampiyon olduk. ama o maçların birinde puan kaybetseydik işimiz çok zor olurdu.
sezon bitiminde fatih hocam "burağa süprizlerim var.her maç 10 km koşmalı ve bunu yapabilecek kapasitede" diye açıklama yaparken aslında bir sonraki yılda da bu üçlüden vazgeçmeyeceğini anlatıyordu. ama işler fatih hocamın umduğu gibi gitmedi. burağı kanatlarda oynatmak ve daha fazla koşturmakta çözüm olmadı.
burak yılmaz bu ülkenin yetiştirdiği en önemli forvetlerden. ancak önemli futbol tekniği ve felsefesi eksiklikleri var. yedek te bırakılamayacağına göre iyi bir teklif varken satılması bence bizim hayrımıza olur.
aslında sorunun ana kaynağı sneijder ve burak yılmaz ikilisi. evet evet aynen öyle. sneijder takımın en önemli yıldızı. ilk onun ismi yazılır sonra yanına oyuncular eklenir. sneijder gibi bir forvet arkası oyuncun varken çift forvet oynarsan zaten arızalı takım savunması iyice kırılgan hale gelebilir. burak yılmaz da son yıllarda türk futbolunun yetiştirdiği en önemli forvet. ayrıca aldığı yıllık 2.8 m euro ile de yedek bırakılması çok zor bir oyuncu.
işte film burda kopuyor. eğer kaliteli bir forvet alınırsa burak yılmaz ve sneijder'ide oynatırsanız şampiyonlar liginde bizi paramparça ederler. tek forvet oynadığımız maçlarda çok daha efektif olduğumuz bir gerçek. misal geçen yıl içeride ki arsenal maçının ikinci yarısı. yada 12-13 sezonu cl çeyrek finalindeki real madrid rövanşı gibi.
2012 de şampiyon olduğumuzda takımın prese dayalı bir oyun tarzı vardı. bu agresif oyun tarzı zaten genlerimizde olan geleneksel oyun tarzımız. herhalde o yıl oynadığımız futboldan memnun olmayan renktaşım yoktur.
bir sonraki yıl takıma burak yılmaz, umut, amrabat, hamit gibi takviyeler olmasına rağmen oyun olarak geriye gittik. tabi bunda elmander gibi sırtı dönük oynayabilen savaşçı bir forvetimizin sakatlıklarla boğuşmasıda neden oldu. hatırlarsanız ligin ilk yarısını lider bitirmemize rağmen çok puan kaybetmiştik. cl dede nispeten yumuşak bir grupta olmamıza rağmen gruptan zor çıkmıştık. bilhassa braga ve cluj gibi zayıf rakiplere telekom arenada puan kaptırtırmıştık.
derken devre arası sneijder ve drogba gibi iki uluslararası yıldız takıma katıldı. ancak drogba 36 yaşındaydı. sneijder de nerdeyse iki yıldır doğru düzgün maç oynamamıştı. eminim fatih hocam ve heyeti o dönemde çok uykusuz günler geçirmişlerdir. sonuçta fatih hocam drogba, sneijder ve burağı aynı anda oynatabilmek uğruna sistemde değişikliğe gitti ve 1,5 sene oynadığımız hücum prese dayalı oyundan vazgeçtik. selçuk sol iç gibi oynamaya başladı ve verimi düştü. schalke 04 maçlarında çok zorlanmamıza rağmen çeyrek finale kalmayı başardık. real madrid deplasmanında ise bu üçlüyle sahaya çıkmak tam bir intihar oldu. rövanşta burak yılmaz'ın cezalı olması ve ikinci yarı umutun oyundan çıkıp sabrinin girmesi ile nerdeyse mucize yaratıp turu geçecektik ama olmadı. bu maçın ikinci yarısı tek forvetle nekadar etkili oynayabildiğimizin bir göstergesidir.ligde de mersin ve orduspor maçlarında müthiş geri dönüşlere imza atarak şampiyon olduk. ama o maçların birinde puan kaybetseydik işimiz çok zor olurdu.
sezon bitiminde fatih hocam "burağa süprizlerim var.her maç 10 km koşmalı ve bunu yapabilecek kapasitede" diye açıklama yaparken aslında bir sonraki yılda da bu üçlüden vazgeçmeyeceğini anlatıyordu. ama işler fatih hocamın umduğu gibi gitmedi. burağı kanatlarda oynatmak ve daha fazla koşturmakta çözüm olmadı.
burak yılmaz bu ülkenin yetiştirdiği en önemli forvetlerden. ancak önemli futbol tekniği ve felsefesi eksiklikleri var. yedek te bırakılamayacağına göre iyi bir teklif varken satılması bence bizim hayrımıza olur.
