6863
sakin yazmaya çalışacağım umarım olur.
benim kimsenin aldığı parada gözüm yok. prandelli gelir, piyasası, maaşı az çok bellidir. prandelli' yi getirmek istiyorsan o parayı verirsin. başarısız olduğunda elbette kızarsın, sitem edersin ama ver paramızı geri diyemezsin, demedik de zaten. prandelli 3 alıyor ergin ataman 1 alıyor da demedik, demeyiz. aptal değiliz, futbolun ve basketbolun rakamlarının bambaşka olduğunu hepimiz az çok biliriz. ama sabri' yi savunanlar, -hala nasıl savunduklarını inanın anlamıyorum- sanki biz aptalmışız gibi davranıyorlar.
pandev geldi, sabri' den fazlasını aldı ve sabri' nin yarısını vermedi mesela ama bu kadar tepki vermedik, çünkü pandev, bize değil de beşiktaş' a gitseydi de hemen hemen o paraya gelirdi. böyle isim yapmış bir adamı italya liginden türkiye ligine getiriyorsan ve bunu kuyruğun sıkışmışken transferin son günü yapıyorsan o paralara yapabilirsin ancak. bu bir transfer başarısızlığıdır, bunun için yöneticilere kızarız.
ve elbette bir oyuncu büyük takıma geliyorsa kazancında artış olması da değişecek hayat şartları, yaşam standartları, takım için denge denen bizde çok yanlış anlaşılıp uygulanan olgu göz önüne alındığında normaldir, olması gerekendir. hatta bana göre büyük takımların bir taban -evet tavan demiyorum taban- maaş standartı da olmalı. örneğin galatasaray' a takımına alınan bir adamın maaşı -yaşı 17 de olsa- 300 bin euronun altında olamaz gibi. çünkü bu adam anadolu takımından da gelse, paf takımdan da gelse artık başka bir hayata adım atmış oluyor. kendine özel psikolog tutacak belki, belki şoför tutacak, yaşadığı ev değişecek vs vs. hepsi hakkıdır ve başarısız olsa dahi alacağı para anasının ak sütü gibi helaldir. ama tekrar söylüyorum biz aptal değiliz.
bilal akhisar' da ne alıyordu bilmiyorum ama sanmıyorum ki 1 milyon tl' den fazlasını alsın. bir oyuncunun daha büyük bir takıma giderken daha az bir ücreti bile kabul etmesini bekleyebiliriz kendi mantığımıza göre ama yukarıda açıklamaya çalıştığım nedenlerden dolayı bilal' in akhisar' da kazandığından daha fazla kazanması bence olması gerekendir, ancak ne kadar fazla? işte kritik olan kısım bu. maaşını bilmediğimden o konuda yorum yapamıyorum. yalnız iktisattan, hesaptan, para da az çok anlayan biri bile şu salaklığı görebilir;
tarık bunu alıyorsa bilal' in bunu alması normal. yarın bilal' den iyisi gelince de bilal' den fazla alması normal olacak o halde. yani sen bir sözleşme hatası yaptın diye bundan sonraki tüm sözleşmelerde o hatalı sözleşmeyi kriter olarak alıp sürekli hata yapacaksın. buradan bu sonuç çıkıyor çünkü. selçuk iki alıyor, muslera onun 3 katı kadar katkı verdi o halde muslera 6 alsın? bunun ne kadar saçma bir mantık olduğunu şu kısacık paragrafta bile herkes anladı bence.
anlatmak istediğimi toparlıyorum şimdi; bir oyuncuya kontratı galatasaray' daki x adamla kıyaslayarak vermenin profesyonellikle zerre alakası yoktur, bu amatörlüktür. profesyonellik, o adamın piyasa değerine, alabileceği ortalama kontrata göre o adama bir değer biçmektir. tabii bu biçilen değer o adamın takım için önemi, takımın büyük takım olması gibi faktörlerle birazcık yukarı doğru oynayabilir, ama birazcık.
şimdi zurnaın son deliğine geldik. bugün sabri yeteneğinde bir adama 1 milyon tl(te le, türk lirası) teklif edecek bir süper lig takımı olduğuna ben inanmıyorum. şimdi böyle bir adama kontrat teklif edilirken kriter tarık' ın maaşı mı olmalıydı, yoksa piyasada alabileceği maksimum kontrat mı?
alttaki alıntı yabancı sınırının olduğu bir sezonda uzatılmış kontratlara ilişkin bir bilgidir;
--- alıntı ---
futbolcumuz selçuk şahin'in sözleşmesi 2014/2015 sezonu sonuna kadar 2 yıl süre ile uzatılmış olup sezon garanti ücreti 950.000 euro, maç
başı ücreti 12.000 euro'dur.
futbolcumuz mehmet topuz'un sözleşmesi 2015/2016 sezonu sonuna kadar 3 yıl süre ile uzatılmış olup sezon garanti ücreti 1.000.000 euro,
maç başı ücreti 25.000 euro'dur.
--- alıntı ---
benim kimsenin aldığı parada gözüm yok. prandelli gelir, piyasası, maaşı az çok bellidir. prandelli' yi getirmek istiyorsan o parayı verirsin. başarısız olduğunda elbette kızarsın, sitem edersin ama ver paramızı geri diyemezsin, demedik de zaten. prandelli 3 alıyor ergin ataman 1 alıyor da demedik, demeyiz. aptal değiliz, futbolun ve basketbolun rakamlarının bambaşka olduğunu hepimiz az çok biliriz. ama sabri' yi savunanlar, -hala nasıl savunduklarını inanın anlamıyorum- sanki biz aptalmışız gibi davranıyorlar.
pandev geldi, sabri' den fazlasını aldı ve sabri' nin yarısını vermedi mesela ama bu kadar tepki vermedik, çünkü pandev, bize değil de beşiktaş' a gitseydi de hemen hemen o paraya gelirdi. böyle isim yapmış bir adamı italya liginden türkiye ligine getiriyorsan ve bunu kuyruğun sıkışmışken transferin son günü yapıyorsan o paralara yapabilirsin ancak. bu bir transfer başarısızlığıdır, bunun için yöneticilere kızarız.
ve elbette bir oyuncu büyük takıma geliyorsa kazancında artış olması da değişecek hayat şartları, yaşam standartları, takım için denge denen bizde çok yanlış anlaşılıp uygulanan olgu göz önüne alındığında normaldir, olması gerekendir. hatta bana göre büyük takımların bir taban -evet tavan demiyorum taban- maaş standartı da olmalı. örneğin galatasaray' a takımına alınan bir adamın maaşı -yaşı 17 de olsa- 300 bin euronun altında olamaz gibi. çünkü bu adam anadolu takımından da gelse, paf takımdan da gelse artık başka bir hayata adım atmış oluyor. kendine özel psikolog tutacak belki, belki şoför tutacak, yaşadığı ev değişecek vs vs. hepsi hakkıdır ve başarısız olsa dahi alacağı para anasının ak sütü gibi helaldir. ama tekrar söylüyorum biz aptal değiliz.
bilal akhisar' da ne alıyordu bilmiyorum ama sanmıyorum ki 1 milyon tl' den fazlasını alsın. bir oyuncunun daha büyük bir takıma giderken daha az bir ücreti bile kabul etmesini bekleyebiliriz kendi mantığımıza göre ama yukarıda açıklamaya çalıştığım nedenlerden dolayı bilal' in akhisar' da kazandığından daha fazla kazanması bence olması gerekendir, ancak ne kadar fazla? işte kritik olan kısım bu. maaşını bilmediğimden o konuda yorum yapamıyorum. yalnız iktisattan, hesaptan, para da az çok anlayan biri bile şu salaklığı görebilir;
tarık bunu alıyorsa bilal' in bunu alması normal. yarın bilal' den iyisi gelince de bilal' den fazla alması normal olacak o halde. yani sen bir sözleşme hatası yaptın diye bundan sonraki tüm sözleşmelerde o hatalı sözleşmeyi kriter olarak alıp sürekli hata yapacaksın. buradan bu sonuç çıkıyor çünkü. selçuk iki alıyor, muslera onun 3 katı kadar katkı verdi o halde muslera 6 alsın? bunun ne kadar saçma bir mantık olduğunu şu kısacık paragrafta bile herkes anladı bence.
anlatmak istediğimi toparlıyorum şimdi; bir oyuncuya kontratı galatasaray' daki x adamla kıyaslayarak vermenin profesyonellikle zerre alakası yoktur, bu amatörlüktür. profesyonellik, o adamın piyasa değerine, alabileceği ortalama kontrata göre o adama bir değer biçmektir. tabii bu biçilen değer o adamın takım için önemi, takımın büyük takım olması gibi faktörlerle birazcık yukarı doğru oynayabilir, ama birazcık.
şimdi zurnaın son deliğine geldik. bugün sabri yeteneğinde bir adama 1 milyon tl(te le, türk lirası) teklif edecek bir süper lig takımı olduğuna ben inanmıyorum. şimdi böyle bir adama kontrat teklif edilirken kriter tarık' ın maaşı mı olmalıydı, yoksa piyasada alabileceği maksimum kontrat mı?
alttaki alıntı yabancı sınırının olduğu bir sezonda uzatılmış kontratlara ilişkin bir bilgidir;
--- alıntı ---
futbolcumuz selçuk şahin'in sözleşmesi 2014/2015 sezonu sonuna kadar 2 yıl süre ile uzatılmış olup sezon garanti ücreti 950.000 euro, maç
başı ücreti 12.000 euro'dur.
futbolcumuz mehmet topuz'un sözleşmesi 2015/2016 sezonu sonuna kadar 3 yıl süre ile uzatılmış olup sezon garanti ücreti 1.000.000 euro,
maç başı ücreti 25.000 euro'dur.
--- alıntı ---