6970
öncelikle şunu söyleyeyim kendisi bu kulübün sıcak para akışını kötü harcamıştır. hatta bununla kalmayıp kötü yönetip yaptığı borçla kötü bir takım kurulmasında pay sahibi olmuştur.
kısa yazmak istiyorum, uzatmayacağım.
https://www.youtube.com/watch?v=NsQHeynPmiU
öncelikle şunu izleyin derim. ben bir ekonomist değilim bana inandırıcı bir şekilde anlatılana samimi bakarım. bunu da söyledikten sonra, adnan polat'a geçmek istiyorum.
adnan polat'ın kendi sözü direkt şudur; "en bildiğim işleri yapamadım, en bildiklerimi yaptım."
burada bahsettiği sportif bakımdan başarısız olurken, mali manada bir düzen oturtmasıdır.
nedir bu düzen. adnan polat başa geçtiğinde, bilmemle yaş kategorisi voleybol takımı 2. antrenörünün bile paraları trak diye ödenmiş. bunu 1. ağızdan biliyorum.
şu ana bakıyorum. futbol takımı 40 küsür kişiyle seneye başlamış. pandev, burak, umut forvet hattıyla başlanmış. takımda kanat yok. 4 senede 3. hoca. 2 kere baskın seçim yapılmış vs vs..
yukarıdaki videoda görebilirsiniz. (oradaki rakamlarda bir spekülasyon varsa uyarsın bilen arkadaşlar) ünal aysal'ın ilk senesinde eskiye nazaran 100 miyon tl fazla bir para. zaten zarar eden kurum bir daha zarar ediyor. sonra hisse satılıyor bir 100 milyon daha artıyor giderlerde artıyor. eskiye nazaran giderlerin artışı azalsa da gider yinede çok fazla. ve çok az bir kar geçiliyor. sonunda iyice yükseliyor ve 530 milyonlarda bir gelir varken gider 600 milyon oluyor. geçenlerde galatasaray'ımız hangi kuruluş tarafından yapıldığını hatırlamadığım en değerli kulüpler sıralamasında ilk 20'ye giriyor.
şu tabloda ödemeler hep aksamış, hep mali sıkıntılar var ve ünal aysal kendini nasıl savundu. ben aldığım yerde bıraktım. yaşananda böyle bir şey yok. kulüpte çalışanların maaşları hep geç yatıyor. bir önceki dönemde, hatta bir önceki başarısız dönemde böyle vahim bir tablo yok. bu tabloda aldığı yerden çok daha ileride bırakmasını beklerim bir başkanın. böyle bir tabloda aldığın yerde bırakmak ve birinci gelir kapısı futbolun futbol kalitesinin düşmesi bana göre net kere net başarısızlıktır.
dip not: kendisinin galatasaray cv'sinde yazacağı başarıların %90'nını fatih terim döneminde yaşamıştır. başarı trendi ilk iki seneyken, 13-14 ve (etkisi olduğu kısım için) 14-15 sezonlarında başarı trendi yerini başarısızlığa bırakmıştır. kendi kurduğu teknik ekip ve dolaylı yoldan etki ettiği takım şampiyonlar liginde 1 puan alarak elendi.
şu anda sıcak para akışında sıkıntı var.
ben küçük çaplarda baktığımda başarı hikayeleri görsem de, büyük resme baktığımda üzgünüm ama başarısızlık söz konusu.
benim ünal aysal'a muhalefet etmemin bir sürü sebebi var. onları da şuan yazmaya gerek yok. konusu açılırsa bir şeyler karalarım. ama benim düşüncem artık ileriye bakmamız lazım. sözümün özü benim bir daha galatasaray'da söz sahibi olmasını istemediğim bir kişidir ünal aysal.
fazla uzatmamaya çalıştım anca oldu, kusuruma da bakmayın.
edit: entry'me karşı adnan polat'ın adını geçirdiğim için eleştiri aldım. bakın ben adnan polat'ı savunmuyorum. ya da yaptığı icraatları tartışmıyorum. ancak ünal aysal'dan önceki başkan kendisi ve yapabildiği bir şey var. bunu birinci ağızdan biliyorum. adnan polat dönemiyle karşılaştırıyorum. ki karşılaştıra bilirim ne de olsa adnan polat'ın "ibra"'sının yanlış olduğu mahkemece doğrulandı.
kısa yazmak istiyorum, uzatmayacağım.
https://www.youtube.com/watch?v=NsQHeynPmiU
öncelikle şunu izleyin derim. ben bir ekonomist değilim bana inandırıcı bir şekilde anlatılana samimi bakarım. bunu da söyledikten sonra, adnan polat'a geçmek istiyorum.
adnan polat'ın kendi sözü direkt şudur; "en bildiğim işleri yapamadım, en bildiklerimi yaptım."
burada bahsettiği sportif bakımdan başarısız olurken, mali manada bir düzen oturtmasıdır.
nedir bu düzen. adnan polat başa geçtiğinde, bilmemle yaş kategorisi voleybol takımı 2. antrenörünün bile paraları trak diye ödenmiş. bunu 1. ağızdan biliyorum.
şu ana bakıyorum. futbol takımı 40 küsür kişiyle seneye başlamış. pandev, burak, umut forvet hattıyla başlanmış. takımda kanat yok. 4 senede 3. hoca. 2 kere baskın seçim yapılmış vs vs..
yukarıdaki videoda görebilirsiniz. (oradaki rakamlarda bir spekülasyon varsa uyarsın bilen arkadaşlar) ünal aysal'ın ilk senesinde eskiye nazaran 100 miyon tl fazla bir para. zaten zarar eden kurum bir daha zarar ediyor. sonra hisse satılıyor bir 100 milyon daha artıyor giderlerde artıyor. eskiye nazaran giderlerin artışı azalsa da gider yinede çok fazla. ve çok az bir kar geçiliyor. sonunda iyice yükseliyor ve 530 milyonlarda bir gelir varken gider 600 milyon oluyor. geçenlerde galatasaray'ımız hangi kuruluş tarafından yapıldığını hatırlamadığım en değerli kulüpler sıralamasında ilk 20'ye giriyor.
şu tabloda ödemeler hep aksamış, hep mali sıkıntılar var ve ünal aysal kendini nasıl savundu. ben aldığım yerde bıraktım. yaşananda böyle bir şey yok. kulüpte çalışanların maaşları hep geç yatıyor. bir önceki dönemde, hatta bir önceki başarısız dönemde böyle vahim bir tablo yok. bu tabloda aldığı yerden çok daha ileride bırakmasını beklerim bir başkanın. böyle bir tabloda aldığın yerde bırakmak ve birinci gelir kapısı futbolun futbol kalitesinin düşmesi bana göre net kere net başarısızlıktır.
dip not: kendisinin galatasaray cv'sinde yazacağı başarıların %90'nını fatih terim döneminde yaşamıştır. başarı trendi ilk iki seneyken, 13-14 ve (etkisi olduğu kısım için) 14-15 sezonlarında başarı trendi yerini başarısızlığa bırakmıştır. kendi kurduğu teknik ekip ve dolaylı yoldan etki ettiği takım şampiyonlar liginde 1 puan alarak elendi.
şu anda sıcak para akışında sıkıntı var.
ben küçük çaplarda baktığımda başarı hikayeleri görsem de, büyük resme baktığımda üzgünüm ama başarısızlık söz konusu.
benim ünal aysal'a muhalefet etmemin bir sürü sebebi var. onları da şuan yazmaya gerek yok. konusu açılırsa bir şeyler karalarım. ama benim düşüncem artık ileriye bakmamız lazım. sözümün özü benim bir daha galatasaray'da söz sahibi olmasını istemediğim bir kişidir ünal aysal.
fazla uzatmamaya çalıştım anca oldu, kusuruma da bakmayın.
edit: entry'me karşı adnan polat'ın adını geçirdiğim için eleştiri aldım. bakın ben adnan polat'ı savunmuyorum. ya da yaptığı icraatları tartışmıyorum. ancak ünal aysal'dan önceki başkan kendisi ve yapabildiği bir şey var. bunu birinci ağızdan biliyorum. adnan polat dönemiyle karşılaştırıyorum. ki karşılaştıra bilirim ne de olsa adnan polat'ın "ibra"'sının yanlış olduğu mahkemece doğrulandı.