6965
şimdi ünal aysal'ın galatasaray'ın 2002 sonrası en başarılı başkan olduğu konusunda mutabıkız herhalde değil mi? yoksa diyeceklerimin hiçbir hükmü yok. duygun yarsuvat'tan, karakterini ve duruşunu çok sevsem de özhan canaydın'dan, ele güne rezil rüsva olduğumuz adnan polat'tan falan milyonlarca kez iyidir kendisi.
galatasaray, memleketteki 20. şampiyonluğuna binaen dördüncü yıldızı takan ilk ekip olmuş, yayın geliri, galibiyet/beraberlik gibi tff'nin ayırdığı fondan en çok payı alan takım olmuş, ayrıca zannedersem fair play listesinde de 2. ya da 3.yüz. gelir kısmı konusunda herhangi bir problem çıkacağını sanmıyorum. ki zaten medyada dolaşılan rakamlar 200 milyon türk lirası civarında. ayrıca bütün bunlara sanıyorum şampiyonlar ligi'ne katılım primi de dahil değil.
galatasaray taraftarına karşı 'taraftar ne istiyorsa o olacak' diyen bir başkan profili düşünün. başkanlığı süresinde (3 sezon + çeyrek devre) 2 lig şampiyonluğu + 1 türkiye kupası + 2 süper kupa + 1 şampiyonlar ligi çeyrek finali + 1 şampiyonlar ligi son 16'sı yaşamış. galatasaray tarihinde bu kadar başarılı başkan kaç tane var siz söyleyin. efsane başkan faruk süren ile de başkanlık süreleri baz alınarak da gayet kıyaslanabilir, ki faruk süren'in uefa kupası'nın kazanılmasını tenzih edersek avrupa'da herhangi bir başarımız da yok.(u: sanıyorum real madrid'i mehmet cansun başkanlığında yenmiş, öyle gruplardan çıkmıştık)
benim bildiğim ünal aysal, 4. yıldız hediyesi olarak taraftara zlatan'ı getirir, olmadı robin van persie ile kontak kurardı. galatasaray taraftarı ne istiyorsa o olacaktı çünkü, aatif'ı ya da niasse'yi istemiyoruz.
ha tabi ki, kendisinin başkanlığının devam etmesi halinde şampiyon da olamazdık, onu da belirteyim. bunun saha içi performansının yanında saha dışı da bir çok etkisi var.
ama en başta, gezi parkı'ndaki olaylara destek veren, berkin elvan'a taziye mesajı gönderen, twitter'ın kapatılması üzerine ısınma tişörtlerine @galatasaraysk yazdıran bir başkan da elbette takımını cumhurbaşkanının huzuruna tek sıra halinde de dizmezdi.
galatasaray, memleketteki 20. şampiyonluğuna binaen dördüncü yıldızı takan ilk ekip olmuş, yayın geliri, galibiyet/beraberlik gibi tff'nin ayırdığı fondan en çok payı alan takım olmuş, ayrıca zannedersem fair play listesinde de 2. ya da 3.yüz. gelir kısmı konusunda herhangi bir problem çıkacağını sanmıyorum. ki zaten medyada dolaşılan rakamlar 200 milyon türk lirası civarında. ayrıca bütün bunlara sanıyorum şampiyonlar ligi'ne katılım primi de dahil değil.
galatasaray taraftarına karşı 'taraftar ne istiyorsa o olacak' diyen bir başkan profili düşünün. başkanlığı süresinde (3 sezon + çeyrek devre) 2 lig şampiyonluğu + 1 türkiye kupası + 2 süper kupa + 1 şampiyonlar ligi çeyrek finali + 1 şampiyonlar ligi son 16'sı yaşamış. galatasaray tarihinde bu kadar başarılı başkan kaç tane var siz söyleyin. efsane başkan faruk süren ile de başkanlık süreleri baz alınarak da gayet kıyaslanabilir, ki faruk süren'in uefa kupası'nın kazanılmasını tenzih edersek avrupa'da herhangi bir başarımız da yok.(u: sanıyorum real madrid'i mehmet cansun başkanlığında yenmiş, öyle gruplardan çıkmıştık)
benim bildiğim ünal aysal, 4. yıldız hediyesi olarak taraftara zlatan'ı getirir, olmadı robin van persie ile kontak kurardı. galatasaray taraftarı ne istiyorsa o olacaktı çünkü, aatif'ı ya da niasse'yi istemiyoruz.
ha tabi ki, kendisinin başkanlığının devam etmesi halinde şampiyon da olamazdık, onu da belirteyim. bunun saha içi performansının yanında saha dışı da bir çok etkisi var.
ama en başta, gezi parkı'ndaki olaylara destek veren, berkin elvan'a taziye mesajı gönderen, twitter'ın kapatılması üzerine ısınma tişörtlerine @galatasaraysk yazdıran bir başkan da elbette takımını cumhurbaşkanının huzuruna tek sıra halinde de dizmezdi.
