169
insan olarak kendisini bu noktalara geldiği için tebrik ediyorum. hayat zor. kendisi de öyle ya da böyle pek çoğumuzun hayalinde göremeyeceği bir yere gelmiş handikaplarına rağmen.
fakat,
ya hepiniz çok iyi,uslu,derslerinden başka hiç bir şeyle ilgilenmeyen çocuklardınız, ya da bildiğin kolpacısınız.
rahmetli babam öğretmendi. o zaman düz liseler anadolu liseleri falan var, hepsi aynı bokun laciverti değil. her neyse babam anadolu lisesinde müdür yardımcısıydı, ben ise farklı bir anadolu lisesinde problem öğrenciydim. ilk yılımda bu problemler bana yol,su,elektrik olarak geri döndü tabi. neyse babamı okula çağırmışlar benden habersiz. tabi okullar falan yakın ya tanıyorlar birbirlerini müdürler falan. dersin ortasında beni nöbetçi öğrenci çağırdı müdür yardımcısı seni istiyor diye. benim de müdürle falan aram felaket kötü ama ne hikmetse müdür yardımcısını ölümüne seviyorum, o da beni seviyor allah için. neyse nöbetçi öğrenci de bizden bi sene büyük sınıflardan acayip güzel bi kız. biz müdür yardımcısının odasına yürürken, ben de kıza yürüyorum * o sırada hani çoğunuz bilir, şimdilerde nasıl bilmem ama eskiden böyle kademe kademe sıralanırdı odalar dar bir koridorda, sırayla sekreter, müdür yard. müdür diye. biz kapının önüne gelmişiz , benim sülale rahat modu tabi kıza şekil yapcam ya, kapıyı açtım müdür yardımcısının , "canım ben bi hasan babayla konuşayım geliyorum hemen" dedim. fakat kafayı çevirdiğimde hasan babanın yanında bizim öz baba duruyor. içeri girdim. babam da öyle çok eli maşalı bir adam değildi aslında. yaklaştı bana, "kızlara yürüdüğün kadar az tahtaya yürüseydin de beni rezil etmeseydin lan " diye bi tane koydu tokadı. ama o tokattan sonra harbiden de hem kızlara hem de tahtaya bol bol yürüdüm. bu da rahmetliden okul konusunda yediğim ilk ve son tokattı.
şimdi ben bunu niye anlattım. emre utkucan da benim gibi. eğer işini iyi yapsa bir allahın kulu kimi neden takip ettin demeyecek burada. ama sen aynı ince ayar gibi, işinden önce başka işlere düşersen, böyle de insanların diline düşersin.
bunun aksini savunanları deli gibi kıskanıyorum çünkü sağlam şımartılmışlar hayatlarında belli ki.
merak edenler için not, nöbetçi öğrenci okulda çıkma teklifimi reddeden tek kız olmuştu, o gün çizdirdiğim karizmadan dolayı tahminen.
fakat,
ya hepiniz çok iyi,uslu,derslerinden başka hiç bir şeyle ilgilenmeyen çocuklardınız, ya da bildiğin kolpacısınız.
rahmetli babam öğretmendi. o zaman düz liseler anadolu liseleri falan var, hepsi aynı bokun laciverti değil. her neyse babam anadolu lisesinde müdür yardımcısıydı, ben ise farklı bir anadolu lisesinde problem öğrenciydim. ilk yılımda bu problemler bana yol,su,elektrik olarak geri döndü tabi. neyse babamı okula çağırmışlar benden habersiz. tabi okullar falan yakın ya tanıyorlar birbirlerini müdürler falan. dersin ortasında beni nöbetçi öğrenci çağırdı müdür yardımcısı seni istiyor diye. benim de müdürle falan aram felaket kötü ama ne hikmetse müdür yardımcısını ölümüne seviyorum, o da beni seviyor allah için. neyse nöbetçi öğrenci de bizden bi sene büyük sınıflardan acayip güzel bi kız. biz müdür yardımcısının odasına yürürken, ben de kıza yürüyorum * o sırada hani çoğunuz bilir, şimdilerde nasıl bilmem ama eskiden böyle kademe kademe sıralanırdı odalar dar bir koridorda, sırayla sekreter, müdür yard. müdür diye. biz kapının önüne gelmişiz , benim sülale rahat modu tabi kıza şekil yapcam ya, kapıyı açtım müdür yardımcısının , "canım ben bi hasan babayla konuşayım geliyorum hemen" dedim. fakat kafayı çevirdiğimde hasan babanın yanında bizim öz baba duruyor. içeri girdim. babam da öyle çok eli maşalı bir adam değildi aslında. yaklaştı bana, "kızlara yürüdüğün kadar az tahtaya yürüseydin de beni rezil etmeseydin lan " diye bi tane koydu tokadı. ama o tokattan sonra harbiden de hem kızlara hem de tahtaya bol bol yürüdüm. bu da rahmetliden okul konusunda yediğim ilk ve son tokattı.
şimdi ben bunu niye anlattım. emre utkucan da benim gibi. eğer işini iyi yapsa bir allahın kulu kimi neden takip ettin demeyecek burada. ama sen aynı ince ayar gibi, işinden önce başka işlere düşersen, böyle de insanların diline düşersin.
bunun aksini savunanları deli gibi kıskanıyorum çünkü sağlam şımartılmışlar hayatlarında belli ki.
merak edenler için not, nöbetçi öğrenci okulda çıkma teklifimi reddeden tek kız olmuştu, o gün çizdirdiğim karizmadan dolayı tahminen.