9000
gercekten icinde cok pozitif kalmaya cabaladigim sozluktur. ligin son 4 haftasi dua etmekten baska entry girmedim neredeyse. lakin herkesin basilmamasi gereken damarlari var.
bilal kisa transferi umrumda degil. gonderemedigimiz tonlarca futbolcu var ve yetenegine guvenilen bir topcu aliniyor. bakin bu haliyle bile sikinti degil. lakin cikip "melo'dan once de orta saha vardi" demek olmuyor. cunku yoktu. "sabri takimda kalmali cunku o galatasaray'in degeri" deyip aydin'i gondermek olmuyor. o zaman her alt yapidan cikan oyuncu galatasaeay'in degeri. simdi bana soyleyin galatasaray'in kadro derinligi allahaskina bir oyuncunun yeteneklerine ve karakterine mi bagli olmalidir yoksa yoneticilerin sozum ona vicdan azabina mi? sozum ona diyorum cunku hocanin bu deklere ettigi ama yine de nazarimda hatali olan resmi aciklamasinin arkasinda resmi olmayan teoriler de geliyor aklima. bazi oyuncularin sabri'nin yoklugunda huzursuzluk cikarabilmesi gibi. sene 2015 hala sabri tartisiyoruz surada. ayrica galatasaray'in transferlerini neden hoca haber veriyor onu da anlamis degilim. yarin obur gun iyi bir yabanci alindiginda boy boy poz verecek yoneticiler neden aciklamiyorlar mesela sabri'nin kalacagini veya bilal'in alindigini? hamzaoglu'nun kredisinden yedirmek varken neden kendi kredilerinden yedirsinler degil mi? simdi bunlar hep ufak tefek seylere benziyor ama yaklasik 1 ay sonra bu takim sezonu acacak. kamp baslayacak. hazirlik maclarinda takimin ne halde oldugu daha cok ortaya cikacak. 10/9 kisi oynamaya alisik takim hazirlik macinda kimsenin acigini kapatmayacak. sonra kamp sonrasi transferler olacak. kabus yemin ederim kabus. o tarik ve pandevle dzemaili gibi o oyuncular kamp gormedikleri icin asla hazir olmayacak. biz de burda kafayi yiyecegiz la bu oyuncular iyiydi niye kotu ciktilar diyecegiz. sonra alinan sag bek kotuymus diye sabri koyacagiz anadolu takimina yaptigi presle 2 top kapacak ama avrupada ve fener maclarinda bizi delirtecek. nerden mi biliyorum. eboue donemi haric 15 senedir ayni filmi izliyorum da ondan. hamzaoglu ve ozeline donecek olursak dursun ozbek 'in baskan olacagi neredeyse 3 aydir belli. takimin eksikleri de ortada. taraftar da salak defil goeuyor bu eksikleri. buna ragmen cikip "1-2 transfer yapilacak"; "sabri galatasaray'in degeri", "melo'dan once de ortasaha vardi", "hakan sukur gitti simdi burak var hakan sukur aranmiyor" turu kabusun dibi cumleler hakli olarak taraftari geriyor. gozu goren her kul birak hakan sukur'u "ulan elmander'e protez falan bisey taksak oynar mi acaba?" diye dusunuyor. hamzaoglu neden kendisini atese atiyor kesinlikle anlamiyorum. abi dun cikip 4-5 transfer ihtiyacimiz var diyeceksen 1-2 takiviye yapacagiz deme oncesinde. ya da hicbir sey deme. at topu yonetime. "yonetimle gorusuyoruz simdi konusmamiz dogru olmaz" falan de. yani bakin sadece hamzaoglu degil bence anlayis biraz da yonetimde. o kadar adam girdi yonetime hala biz baskani konusuyoruz. mesela su an avrupa'da hangi yoneticimiz hangi ulkede bilen var mi? birseyler kovalayan bir yoneticimiz var mi? gecen adini unuttum gencten bir topcu ingiltere'nin sikindirik takimina kacti. evet tamam ligimiz boktan ama oyuncuyu sampiyonlar liginde direkt oynayacak bir takimda oynamaya kafalayamamak da kimse kusura bakmasin beceriksizlik. sneijder'in, melo'nun, muslera'nin geldigi yere ustelik de.
peki sozlukteki gerginligin sebebi bu mu? hayir degil. sozlukteki gerginligin sebebi insanlarin dusuncelerini ifade edislerine yapilan saygisizliklar. asagilamalar, zorbaliklar. burasi bir duygu-dusunce paylasma platformu. burada hepimiz galatasarayliyiz hepimiz seviniyoruz hepimiz uzuluyoruz. hicbir galatasaraylinin fenerin sampiyonlugundan keyif alacak hali yok. lakin bununla itham edilen arkadaslar var. simdi bu ayip degil mi? bu saygisizlik degil mi? simdi arkadaslarin uslubundan gidecek olsam kendilerinin terbiyelerinden, hatta hatta ailelerinin terbiyelerinden falan dem vurmam lazim. cunku boyle yapiyorlar. bu sekilde davraniyorlar. acin bakin okuyun sozlugu gorursunuz. simdi insanlari nick vererek de rencide etmek istemiyorum. ad hominem genel bir sozluk rahatsizligi olmus. kisinin fikri yok kisiler var. isaret edilen gezegenler yok, parmaklar var. bir kisinin nick altina 2 tane yazi yazilinca hemen bir baskasi imdada geliyor ve "surda surda surda da hamza hocaya hoca demedi capsiz dedi sunu sunu dedi" gibi cocukca ithamlar. arkadas kufurse kanunsa moderatorler geregini yapar. kimse de sizden korkmaz. hah mesela korkmaz deyince de geldi aklima. bir de susun, fazla konusmayin kafasina denk geliyorum birkac seferdir. bakin ben sabriye saygi duymak zorunda degilim ama ona saygi duymuyorum diye onu savunan birine saygisizlik edemem. ozellikle bunun tersi bu sozlukte hamzaoglu uzerinden cok oluyor. yani ben gunluk hayatimda hamza diyorum. 30 senedir diyorum. su sozlukte yazarken hamzaoglu diyorum. baska hamzaoglu yazdigim bir platform yok. insanlarin hassasiyetleri olabilir sacma da olsa antidemokrtaik de olsa bazi seyleri yapmiyoruz tamam. ancak bu madar germeyin insanlari. sonra onlar da gidip sizin nick altiniza dolusuyor. eyyorlamam bu kadar.
bilal kisa transferi umrumda degil. gonderemedigimiz tonlarca futbolcu var ve yetenegine guvenilen bir topcu aliniyor. bakin bu haliyle bile sikinti degil. lakin cikip "melo'dan once de orta saha vardi" demek olmuyor. cunku yoktu. "sabri takimda kalmali cunku o galatasaray'in degeri" deyip aydin'i gondermek olmuyor. o zaman her alt yapidan cikan oyuncu galatasaeay'in degeri. simdi bana soyleyin galatasaray'in kadro derinligi allahaskina bir oyuncunun yeteneklerine ve karakterine mi bagli olmalidir yoksa yoneticilerin sozum ona vicdan azabina mi? sozum ona diyorum cunku hocanin bu deklere ettigi ama yine de nazarimda hatali olan resmi aciklamasinin arkasinda resmi olmayan teoriler de geliyor aklima. bazi oyuncularin sabri'nin yoklugunda huzursuzluk cikarabilmesi gibi. sene 2015 hala sabri tartisiyoruz surada. ayrica galatasaray'in transferlerini neden hoca haber veriyor onu da anlamis degilim. yarin obur gun iyi bir yabanci alindiginda boy boy poz verecek yoneticiler neden aciklamiyorlar mesela sabri'nin kalacagini veya bilal'in alindigini? hamzaoglu'nun kredisinden yedirmek varken neden kendi kredilerinden yedirsinler degil mi? simdi bunlar hep ufak tefek seylere benziyor ama yaklasik 1 ay sonra bu takim sezonu acacak. kamp baslayacak. hazirlik maclarinda takimin ne halde oldugu daha cok ortaya cikacak. 10/9 kisi oynamaya alisik takim hazirlik macinda kimsenin acigini kapatmayacak. sonra kamp sonrasi transferler olacak. kabus yemin ederim kabus. o tarik ve pandevle dzemaili gibi o oyuncular kamp gormedikleri icin asla hazir olmayacak. biz de burda kafayi yiyecegiz la bu oyuncular iyiydi niye kotu ciktilar diyecegiz. sonra alinan sag bek kotuymus diye sabri koyacagiz anadolu takimina yaptigi presle 2 top kapacak ama avrupada ve fener maclarinda bizi delirtecek. nerden mi biliyorum. eboue donemi haric 15 senedir ayni filmi izliyorum da ondan. hamzaoglu ve ozeline donecek olursak dursun ozbek 'in baskan olacagi neredeyse 3 aydir belli. takimin eksikleri de ortada. taraftar da salak defil goeuyor bu eksikleri. buna ragmen cikip "1-2 transfer yapilacak"; "sabri galatasaray'in degeri", "melo'dan once de ortasaha vardi", "hakan sukur gitti simdi burak var hakan sukur aranmiyor" turu kabusun dibi cumleler hakli olarak taraftari geriyor. gozu goren her kul birak hakan sukur'u "ulan elmander'e protez falan bisey taksak oynar mi acaba?" diye dusunuyor. hamzaoglu neden kendisini atese atiyor kesinlikle anlamiyorum. abi dun cikip 4-5 transfer ihtiyacimiz var diyeceksen 1-2 takiviye yapacagiz deme oncesinde. ya da hicbir sey deme. at topu yonetime. "yonetimle gorusuyoruz simdi konusmamiz dogru olmaz" falan de. yani bakin sadece hamzaoglu degil bence anlayis biraz da yonetimde. o kadar adam girdi yonetime hala biz baskani konusuyoruz. mesela su an avrupa'da hangi yoneticimiz hangi ulkede bilen var mi? birseyler kovalayan bir yoneticimiz var mi? gecen adini unuttum gencten bir topcu ingiltere'nin sikindirik takimina kacti. evet tamam ligimiz boktan ama oyuncuyu sampiyonlar liginde direkt oynayacak bir takimda oynamaya kafalayamamak da kimse kusura bakmasin beceriksizlik. sneijder'in, melo'nun, muslera'nin geldigi yere ustelik de.
peki sozlukteki gerginligin sebebi bu mu? hayir degil. sozlukteki gerginligin sebebi insanlarin dusuncelerini ifade edislerine yapilan saygisizliklar. asagilamalar, zorbaliklar. burasi bir duygu-dusunce paylasma platformu. burada hepimiz galatasarayliyiz hepimiz seviniyoruz hepimiz uzuluyoruz. hicbir galatasaraylinin fenerin sampiyonlugundan keyif alacak hali yok. lakin bununla itham edilen arkadaslar var. simdi bu ayip degil mi? bu saygisizlik degil mi? simdi arkadaslarin uslubundan gidecek olsam kendilerinin terbiyelerinden, hatta hatta ailelerinin terbiyelerinden falan dem vurmam lazim. cunku boyle yapiyorlar. bu sekilde davraniyorlar. acin bakin okuyun sozlugu gorursunuz. simdi insanlari nick vererek de rencide etmek istemiyorum. ad hominem genel bir sozluk rahatsizligi olmus. kisinin fikri yok kisiler var. isaret edilen gezegenler yok, parmaklar var. bir kisinin nick altina 2 tane yazi yazilinca hemen bir baskasi imdada geliyor ve "surda surda surda da hamza hocaya hoca demedi capsiz dedi sunu sunu dedi" gibi cocukca ithamlar. arkadas kufurse kanunsa moderatorler geregini yapar. kimse de sizden korkmaz. hah mesela korkmaz deyince de geldi aklima. bir de susun, fazla konusmayin kafasina denk geliyorum birkac seferdir. bakin ben sabriye saygi duymak zorunda degilim ama ona saygi duymuyorum diye onu savunan birine saygisizlik edemem. ozellikle bunun tersi bu sozlukte hamzaoglu uzerinden cok oluyor. yani ben gunluk hayatimda hamza diyorum. 30 senedir diyorum. su sozlukte yazarken hamzaoglu diyorum. baska hamzaoglu yazdigim bir platform yok. insanlarin hassasiyetleri olabilir sacma da olsa antidemokrtaik de olsa bazi seyleri yapmiyoruz tamam. ancak bu madar germeyin insanlari. sonra onlar da gidip sizin nick altiniza dolusuyor. eyyorlamam bu kadar.
