76
her transfer sezonunda en az bir galatasaray'lı yöneticinin ağzından duyduğum, içi inanılmaz boş olan cümle kalıbı.
keza, bu cümlede ifade edilmek istenen; galatasaray'ın her an* kendisine fayda sağlayacak oyuncuları araştırdığı, bulduğu, gereken çalışmaları yaptığı ve transfer konusunda sürekli aktif bir politikası olduğudur.
eğer bu cümlenin içi gerçekten doldurulsaydı o kadar güzel olurdu ki.
mesela, sene boyunca gözle görülür şekilde sıkıntı yaşadığımız mevkilere henüz sezon bitmeden oyuncu arayışına girilirdi.transfer sezonu açılmadan, hangi işe yarar oyuncunun sözleşmesi bitiyor, hangisinin kaç yılı kalmış diye araştırılırdı. gerekirse etik kurallar çerçevesinde menajeriyle görüşülüp zemin yoklanırdı.en azından transfer sezonu açıldığında hedeflerimiz belli olur ve herkesden önce kendi şartlarımızı sunarak elimizden geleni yapardık.
ancak genel olarak galatasaray'ın transfer kültürü şudur; sezon biter, eksiklerimiz bellidir, alakasız pozisyonlara alakasız iki-üç oyuncu transferi yapılır, daha sonra transfer sezonu boyunca medya da ağzımız açık şekilde yıldız isimleri okuruz, sezon içinde bizim gördüğümüz, taraftarın beğendiği ve alabileceğimizi düşündüğüm topçular o sene dünya kupası falan varsa orda kendini parlatır ve transferi imkansız hale gelir, kalitesi tartışılmaz olan ve yine alabileceğimiz topçular zaten sene başında kapılır. bize de ya problemli ya yeteneksiz topçular kalır. asıl önemli olansa o saatten sonra alınabilecek oyuncular anca o saatte akla gelen oyunculardır.
bu süreçte yine yöneticiler çıkar ve '' galatasaray'da transfer bitmez '' ve ''transferler yurtdışı kampımıza yetişecek'' diye açıklama yaparlar.ve biz biliriz ki o transfer kampa asla yetişmeyecek. ve yetişmez. sonra sezonun yarısına kadar ''oyuncu kampta yoktu, o yüzden uyum sağlayamadı, kondisyonu yok'' gibi kanser sebebi cümleler duyarız.o sene o oyuncu kendisini gösteremez hatta bir nebze nefretimizi de kazanır.sonra da yalan olup gider.
yani n'olur biraz aklı başında, planlı iş yapsak. n'olur zamanında istediğimiz oyuncuyu alsak da medyanın taraftarı beklenti içine sokmasını beklemeden ve sonra sırf bu beklentiyi karşılamak adına transfer yapmasak da, gerçekten takıma katkı yapacak oyuncuyu zamanında alsak.
size tavsiyem, en az 20 ağustos 2015 tarihine kadar sizi tatmin edecek bir transfer beklemeyin. keza, transfer dönemi 31 ağustos 2015 tarihinde sona eriyor. o zamana kadar yine medyanın goygoylarıyla falan idare edin. sonrasında da sırf yapmış olmak için alırız bir iki adam. sonrası, ya tutarsa.
peşinen şunu da açıklamak isterim. söylediklerimin şuandaki yönetimle ve hamza hocayla tek alakası, bu kültürü devam ettirmemelerini temenni etmemdir.
galatasaray'da transfer bitsin hocam.
keza, bu cümlede ifade edilmek istenen; galatasaray'ın her an* kendisine fayda sağlayacak oyuncuları araştırdığı, bulduğu, gereken çalışmaları yaptığı ve transfer konusunda sürekli aktif bir politikası olduğudur.
eğer bu cümlenin içi gerçekten doldurulsaydı o kadar güzel olurdu ki.
mesela, sene boyunca gözle görülür şekilde sıkıntı yaşadığımız mevkilere henüz sezon bitmeden oyuncu arayışına girilirdi.transfer sezonu açılmadan, hangi işe yarar oyuncunun sözleşmesi bitiyor, hangisinin kaç yılı kalmış diye araştırılırdı. gerekirse etik kurallar çerçevesinde menajeriyle görüşülüp zemin yoklanırdı.en azından transfer sezonu açıldığında hedeflerimiz belli olur ve herkesden önce kendi şartlarımızı sunarak elimizden geleni yapardık.
ancak genel olarak galatasaray'ın transfer kültürü şudur; sezon biter, eksiklerimiz bellidir, alakasız pozisyonlara alakasız iki-üç oyuncu transferi yapılır, daha sonra transfer sezonu boyunca medya da ağzımız açık şekilde yıldız isimleri okuruz, sezon içinde bizim gördüğümüz, taraftarın beğendiği ve alabileceğimizi düşündüğüm topçular o sene dünya kupası falan varsa orda kendini parlatır ve transferi imkansız hale gelir, kalitesi tartışılmaz olan ve yine alabileceğimiz topçular zaten sene başında kapılır. bize de ya problemli ya yeteneksiz topçular kalır. asıl önemli olansa o saatten sonra alınabilecek oyuncular anca o saatte akla gelen oyunculardır.
bu süreçte yine yöneticiler çıkar ve '' galatasaray'da transfer bitmez '' ve ''transferler yurtdışı kampımıza yetişecek'' diye açıklama yaparlar.ve biz biliriz ki o transfer kampa asla yetişmeyecek. ve yetişmez. sonra sezonun yarısına kadar ''oyuncu kampta yoktu, o yüzden uyum sağlayamadı, kondisyonu yok'' gibi kanser sebebi cümleler duyarız.o sene o oyuncu kendisini gösteremez hatta bir nebze nefretimizi de kazanır.sonra da yalan olup gider.
yani n'olur biraz aklı başında, planlı iş yapsak. n'olur zamanında istediğimiz oyuncuyu alsak da medyanın taraftarı beklenti içine sokmasını beklemeden ve sonra sırf bu beklentiyi karşılamak adına transfer yapmasak da, gerçekten takıma katkı yapacak oyuncuyu zamanında alsak.
size tavsiyem, en az 20 ağustos 2015 tarihine kadar sizi tatmin edecek bir transfer beklemeyin. keza, transfer dönemi 31 ağustos 2015 tarihinde sona eriyor. o zamana kadar yine medyanın goygoylarıyla falan idare edin. sonrasında da sırf yapmış olmak için alırız bir iki adam. sonrası, ya tutarsa.
peşinen şunu da açıklamak isterim. söylediklerimin şuandaki yönetimle ve hamza hocayla tek alakası, bu kültürü devam ettirmemelerini temenni etmemdir.
galatasaray'da transfer bitsin hocam.
