188
yabancı sınırı kalkmış olsa da futbolu hala bu ülkede oynamak zorundayız. bu ülkenin şartları, deplasman koşulları ve yine takımların ciddi bir kısmını oluşturacak yerli oyuncu profili hala mevcut. bilal kısa her şeyden önce belli bir yaşın altındaki tüm futbolcuların saygı duyduğu ve tabir-i caizse gölgesinden bile korktuğu tipte bir oyuncu. yıllar boyunca en pis takımlarda oynayıp mevcut yeteneğini havanda döve döve geliştirmiş ve belli bir noktaya gelmiş, kaliteli ve tecrübeli oyuncu. bu tipte ligimizde hepi topu 4 tane adam var; ne yazık ki emre belözoğlu, hamit altıntop, selçuk inan ve de bilal kısa... üçü bizde, fena mı? bence değil. mesela selçuk inan olsun, hamit altıntop olsun, sakat bile olsalar, çok aman aman oynamasalar bile her zaman "kazanan" olurlar, çünkü bu futbolcular gerçek anlamda idol ve de itibar sahibi, o yüzden de fizik anlamda süper durumda olmasalar da bunu sahaya fazlasıyla yansıtıyorlar. bir nevi xavi ya da pirlo hesabı. eli ayağı tutmaz duruma gelene kadar bastığı yeri titretecek, ciddi bir kesimin saygısından "abi" sözünü kusur etmeyeceği büyük oyuncular bunlar. hele ki gökhan zan gittiği için boşa çıkan 5 numaralı şanlı galatasaray formasını da çekerse karizmasından geçilmez. melo'ya ya da fernandes'e yüklendikleri gibi yüklenemezler, yabancı ayağı çekemezler, hakemler tarafından öyle algı operasyonu ile sindirilemezler, bunlar büyük oyuncular arkadaşlar, yekta kurtuluş ile ne bileyim mehmet topal ile falan kıyas edilmezler yani. kim gerekliyse alalım lafım yok ama ekstradan bir bilal kısa'ya ben cidden hayır diyemem. galatasaray gibi ağırlığa sahip bir takıma yakışan bir oyuncu bilal. mesela olcan çok iyi performans göstermedi ama hala arkasındayım, kesinlikle de gitmesin. yerli profilimizin bu tip cidden tecrübeli oyuncular ile birkaç yetenekli gençten oluşmasını tercih ederim. şaka falan yapmıyorum yani hala türkiye'deyiz arkadaşlar, bir günde her şey güllük gülistanlık olmayacak. beğensek de beğenmesek de, sahadaki oyunu uyuz gibi gözükse de selçuk'lar, hamit'ler, bilal'ler bizi saçma sapan anadolu deplasmanlarında kurtarırlar. daha fazlası için de gelsin sneijder'ler, gitsin melo'lar. eyvallah... o da lazım bu da lazım.