8549
--- alıntı ---
"hangi maçta şampiyonluğa inandın. ‘evet şampiyonuz’ dedin?"
- şampiyonluğun bittiği demeyeyim ama bence dönüm noktası olan maç deplasmandaki gaziantep maçı... 90.dakika golü bulduk ve 1-0 kazandık. ben, o maçta ibrenin bize döndüğünü düşünüyorum. şampiyonluğa hep inandık. gençlerbirliği maçından sonra ise, “allah izin verirse şampiyon olduk, bu iş bitti” dedim. “buradan şampiyonluğu artık asla vermeyiz” dedim.
"şampiyonluk adına umutsuzluğa kapıldığın oldu mu?"
- inan hiç olmadı. çok mutsuz olduğumuz, çok üzülüp kırıldığımız günler oldu. ama şampiyon olamayacağımızı düşündüğümüz maç olmadı. kime sorarsanız aynı cevabı verir diye düşünüyorum.
“ferhat’a yazik değil mi?”
"gençlerbirliği maçı sonrasında kaleci ferhat çok eleştirildi. hakemlerin sizi kollandığı yorumları yapıldı.neler dersin?"
- böyle şeyleri konuşmak bize yakışmaz. şimdi g.birliği’nde forma giyen kaleci kardeşimiz ferhat. o da çok üzülmüştür, yıkılmıştır. bunları dillendirip konuşmak yakışmaz bize. ferhat’ı, ailesini, gençlerbirliği camiasını üzmek, laf söylemek yakışmaz. ya da sneijder’ın attığı golü küçümsemek, önemsiz bir noktaya getirmek, galatasaray’ın kazandığı 3 puanı ve başarısını küçültmek, hakemleri kırmak bize yakışmaz. ona bakarsanız bizim kaç tane penaltımız verilmedi. birileri hata yapacak ki, bir taraf kazanacak.
“4. yildiz ilk bize yakişirdi”
"4. yıldızı fenerbahçe’den almak bu şampiyonluğu daha mı anlamlı kıldı?"
- tabii ki... 4. yıldızı takan ilk takım olmak bizlere çok büyük gurur veriyor. o takımın oyuncusu olmak, 4. yıldız yolunda emek vermek, çaba sarf etmek bizleri onurlandırıyor. bu bizim rüyalarımızdı, hayallerimizdi. bu 1 yıllık emeğimizin karşılığı. arkadaşlarla konuştuğumuz zaman hep kendi aramızda, “4. yıldızı fenerbahçe’den önce takmak, uefa kupası’nı süper kupa’yı kazanmış galatasaray’a yakışır” diye düşünüyorduk. ama biz bunun ilk takan takım olduk.
"sneijder artık bizden biri oldu"
- sneijder artık bize benziyor. arkadaşımız, kardeşimiz. iyi ve büyük bir oyuncu. bizimle beraber. yardımsever bir adam. onunla olduğum için de çok mutluyum.
"inşallah şenol hoca’yı üzeriz"
- tek bir finalimiz kaldı. kupa finali. bursaspor maçını da kazanacağımıza inanıyoruz. çok değerli bir takım ve değerli bir hocaları var başında. inşallah şenol hocamızı üzeriz ve kupamızı alırız.
"hamzaoğlu bizim efsanemiz olabilir"
- hamza hoca’yı çok seviyoruz. o da bizim efsanemiz olabilir. çok emin adımlarla bunu gösterdi diye düşünüyorum. şampiyonluktaki payı müthişti. takım içinde de çok seviliyor ve sayılıyor. beşiktaş maçında oyundan çıkarken hamza hoca ile yaşananlar çok büyütüldü. futbolda bunlar var. bir anlık hırsa, strese, kazanma azmine yenik düşüyorsunuz. bunlar insani hatalar.
"italyanların tarzı bizimle uyuşmuyor!"
"prandelli ile uyum niye olmadı sana göre?"
- prandelli iyi bir insandı, iyi bir hocaydı. neden olmadı prandelli... çok açık söylemek gerekirse, italyanların tarzı ile bizim tarzımız hiçbir zaman tutmadı. tutmaz da. italyanlar daha çok taktik ve defans ağırlıklı bir yapıya sahipler. galatasaray gibi bir takımda defans yapmak, defansif oynayıp taktik açıdan sahaya çıkmak ne bizleri, ne taraftarı, ne de camiayı mutlu ederdi.
böyle de devam ettikçe sıkıntılar yaşamaya başlamıştık. ama cesare prandelli’nin insanlığını ve hocalığını tartışmak tabii ki de kimseye düşmez. italyan yapısı, onların teknik-taktik yapısı ile bizim yapımızın tutmadığı ortadaydı. kendisi de umarım şu an çok mutludur...
"başkaları gibi kazanmaya değil şampiyonluğa odaklanıyoruz"
"kadıköy'de fenerbahçe galibiyeti bu sezon gelmedi. neden?"
- bu elbet olacaktır. olmuyor diye bir şey yok. bununla ilgili kendimizi, camiamızı strese sokmaya hiç de gerek yok. ben orada kazanamayayım da, her sene şampiyon olayım. orada kazanamamayı çok fazla gözümüzde büyütmüyoruz biz başkalarının büyüttüğü gibi. oraya takılı da kalmıyoruz. biz şampiyonluğa odaklanıyoruz ve şampiyon oluyoruz. fenerbahçe’ye karşı kadıköy’de kazanamıyoruz. ama bu bir gün değişecek. biz bunu gözümüzde büyütmüyoruz. ben orada kazanmasam da her sene şampiyon olayım, bu yeter.”
“kimseyi dinlemedim”
"rize maçında sakatlandın, ağrılarına rağmen birçok maçta oynadın."
- hırsımın kurbanı oldum. duygularıma, hırslarıma yenilerek hata yaptım. hiç kimseyi dinlemeyip ne olursa olsun oynamak istedim. o sakatlık beni etkiledi. bu sezon çok şanssızlık, talihsizlikler yaşadım ama tam 16 tane gol attım. bir musibet, bin nasihatten iyidir. bunu da öğrenmiş oldum.
"4. yıldızı kaptan için çok istedim"
"selçuk inan benim kardeşim, canım. onun düğününün iyi geçmesi adına ben bu sene 4. yıldızı ve bu şampiyonluğu takım içinde herkesten çok istedim. eğer şampiyon olamayıp 4. yıldızı takamasaydık boğazımızda bir yumru olacaktı. tüm keyfimiz kaçacaktı. onu çok seviyorum."
--- alıntı ---
kaynak: hürriyet
"hangi maçta şampiyonluğa inandın. ‘evet şampiyonuz’ dedin?"
- şampiyonluğun bittiği demeyeyim ama bence dönüm noktası olan maç deplasmandaki gaziantep maçı... 90.dakika golü bulduk ve 1-0 kazandık. ben, o maçta ibrenin bize döndüğünü düşünüyorum. şampiyonluğa hep inandık. gençlerbirliği maçından sonra ise, “allah izin verirse şampiyon olduk, bu iş bitti” dedim. “buradan şampiyonluğu artık asla vermeyiz” dedim.
"şampiyonluk adına umutsuzluğa kapıldığın oldu mu?"
- inan hiç olmadı. çok mutsuz olduğumuz, çok üzülüp kırıldığımız günler oldu. ama şampiyon olamayacağımızı düşündüğümüz maç olmadı. kime sorarsanız aynı cevabı verir diye düşünüyorum.
“ferhat’a yazik değil mi?”
"gençlerbirliği maçı sonrasında kaleci ferhat çok eleştirildi. hakemlerin sizi kollandığı yorumları yapıldı.neler dersin?"
- böyle şeyleri konuşmak bize yakışmaz. şimdi g.birliği’nde forma giyen kaleci kardeşimiz ferhat. o da çok üzülmüştür, yıkılmıştır. bunları dillendirip konuşmak yakışmaz bize. ferhat’ı, ailesini, gençlerbirliği camiasını üzmek, laf söylemek yakışmaz. ya da sneijder’ın attığı golü küçümsemek, önemsiz bir noktaya getirmek, galatasaray’ın kazandığı 3 puanı ve başarısını küçültmek, hakemleri kırmak bize yakışmaz. ona bakarsanız bizim kaç tane penaltımız verilmedi. birileri hata yapacak ki, bir taraf kazanacak.
“4. yildiz ilk bize yakişirdi”
"4. yıldızı fenerbahçe’den almak bu şampiyonluğu daha mı anlamlı kıldı?"
- tabii ki... 4. yıldızı takan ilk takım olmak bizlere çok büyük gurur veriyor. o takımın oyuncusu olmak, 4. yıldız yolunda emek vermek, çaba sarf etmek bizleri onurlandırıyor. bu bizim rüyalarımızdı, hayallerimizdi. bu 1 yıllık emeğimizin karşılığı. arkadaşlarla konuştuğumuz zaman hep kendi aramızda, “4. yıldızı fenerbahçe’den önce takmak, uefa kupası’nı süper kupa’yı kazanmış galatasaray’a yakışır” diye düşünüyorduk. ama biz bunun ilk takan takım olduk.
"sneijder artık bizden biri oldu"
- sneijder artık bize benziyor. arkadaşımız, kardeşimiz. iyi ve büyük bir oyuncu. bizimle beraber. yardımsever bir adam. onunla olduğum için de çok mutluyum.
"inşallah şenol hoca’yı üzeriz"
- tek bir finalimiz kaldı. kupa finali. bursaspor maçını da kazanacağımıza inanıyoruz. çok değerli bir takım ve değerli bir hocaları var başında. inşallah şenol hocamızı üzeriz ve kupamızı alırız.
"hamzaoğlu bizim efsanemiz olabilir"
- hamza hoca’yı çok seviyoruz. o da bizim efsanemiz olabilir. çok emin adımlarla bunu gösterdi diye düşünüyorum. şampiyonluktaki payı müthişti. takım içinde de çok seviliyor ve sayılıyor. beşiktaş maçında oyundan çıkarken hamza hoca ile yaşananlar çok büyütüldü. futbolda bunlar var. bir anlık hırsa, strese, kazanma azmine yenik düşüyorsunuz. bunlar insani hatalar.
"italyanların tarzı bizimle uyuşmuyor!"
"prandelli ile uyum niye olmadı sana göre?"
- prandelli iyi bir insandı, iyi bir hocaydı. neden olmadı prandelli... çok açık söylemek gerekirse, italyanların tarzı ile bizim tarzımız hiçbir zaman tutmadı. tutmaz da. italyanlar daha çok taktik ve defans ağırlıklı bir yapıya sahipler. galatasaray gibi bir takımda defans yapmak, defansif oynayıp taktik açıdan sahaya çıkmak ne bizleri, ne taraftarı, ne de camiayı mutlu ederdi.
böyle de devam ettikçe sıkıntılar yaşamaya başlamıştık. ama cesare prandelli’nin insanlığını ve hocalığını tartışmak tabii ki de kimseye düşmez. italyan yapısı, onların teknik-taktik yapısı ile bizim yapımızın tutmadığı ortadaydı. kendisi de umarım şu an çok mutludur...
"başkaları gibi kazanmaya değil şampiyonluğa odaklanıyoruz"
"kadıköy'de fenerbahçe galibiyeti bu sezon gelmedi. neden?"
- bu elbet olacaktır. olmuyor diye bir şey yok. bununla ilgili kendimizi, camiamızı strese sokmaya hiç de gerek yok. ben orada kazanamayayım da, her sene şampiyon olayım. orada kazanamamayı çok fazla gözümüzde büyütmüyoruz biz başkalarının büyüttüğü gibi. oraya takılı da kalmıyoruz. biz şampiyonluğa odaklanıyoruz ve şampiyon oluyoruz. fenerbahçe’ye karşı kadıköy’de kazanamıyoruz. ama bu bir gün değişecek. biz bunu gözümüzde büyütmüyoruz. ben orada kazanmasam da her sene şampiyon olayım, bu yeter.”
“kimseyi dinlemedim”
"rize maçında sakatlandın, ağrılarına rağmen birçok maçta oynadın."
- hırsımın kurbanı oldum. duygularıma, hırslarıma yenilerek hata yaptım. hiç kimseyi dinlemeyip ne olursa olsun oynamak istedim. o sakatlık beni etkiledi. bu sezon çok şanssızlık, talihsizlikler yaşadım ama tam 16 tane gol attım. bir musibet, bin nasihatten iyidir. bunu da öğrenmiş oldum.
"4. yıldızı kaptan için çok istedim"
"selçuk inan benim kardeşim, canım. onun düğününün iyi geçmesi adına ben bu sene 4. yıldızı ve bu şampiyonluğu takım içinde herkesten çok istedim. eğer şampiyon olamayıp 4. yıldızı takamasaydık boğazımızda bir yumru olacaktı. tüm keyfimiz kaçacaktı. onu çok seviyorum."
--- alıntı ---
kaynak: hürriyet