1828
telles artniyetli biçimde futbolcuyu bireysel olarak ele alan profilin kurbanı oldu hep geldiğinden beri. bunu defansif manada yazıyorum. telles önünde hücumu yönet, maçı kazandır gerisi önemli değil denilen sneijder'le ve galatasaray yakın tarihinin belki de en temposuz ortasahasıyla oynuyor. birini eleştirirken veya yorumlarken sahada olan diğer 9 oyuncuyu da hesaba katmalısınız. bir bek oyuncusunu karşı takımın kanadı ve bekiyle yanlız bırakırsanız geçilmesi veya orta yaptırması ya da tarafına atılan diagonal pasta hata yapması onun hatası değil savunmanın bu yönünü kurgulayamayanın hatasıdır. ya da bekini takip et denilip de etmeyen kanadın, derine in denilip de savunmaya uğramayan ortasaha oyuncusunun hatasıdır. bunun dışında hücum manasında tek yönlü olması bir eksiği tabi. sağ tarafına sıfır tehdidi olan bir oyuncu. ayrıca günümüz futbolunda bir bek oyuncusu için elzem olan dengeli olma, diğer bi deyişle ayaklarının yere sağlam basması yönünden eksiği var ve bunlar sonradan kazanılabilen özellikler değil maalesef. bu açıdan en üst seviyelere ulaşabilecek bir bek olacağını sanmıyorum ancak özellikle tek topa ortalar üzerine eğilirse set oyunlarında oyunu genişletebildiğimiz anlarda katkısı yüksek olacaktır.