• 168
    gençlerbirliği ömrümün yettiğinden beri dişli bir takım olmuştur ve ayağa düştüğü pek görülmemiştir. muadili olan bursaspor bile bir ara küme düştü falan ama gençlerbirliği çizgisini hiç bozmadı. büyük takımları bir kenara koyarsak bir de gaziantepspor var zaten o kadar, diğer tüm takımlar bir şekilde inişli çıkışlı performans gösterdi. işte bu sezon da buna yakışır bir takım durumundalar. öncelikle konya ile birlikte orta sıraların en az gol yiyen takımı durumundalar. dehşet hücum hatlarına nazaran öyle süper golcü olduklarını söylemek zor, zira başarılarını daha ziyade az gol yemelerine borçlular. skor üretme açısından da efektif bir yapıdalar, yani şeref sayıları yerine maç kazandıran ve puan aldıran goller atıyorlar. kendileri için efsane sayılabilecek hücum silahlarına rağmen savunma yönüyle ön plana çıkan bu takımın aslında şu an çok önemli eksikleri var, gelin tek tek göz atalım;

    öncelikle son haftalarda kaleci ramazan köse yerine yedek kaleci ferhat kaplan oynuyor. dürüst olayım bu detaya çok dikkat etmedim ama biz yine de bildiğimizden şaşmayıp kendisini zorlamalıyız. ne yani kaleciye göre taktik mi yapılır? gördüğün yerden zımbala işte kaleci düşünsün... son haftalarda düzenli forma giyen stoper sedat bayrak dizinden sakatlanmış, bunu bilmiyordum. iki haftadır sakat olan ve takımın savunmadaki belki de en önemli ismi durumundaki sol bek/stoper dusko tosic de takımla çalışmalara daha ancak bugün başlayabildi. eğer oynarsa iki haftalık sakatlığın ardından tek antrenmanla maça çıkacak. ahmet çalık stoperin, hakan aslantaş da sağ bekin as isimleri durumundalar. ahmet çalık cezalı, tosic de sakat olduğunda stoperde ferhat görgülü oynuyordu. genç, tecrübesiz bir isim. çok maça da çıkmışlığı yok kariyerinde, idareten oynuyordu yani. sol bekte ise geçen sezon iyi bir çıkış yakalayan ama bu sezon idare eden uğur çiftçi'yi görüyorduk. uzunca bir ara oynamadı zaten, o da yoklukta tekrardan kadroya girdi. o zaman tablo netleşti, şimdi ahmet çalık ve hakan aslantaş banko, lakin tandemde kim oynarsa oynasın handikabı var. ferhat tecrübesiz, tosic %100 hazır değil, uğur da formsuz. sedat'ın sakatlığı biraz piyango oldu bize. hakan aslantaş defansif tarzda tipik bir anadolu sağ beki, ahmet çalık'ı ise bizim semih'e benzetiyorum. kanlı canlı, her şeyden biraz biraz olan yetenekli bir defans. bu yarım haliyle gençler defansını bir kenara not edelim.

    orta sahalarına gelirsek doğa-gosso-petrovic gibi türkiye standartları için aşırı dişli sayılabilecek bir orta saha hatları vardı ama bu hattın en önemli isimlerinden doğa birkaç haftadır sakat. yani defansif açıdan daha kağıt üzerinde üçte iki güçteler. gosso ligin ortasına kadar agresif, kanlı canlı bir görünümdeydi ama yanlış hatırlamıyorsam bir iki kez sakatlandı, bir de ceza falan aldı yani 7-8 haftada 4-5 maç kaçırdı gibi bir şey. hah, işte o aradan döndüğünden beri eski gosso değil, biraz daha garantici, biraz daha pasif. petrovic ise bizim dzemaili'nin düzenli oynayanı, beğendiğim tarzda teknik bir futbolcu. şimdi doğa'nın sakatlığı yüzünden oyuna genelde sonradan giren hleb artık ilk on bir başlıyor. benim için özel bir futbolcu, kendisini çok severim. kadife bilekli, teknik, dripling yapabilen, adam geçebilen, her şeyi güzel olan ama gel gelelim savunma yöne hemen hemen hiç olmayan, narin bir oyuncu. yani görüldüğü üzere gençler'in orta sahasının savunma yönü de defansları gibi yarım. bunlar çok önemli.

    hücum güçlerine gelirsek fazla yoruma gerek yok, el kabir bana tarz olarak kazım'ı anımsatıyor. böyle güçlü, kalıplı, golcü, tam bir baş belası. guido koçer düzenli oynardı o da sakat ama kenarlarda mervan ve stancu oynayacaktır. mervan da iyi ama çok etkin olduğunu söylemek zor, gökhan töre'nin henüz olmamışı gibi. şahsen beni en çok el kabir, stancu ve hleb tedirgin ediyor. hleb çok acayip bir adam, öncelikle öyle maestro gibi falan oynamıyor ama ne bileyim yani bilal kısa gibi orta sahayı yönetiyor, hücumda da beklenmeyen garip şeyler yapıyor. savunması kolay bir isim ama boş alan bırakılırsa stancu ve el kabir'i oynatır. bir detay var bakın ben onu atlamıştım ama dün bir arkadaşımız sağ olsun hatırlamış. stancu 5-6 hafta oynayamadı kolu kırıldığı için, hakikaten de döndüğünden beri eski stancu gibi değil. tabi illa ki tilki adam, buldu mu yazar ama en azından çok uzunca bir zamandır ilk defa ciddi sakatlık yaşadı ve en azından şu an için süper formda değil. yine de bu hücum gücü asla yabana atılamaz.

    peki buradan ne sonuç çıkıyor? vallahi şimdi bu kadar etkili bir hücum takımının gol yememesi de zaten bununla alakalı olduğu için oyunu geride kabul edersek bence intihar etmiş oluruz. yani zaten en atletik stoperimiz chedjou da sakatken, hatta kalede de muslera yokken geriyi fazla boşlamayacak şekilde oyunu domine edip ufaktan ufaktan gençler yarı sahasında oynasak daha iyi olur. bunun için de yasin-sneijder-bruma üçlüsü bana en ideal seçenek gibi geliyor. kesinlikle aktif oynamamız gereken bir maç. yani bu maçı öyle 1-0 falan kazanırsak yemin ederim çok büyük iş başarmış oluruz. hatta akhisar maçını nasıl 2-0 kazandık, işte aynen onun gibi büyük bir başarı olur. gençler çok aktif bir takım yani topa sahip olduğu an acayip denge bozuyor. o yüzden de bizim gençler'i köşeye sıkıştırmamız, ama bunu yaparken çok da abartmamamız lazım. erken gelecek gol ve goller her şeyin ilacı olur, bunun için her şeyden önce şans lazım. tribünler ful çekip takımı ateşlemeli, işte o zaman eminim ki bol pozisyon bulacağız ve burak bu ara çok iyi olmasa da atar, attırır, atılmasına vesile olur, bu iş bir şekilde hallolur ama seyirci coştukça eminim ki bu takım uyumaz, uyutmaz... bu maçta da buna ihtiyacımız var. selçuk-melo ikilisi sanıyorum ki gosso-petrovic ile kafa kafaya oynarlar. iyi ya da kötü demek zor ama dengeli bir eşleşme olmuş. zaten sneijder falan da yardım eder yani hleb'e göre savunma yönü biraz daha var. sneijder'e beş haftadır verdiğim taktiği yine veriyorum, şutlarına muhtacız... yasin ve bruma da bol dripling bol çalım ile zaten çok aman aman olmayan gençler beklerini rahatsız edeceklerdir, ama bunun için önce denemeleri lazım.

    savunmamıza gelirsek gerçekten objektif olamayacağım. sabri'nin ekstra oynaması şart. semih'in eski semih gibi, balta'nın da ustaca ve en tecrübeli şekilde performans göstermeleri gerekiyor. telles bir iyi bir kötü, iyi giderken beklenmedik hatalar yapıyor, yani gerçekten işin tekniği taktiği bir kenara, bu sefer şansa hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var.

    allah yardımcımız olsun
App Store'dan indirin Google Play'den alın