23179
"lille de büyük bir kulüptü, ama galatasaray çok büyük bir kulüp. bu sene şampiyon olacağız, inanıyorum. şampiyonlar ligi'nde de çok büyük işler yapacağız"
"ben bunu semih kaya ve koray günter'e de söylüyorum. bir takımın defans oyuncusunun gol atması ekstradır. bu kadar gol atmamı daha önce orta saha oynamış olmama bağlıyorum. aynı zamanda stoper oynadığım için rakip stoperin de ne yapacağını biliyorum. attığım kafa gollerinde sürekli hareketliyim, ben atamasam bile arkadaşlarıma alan yaratıyorum"
"wesley sneijder'in oynadığı gibi 10 numara pozisyonundayım. hep forvet arkasında oynadım. ilk defa savunmacı olarak oynadığım takım lille'dir. o yüzden topu ileri dikmeyi, uzun oynamayı sevmem. kısa paslarla çıkmayı severim"
"lille'deki hocam rudi garcia bana "orta sahada oynarsan benim banko oyuncum olmazsın, ama savunmada oynarsan benim her zaman sahada kalan oyuncum olacaksın" demişti ve ben de her zaman sahada kalmayı tercih ettim. defansın merkezinde oynamaya başladım. benim hayalim orta sahada oynamaktı. burada veya kamerun milli takımı'nda bu şans verilse şu anda dahi kabul ederim. fakat galatasaray'ın orta sahasında selçuk, melo, hamit gibi çok iyi oyuncular var. dolayısıyla benim için öncelik sahada olmak"
defansta görev yapmasına rağmen profesyonel kariyerinde bir kırmızı kartının bulunduğunun hatırlatılması üzerine, "aslında o maçta hakemin kararı yanlıştı. ben son savunmacı değildim, arkada başka bir oyuncu daha vardı. ben her maça başladığım zaman, kendime "bu maçta kart görmeyeceğim" diye telkinde bulunurum. eğer kart görüyorsam bu taktiktendir veya takım içindir, ama gereksiz yere kart görmek istemem. takımımı da gereksiz yere kart görerek yalnız bırakmak istemem"
"sakatlanmazsa ve her zamanki ciddiyetini korursa semih, galatasaray'ın bir efsanesi olacak. daha 24 yaşında ve galatasaray'da sürekli oynaması çok önemli bir şey. 24, savunmacı için çok genç bir yaş, bunu unutmamak lazım. genç bir savunmacıya göre çok çok iyi, tabii ki eksileri de olacak. maç içinde bazı durumlarda konsantre eksikliği yaşıyor. ben de lille'de aynı sorunu yaşıyordum. aslında her futbolcu konsantrasyonunu en üst seviyede tutmalı... bana göre bir takım, iki stopere bağlıdır. bu yüzden stoperlerin konsantre olması çok önemli. ikincisi ise stoperin konuşması gerekir. semih az konuşuyor. belki bu karakteri ile alakalı, ama sahada karakteri bırakmalı sahada konuşmalı."
zlatan ibrahimovic'e attığı çalımın uzun süre gündemde kalmasıyla ilgili bir soruya, "rakip futbolcu geldiğinde bazı stoperler topa direkt vurmayı veya sert bir müdahale yapmayı düşünürler. bunun taraftarı değilim. ben topla çıkabilirsem, oyun kurabilirsem bu rakibi daha fazla sinirlendirir. rakibinizin sinirlenmesi de sizin için daha iyidir. o pozisyona geldiğimizde, benim yapacak başka bir şeyim yoktu. son çare olduğu için denedim ve başarılı da oldum. bence stoper oyunu oynamayı düşünmeli... dediğim gibi bazı stoperler oyunun başında rakibe sert girerek, yıldırmak ister. ben bu tarz bir oyuncu değilim. ben oynamayı severim"
"lille'de oynarken maçtan bir gün önce bir arkadaşım geldi. o zaman da saçım ve sakalım vardı. "eğer yarın maçta gol atarsan benim için bir şey yapmak zorundasın" dedi. "tamam" dedim ve o maçta golü attım. saint etienne'e karşı oynadığımız sezonun ilk hafta maçıydı. maçtan sonra, "benim içim saçına sarı çizgi yapmak zorundasın" dedi ve ben de yaptım. o günden bu yana da seve seve yapıyorum. belki de bana bu şans getirmiş olabilir"
"galatasaray bu sezon şampiyon olursa bir tane de kırmızı çizgi yapmayı düşünebilir misin?" sorusu üzerine ise, "tamam, kırmızı bir çizgi yapacağım şampiyon olursak ve sarı kırmızı olacak"
aurelien chedjou
kaynak: habertürk,
çok güzel bir röportaj olmuş. bazılarımızın söylediği gibi orta saha kökeni olduğu belli zaten aslında savunmamız sağlam olsa orta sahada düşünülebilirdi, özellikle melo yokken. hatta melo varken de düşünülebilir. yalnız çok güzel konuşmuş. ben seviyorum bu adamı ya :(
"ben bunu semih kaya ve koray günter'e de söylüyorum. bir takımın defans oyuncusunun gol atması ekstradır. bu kadar gol atmamı daha önce orta saha oynamış olmama bağlıyorum. aynı zamanda stoper oynadığım için rakip stoperin de ne yapacağını biliyorum. attığım kafa gollerinde sürekli hareketliyim, ben atamasam bile arkadaşlarıma alan yaratıyorum"
"wesley sneijder'in oynadığı gibi 10 numara pozisyonundayım. hep forvet arkasında oynadım. ilk defa savunmacı olarak oynadığım takım lille'dir. o yüzden topu ileri dikmeyi, uzun oynamayı sevmem. kısa paslarla çıkmayı severim"
"lille'deki hocam rudi garcia bana "orta sahada oynarsan benim banko oyuncum olmazsın, ama savunmada oynarsan benim her zaman sahada kalan oyuncum olacaksın" demişti ve ben de her zaman sahada kalmayı tercih ettim. defansın merkezinde oynamaya başladım. benim hayalim orta sahada oynamaktı. burada veya kamerun milli takımı'nda bu şans verilse şu anda dahi kabul ederim. fakat galatasaray'ın orta sahasında selçuk, melo, hamit gibi çok iyi oyuncular var. dolayısıyla benim için öncelik sahada olmak"
defansta görev yapmasına rağmen profesyonel kariyerinde bir kırmızı kartının bulunduğunun hatırlatılması üzerine, "aslında o maçta hakemin kararı yanlıştı. ben son savunmacı değildim, arkada başka bir oyuncu daha vardı. ben her maça başladığım zaman, kendime "bu maçta kart görmeyeceğim" diye telkinde bulunurum. eğer kart görüyorsam bu taktiktendir veya takım içindir, ama gereksiz yere kart görmek istemem. takımımı da gereksiz yere kart görerek yalnız bırakmak istemem"
"sakatlanmazsa ve her zamanki ciddiyetini korursa semih, galatasaray'ın bir efsanesi olacak. daha 24 yaşında ve galatasaray'da sürekli oynaması çok önemli bir şey. 24, savunmacı için çok genç bir yaş, bunu unutmamak lazım. genç bir savunmacıya göre çok çok iyi, tabii ki eksileri de olacak. maç içinde bazı durumlarda konsantre eksikliği yaşıyor. ben de lille'de aynı sorunu yaşıyordum. aslında her futbolcu konsantrasyonunu en üst seviyede tutmalı... bana göre bir takım, iki stopere bağlıdır. bu yüzden stoperlerin konsantre olması çok önemli. ikincisi ise stoperin konuşması gerekir. semih az konuşuyor. belki bu karakteri ile alakalı, ama sahada karakteri bırakmalı sahada konuşmalı."
zlatan ibrahimovic'e attığı çalımın uzun süre gündemde kalmasıyla ilgili bir soruya, "rakip futbolcu geldiğinde bazı stoperler topa direkt vurmayı veya sert bir müdahale yapmayı düşünürler. bunun taraftarı değilim. ben topla çıkabilirsem, oyun kurabilirsem bu rakibi daha fazla sinirlendirir. rakibinizin sinirlenmesi de sizin için daha iyidir. o pozisyona geldiğimizde, benim yapacak başka bir şeyim yoktu. son çare olduğu için denedim ve başarılı da oldum. bence stoper oyunu oynamayı düşünmeli... dediğim gibi bazı stoperler oyunun başında rakibe sert girerek, yıldırmak ister. ben bu tarz bir oyuncu değilim. ben oynamayı severim"
"lille'de oynarken maçtan bir gün önce bir arkadaşım geldi. o zaman da saçım ve sakalım vardı. "eğer yarın maçta gol atarsan benim için bir şey yapmak zorundasın" dedi. "tamam" dedim ve o maçta golü attım. saint etienne'e karşı oynadığımız sezonun ilk hafta maçıydı. maçtan sonra, "benim içim saçına sarı çizgi yapmak zorundasın" dedi ve ben de yaptım. o günden bu yana da seve seve yapıyorum. belki de bana bu şans getirmiş olabilir"
"galatasaray bu sezon şampiyon olursa bir tane de kırmızı çizgi yapmayı düşünebilir misin?" sorusu üzerine ise, "tamam, kırmızı bir çizgi yapacağım şampiyon olursak ve sarı kırmızı olacak"
aurelien chedjou
kaynak: habertürk,
çok güzel bir röportaj olmuş. bazılarımızın söylediği gibi orta saha kökeni olduğu belli zaten aslında savunmamız sağlam olsa orta sahada düşünülebilirdi, özellikle melo yokken. hatta melo varken de düşünülebilir. yalnız çok güzel konuşmuş. ben seviyorum bu adamı ya :(