344
ülke genelinde galatasaray camiası dışında hiçbir kulüp taraftarı tarafından sevildikleri söylenemez. bu sevgisizliğin nedeni de anadolu kulüplerinin taraftarlarının kendi içlerinde üç büyükler dışındaki tek rakipleri olmaları ve beşiktaş- fenerbahçe taraftarlarının da 'siz kimsiniz biz kimiz minvalindeki' tavırlarıdır. yani anadolu kulüpleri için gerçek bir rakip; beşiktaş-fenerbahçe taraftarlarının da dengi değildirler.
bu kısa giriş ardından mevzuya girmek gerekirse, kendimi bildim bileli tek galatasaray taraftarı yakın olmuştur kendilerine. bunun nedenleri içinde özellikle ergun gürsoylu dönemler ve abdurrahim albayraklı yönetimlerin kendilerine yakın olması, fenerbahçe'nin tarih boyunca kendileri için kurmuş olduğu oyunlara sadece galatasaray'ın tepki vermesidir. haklarını vermek gerekir ki 2003-2004 sezonu son haftasına kadar galatasaray-trabzon taraftar ilişkileri iyi de gitmiştir. ama son hafta fenerbahçe ile girmiş oldukları yarışta kendi evlerinde iddiasız galatasaray'ın kendilerini yenmesi sonrası anti-galatasaraylı trabzon taraftarı yavaş yavaş oluşmaya başlamıştır (galatasaraylı olmaktan en gurur duyduğum maçlardan biridir, 2003-2004 sezonu son haftasındaki maç. galatasaray ne olursa olsun çıktığı her maçı kazanmak için çıkmalıdır ki; bu maç da bu şekilde oynanmıştır.) ardına 2010'lu yıllardaki trabzon'dan galatasaray'a ardı ardına transferler dönemi başlamıştır ki; bu kadar transferin aynı zaman aralığında gelmesi beni de mutsuz etmiştir. almanya'daki bayern-dortmund döngüsü ile örneklendireceğimiz bu kısır döngüye ne kadar gerek vardı ve bu kadar transfer ile antipatiklik kazanmaya değdi mi; bence hiç değmedi.
ancak..
bu transferler için de galatasaray'ın yüklü bonservis ücretleri ödediğini ve galatasaray'a gelen oyuncuların trabzon halkı için her zaman küfür yedikleri maçlar ardına bile asla yanlış ifadeler kullanmadıklarını düşünürsek; 19.04.2015 trabzon galatasaray maçı esnasındaki trabzon taraftarının galatasaray armasına olan nefretinin tanımı alçaklıktır. 2011 şike periyodunda tek ama tek galatasaray trabzonun mücadelesinin yanında olmuştur. tek galatasaray taraftarı davaları için pankart ile destek vermiştir. tüm bunlara rağmen bu yapılanları galatasaray taraftarı asla unutmamalıdır.
konuyu bağlarken basketbolda pınar karşıyaka seyircisi ile yaşananlar ile bugün yaşananlar arasında bir bağlantı kurmak gerekiyor bence. asla dengimiz olmayan pınar karşıyaka taraftarı ve kulübüyle ya husümetler bitirilmeli ya da ardına oynanacak lig maçları göz ardı edilerek her yapılanın karşılığı fazlasıyla verilmeli. tıpkı trabzon taraftarına bundan sonra koyulması gereken tepki gibi.
bu kısa giriş ardından mevzuya girmek gerekirse, kendimi bildim bileli tek galatasaray taraftarı yakın olmuştur kendilerine. bunun nedenleri içinde özellikle ergun gürsoylu dönemler ve abdurrahim albayraklı yönetimlerin kendilerine yakın olması, fenerbahçe'nin tarih boyunca kendileri için kurmuş olduğu oyunlara sadece galatasaray'ın tepki vermesidir. haklarını vermek gerekir ki 2003-2004 sezonu son haftasına kadar galatasaray-trabzon taraftar ilişkileri iyi de gitmiştir. ama son hafta fenerbahçe ile girmiş oldukları yarışta kendi evlerinde iddiasız galatasaray'ın kendilerini yenmesi sonrası anti-galatasaraylı trabzon taraftarı yavaş yavaş oluşmaya başlamıştır (galatasaraylı olmaktan en gurur duyduğum maçlardan biridir, 2003-2004 sezonu son haftasındaki maç. galatasaray ne olursa olsun çıktığı her maçı kazanmak için çıkmalıdır ki; bu maç da bu şekilde oynanmıştır.) ardına 2010'lu yıllardaki trabzon'dan galatasaray'a ardı ardına transferler dönemi başlamıştır ki; bu kadar transferin aynı zaman aralığında gelmesi beni de mutsuz etmiştir. almanya'daki bayern-dortmund döngüsü ile örneklendireceğimiz bu kısır döngüye ne kadar gerek vardı ve bu kadar transfer ile antipatiklik kazanmaya değdi mi; bence hiç değmedi.
ancak..
bu transferler için de galatasaray'ın yüklü bonservis ücretleri ödediğini ve galatasaray'a gelen oyuncuların trabzon halkı için her zaman küfür yedikleri maçlar ardına bile asla yanlış ifadeler kullanmadıklarını düşünürsek; 19.04.2015 trabzon galatasaray maçı esnasındaki trabzon taraftarının galatasaray armasına olan nefretinin tanımı alçaklıktır. 2011 şike periyodunda tek ama tek galatasaray trabzonun mücadelesinin yanında olmuştur. tek galatasaray taraftarı davaları için pankart ile destek vermiştir. tüm bunlara rağmen bu yapılanları galatasaray taraftarı asla unutmamalıdır.
konuyu bağlarken basketbolda pınar karşıyaka seyircisi ile yaşananlar ile bugün yaşananlar arasında bir bağlantı kurmak gerekiyor bence. asla dengimiz olmayan pınar karşıyaka taraftarı ve kulübüyle ya husümetler bitirilmeli ya da ardına oynanacak lig maçları göz ardı edilerek her yapılanın karşılığı fazlasıyla verilmeli. tıpkı trabzon taraftarına bundan sonra koyulması gereken tepki gibi.
