8391
şimdi gördüm, fenerbahçeli diego iki aylık maaşını alamadığı için gerekli mercilere başvurmuş. tabi bunu daha evvel bu saate kadar haber olarak duyamadık ne yazık ki. şerefsiz medya sağolsun.
bizim wesley kim bilir ne zamandan beri parasını alamazken, medya zırt pırt sağa sola transfer ederken, yok karısını aldattı, yok parti verdi diye yalan yanlış haberlerle boşu boşuna adamın günahını alırken, üstüne üstelik bizim işbilmez şikeci aklayan yöneticilerimiz tarafından 'takım içerisinde alternatifi var' denilip, 3-5 milyon euro'nun hesabında koşarken gıkını çıkarmadı. takım içerisinde geçmiş zamanlarda yaşadığı problemler de cabası.
oğlum bu adamı alın saklayın lan, klonlayın kopyasından 3-5 tane yapın. böyle büyük bir karakter kolay kolay gelmez. kendisini yıldız sanan, halbuki diğer takımlar tarafından hiç umursanmayan nice adamlar gördük, onların sahada yapacağı birkaç güzel hareket ile kendimizi avuttuk. şimdi bütün bunların üzerine böylesine kaliteli ve ondan daha da büyük karakteri ve işine saygısı olan bir oyuncuyu bulmuşken kolay kolay değil, ömrü billah bırakmayız. sen her maç canını dişine tak, sahada senin yarı çapında bile olamayacak adamlara pas atmaya, onları pozisyona sokmaya uğraş, 30-40 metreden kah duran toptan, kah hareketli oyundayken bama güme doksana goller at, takımı tek başına sürklase et, gel bir de kendini burada ıspatlamaya kalk. oyundan çıkarken, gol atarken sevincini ilk önce eşine selam gönderdikten ve takım arkadaşlarınla paylaştıktan sonra hocana doğru koş ve ona sarılarak onunla da paylaş. hatta maç bitimi taraftar ol, kendini kaptırıp bizler gibi, evet evet bildiğin bizler gibi, tribünde bizler ne yapıyorsak sen de bizim gibi yap, bizlere üçlü çektir. tabi yine kendini beğendireme. üstüne üstlük senin en ufak bir top kaybında, gol veya asist üretemediğin bir maçta, oyundan çıkarken bile yaptığın jest ve mimiklere bile bir kulp bulsunlar. hatta bunu yapanlardan bazıları galatasaraylıyım diye geçineduranlar da olsun.
peygamber sabrı varmış sende be koca yürekli adam. galatasaray'da 'kol kırılır, yen içinde kalır' sözünün apaçık örneğisin. bu takıma nice emekler veren, emeğinin karşılığını alamayan, sakat sakat maça devam etmeye çalışan, bacağım kopsa bile oynamak istiyorum diyen büyük insanlar geldi. işte sen de onlardan birisin. ama inatla ve inatla bunlar malesef pek gösterilmemeye çalışılıyor. fakat vefakar galatasaray taraftarı senin neler yaptığını biliyor, emin ol buna. çalışana allah verir derler, sen hep böyle ol wesley. kötü günler her zaman olabilir, formsuz olabilirsin, sahada yapmak istediklerini yansıtamayabilirsin, hiç sıkıntı değil. bizim zaten sana bu konuda akıl verecek durumumuz yok, haddimize de değil zaten. senden bunu da istemiyoruz, tek isteğimiz hep bizim gibi ol, bizden biri gibi ol. gerisi zaten çorap söküğü gibi geliyor işte. o dördüncü yıldız takıldığında, armaya işlendiğinde, onu getiren takımın kaptanı ve 10 numarası olarak şanlı galatasaray tarihine geçeceksin.
his name is sneijder. sneijder from galatasaray.
bizim wesley kim bilir ne zamandan beri parasını alamazken, medya zırt pırt sağa sola transfer ederken, yok karısını aldattı, yok parti verdi diye yalan yanlış haberlerle boşu boşuna adamın günahını alırken, üstüne üstelik bizim işbilmez şikeci aklayan yöneticilerimiz tarafından 'takım içerisinde alternatifi var' denilip, 3-5 milyon euro'nun hesabında koşarken gıkını çıkarmadı. takım içerisinde geçmiş zamanlarda yaşadığı problemler de cabası.
oğlum bu adamı alın saklayın lan, klonlayın kopyasından 3-5 tane yapın. böyle büyük bir karakter kolay kolay gelmez. kendisini yıldız sanan, halbuki diğer takımlar tarafından hiç umursanmayan nice adamlar gördük, onların sahada yapacağı birkaç güzel hareket ile kendimizi avuttuk. şimdi bütün bunların üzerine böylesine kaliteli ve ondan daha da büyük karakteri ve işine saygısı olan bir oyuncuyu bulmuşken kolay kolay değil, ömrü billah bırakmayız. sen her maç canını dişine tak, sahada senin yarı çapında bile olamayacak adamlara pas atmaya, onları pozisyona sokmaya uğraş, 30-40 metreden kah duran toptan, kah hareketli oyundayken bama güme doksana goller at, takımı tek başına sürklase et, gel bir de kendini burada ıspatlamaya kalk. oyundan çıkarken, gol atarken sevincini ilk önce eşine selam gönderdikten ve takım arkadaşlarınla paylaştıktan sonra hocana doğru koş ve ona sarılarak onunla da paylaş. hatta maç bitimi taraftar ol, kendini kaptırıp bizler gibi, evet evet bildiğin bizler gibi, tribünde bizler ne yapıyorsak sen de bizim gibi yap, bizlere üçlü çektir. tabi yine kendini beğendireme. üstüne üstlük senin en ufak bir top kaybında, gol veya asist üretemediğin bir maçta, oyundan çıkarken bile yaptığın jest ve mimiklere bile bir kulp bulsunlar. hatta bunu yapanlardan bazıları galatasaraylıyım diye geçineduranlar da olsun.
peygamber sabrı varmış sende be koca yürekli adam. galatasaray'da 'kol kırılır, yen içinde kalır' sözünün apaçık örneğisin. bu takıma nice emekler veren, emeğinin karşılığını alamayan, sakat sakat maça devam etmeye çalışan, bacağım kopsa bile oynamak istiyorum diyen büyük insanlar geldi. işte sen de onlardan birisin. ama inatla ve inatla bunlar malesef pek gösterilmemeye çalışılıyor. fakat vefakar galatasaray taraftarı senin neler yaptığını biliyor, emin ol buna. çalışana allah verir derler, sen hep böyle ol wesley. kötü günler her zaman olabilir, formsuz olabilirsin, sahada yapmak istediklerini yansıtamayabilirsin, hiç sıkıntı değil. bizim zaten sana bu konuda akıl verecek durumumuz yok, haddimize de değil zaten. senden bunu da istemiyoruz, tek isteğimiz hep bizim gibi ol, bizden biri gibi ol. gerisi zaten çorap söküğü gibi geliyor işte. o dördüncü yıldız takıldığında, armaya işlendiğinde, onu getiren takımın kaptanı ve 10 numarası olarak şanlı galatasaray tarihine geçeceksin.
his name is sneijder. sneijder from galatasaray.
