50
elim olay. şoförün hedef alınması gösteriyor ki, direkt otobüsün kaza yapması ve çıkabilecek en ağır bilançonun çıkması istenmiş. volkan demirel, emre belözoğlu ve mahmut uslu hariç tüm fenerbahçe futbolcularına, teknik heyetine ve diğer kişilere geçmiş olsun.
gelelim madalyonun diğer yüzüne. fenerbahçe; taraftarıyla, yöneticisiyle, futbolcusuyla ve medyasıyla yıllar yılı hep burnu büyüklük yaptı. "siz hepiniz biz tek" algısı oluşturdu ve istisnasız ülkenin her yerinden çokça düşman kazandı. rakip demiyorum ciddi anlamda düşman kazandı. şike davasında adaletin tecelli etmemesi sebebiyle de en büyük düşman şüphesiz trabzonspor camiası oldu. bunların sonucu olarak da olaylar bu derece ciddileşti ve çirkinleşti.
başka bir düşüncem de olayı basit bir taraftarın yapamayacağı yönünde. silahı aldı, yola çıktı ve gitti fenerbahçe otobüsünü vurdu. bu kadar basit olamaz. ileriki günlerde belki belli olur kişisel bir dava veya diğer alanlarda varolan bir çıkar çatışması mı gerçekleşti ? "hazır fenerbahçe, trabzon'a kadar gelmiş. ben çıkayım şunları bir vurayım." şeklinde gerçekleşmiş olduğunu hiç düşünmüyorum.
bu olayda canı yanan ve en çok şikayet edecek olan taraf doğal olarak fenerbahçe. fakat bir gerçek var ki bu olaydan en çok faydalanacak ve manipüle edecek olan da yine fenerbahçe ve yandaş medyası olacak. çok farklı durumlarla karşılaşabiliriz. işin ucunu bize dayandıracak kadar çirkinleşeceklerdir. özellikle yöneticilerimiz bu konuda itidalli davranmalı. ne sosyal medya, ne de röportajlarla farklı yerlere çekilecek sözler sarf etmemeli. "geçmiş olsun." deyip geçiştirmeliler.
neyse ki ağır bir durum olmadı. şoför yaralandı ve haberlere göre hayati tehlikesi yokmuş. kendisine büyük geçmiş olsun. tüm olaylar hesaba katılırsa herhalde kendisinden daha suçsuz birisi yoktur. kaba tabirle bok yoluna gidecekti ki şükür öyle bir şey olmadı. tekrardan birkaç futbolcusu ve yöneticisi hariç tüm fenerbahçe camiasına geçmiş olsun.
gelelim madalyonun diğer yüzüne. fenerbahçe; taraftarıyla, yöneticisiyle, futbolcusuyla ve medyasıyla yıllar yılı hep burnu büyüklük yaptı. "siz hepiniz biz tek" algısı oluşturdu ve istisnasız ülkenin her yerinden çokça düşman kazandı. rakip demiyorum ciddi anlamda düşman kazandı. şike davasında adaletin tecelli etmemesi sebebiyle de en büyük düşman şüphesiz trabzonspor camiası oldu. bunların sonucu olarak da olaylar bu derece ciddileşti ve çirkinleşti.
başka bir düşüncem de olayı basit bir taraftarın yapamayacağı yönünde. silahı aldı, yola çıktı ve gitti fenerbahçe otobüsünü vurdu. bu kadar basit olamaz. ileriki günlerde belki belli olur kişisel bir dava veya diğer alanlarda varolan bir çıkar çatışması mı gerçekleşti ? "hazır fenerbahçe, trabzon'a kadar gelmiş. ben çıkayım şunları bir vurayım." şeklinde gerçekleşmiş olduğunu hiç düşünmüyorum.
bu olayda canı yanan ve en çok şikayet edecek olan taraf doğal olarak fenerbahçe. fakat bir gerçek var ki bu olaydan en çok faydalanacak ve manipüle edecek olan da yine fenerbahçe ve yandaş medyası olacak. çok farklı durumlarla karşılaşabiliriz. işin ucunu bize dayandıracak kadar çirkinleşeceklerdir. özellikle yöneticilerimiz bu konuda itidalli davranmalı. ne sosyal medya, ne de röportajlarla farklı yerlere çekilecek sözler sarf etmemeli. "geçmiş olsun." deyip geçiştirmeliler.
neyse ki ağır bir durum olmadı. şoför yaralandı ve haberlere göre hayati tehlikesi yokmuş. kendisine büyük geçmiş olsun. tüm olaylar hesaba katılırsa herhalde kendisinden daha suçsuz birisi yoktur. kaba tabirle bok yoluna gidecekti ki şükür öyle bir şey olmadı. tekrardan birkaç futbolcusu ve yöneticisi hariç tüm fenerbahçe camiasına geçmiş olsun.
