alex telles

yabancı kontenjanı nedeniyle oyundan çıkması gereken bir maçta yerine geçen olcan adın'ın yaptığı kritik bir asist sonrası bir daha ilk onbir yüzü görmeyen oyuncu. bana kalırsa oynadığı dönemde yukarıya doğru giden bir form grafiği vardı ve gelişmeye açık bir oyuncu olduğunu göstermişti bu süre zarfında. kendisini her daim eleştiren önemli sayıda bir taraftar kitlesi var ve yine bu kitle, olcan adın'ın kendisinden daha kötü savunmacı olmadığını iddia ediyordu. bu da bana kalırsa ortalama türk futbol izleyicisinin savunma denince birebirde top kapmaktan ötesini düşünemediğini gösteriyor. savunma denen işin içinde pozisyon alma, kademe, adam kovalama gibi pek çok gereklilik vardır ve bir savunmacı olmayan olcan adın'da haliyle bu özellikler oldukça geridedir. alex telles bu saydıklarım özelliklerin hepsine kusursuzca sahip mi? elbette hayır. ancak pozisyonunun doğallığı gereğince temel olarak hepsine hakim ve oynadıkça bunları daha da geliştirebilecek donanıma sahip. telles'in hata eğilimi genelde kritik anlarda dengesini kaybederek rakibine fırsat vermek. bu da bana kalırsa olcan'ın son haftalarda yaptığı arkaya adam kaçırma, dengesiz fauller yapma gibi doğrudan golle sonuçlanan hatalarına nazaran daha masum bir hata.

acil gole ihtiyaç duyulan anlarda kendisi yerine olcan adın yeniden oynayabilir ancak bunun dışında, hele hele önde olduğumuz anlarda telles'in kendi yerinde oynaması şuan için galatasaray adına elzemdir. ayrıca ben kendisinin önümüzdeki sezon, yabancı sınırının da kalkmasıyla, 40'lı sayılarda maça çıkmasıyla tam istediğimiz kıvama geleceğini düşünüyorum. nihayetinde galatasaray'a gelmeden 1 sene öncesine kadar brezilya alt liglerinde top koşturan bir oyuncudan bahsediyoruz. daha öğrenecek, geliştirecek çok şeyi var. bunları da oynayarak elde edecek.