1652
galatasaraylıdır, galatasaray'ı önemsemektedir ve galatasaray'la ilgili her konuda en az bizim kadar üzülüp bizim kadar sevinmektedir. kaçıp giden ünal aysal ve yanlış kere yanlış tercihi prandelli yüzünden zaten ümidi kesmiş olduğum bir sezonda gelmiş ve ilk önce sneijder konusundaki önyargıları yıkmış, sonra da bizi tekrardan potaya sokmuştur.
şurası şöyle, burası böyle, ben de görüyorum, kör değilim. adam özür diliyor, üzülüyor, ne bileyim profesyonel tabi ama mesele galatasaray olunca o naifliği görüyorum. babasının vefatı sonrası imza atışı geliyor, iyi niyetli ve maddiyattan uzak çabası... kaçıp giden başkan, sıçıp batıran prandelli geliyor aklıma...
ben zaten bu sezondan ümidi kesmişim, ne kadar inanırsam ve bir şeyler kazanırsak kar. ciddi ciddi 4. yıldızı hedefleyen bir yönetim abuk subuk bir teknik adam ile saçma sapan transferler yapmaz. adam gibi mantıklı adımlar atar. daha sezon yeni başlamışken hele kaçıp da gitmez.
hamza hocanın bir suçu yok, elbette hataları var ama sonuçta pantolonunu indirip sahada deli gibi koşmuyor. öğrenir, elbet bir gün öğrenir yani. tabi ki yetersiz ama ne yapalım kader utansın, bu duruma bizi düşürenler utansın. tarihin en kötü sezon öncesi planlaması ile yine iyi bile geldik buralara, kaldı ki sorumlular kaçıp gittiler üzerine, ne kaldıysa bize kaldı. şimdi de direksiyonda hamza hoca var.
kendisine nankörlük edemem, ilk geldiği andaki davranışları daha dün gibi aklımda. var ol hocam, ben takımımla ve seninle mutluyum. şu yamyamlıkla hiç hak etmiyoruz ama yine de inşallah başarılı olur, güzel yerlere geliriz. aslan hocamsın, galatasaraylısın.
göt büyütüp yamyamlık yapmak kolay nasılsa. az yükleniyorsunuz az, 20-30 adam getirin de biraz daha sövün. hele şu kafayla hiçbir şey hak etmiyoruz ama işte, kıyamıyor insan ağır konuşmaya. başakşehir ile 2-2 berabere kalmış. siki sağ olsun. küme düşme hattında buca'ya, ibb'ye taşak malzemesi olduğumuz günleri de biliriz.
şurası şöyle, burası böyle, ben de görüyorum, kör değilim. adam özür diliyor, üzülüyor, ne bileyim profesyonel tabi ama mesele galatasaray olunca o naifliği görüyorum. babasının vefatı sonrası imza atışı geliyor, iyi niyetli ve maddiyattan uzak çabası... kaçıp giden başkan, sıçıp batıran prandelli geliyor aklıma...
ben zaten bu sezondan ümidi kesmişim, ne kadar inanırsam ve bir şeyler kazanırsak kar. ciddi ciddi 4. yıldızı hedefleyen bir yönetim abuk subuk bir teknik adam ile saçma sapan transferler yapmaz. adam gibi mantıklı adımlar atar. daha sezon yeni başlamışken hele kaçıp da gitmez.
hamza hocanın bir suçu yok, elbette hataları var ama sonuçta pantolonunu indirip sahada deli gibi koşmuyor. öğrenir, elbet bir gün öğrenir yani. tabi ki yetersiz ama ne yapalım kader utansın, bu duruma bizi düşürenler utansın. tarihin en kötü sezon öncesi planlaması ile yine iyi bile geldik buralara, kaldı ki sorumlular kaçıp gittiler üzerine, ne kaldıysa bize kaldı. şimdi de direksiyonda hamza hoca var.
kendisine nankörlük edemem, ilk geldiği andaki davranışları daha dün gibi aklımda. var ol hocam, ben takımımla ve seninle mutluyum. şu yamyamlıkla hiç hak etmiyoruz ama yine de inşallah başarılı olur, güzel yerlere geliriz. aslan hocamsın, galatasaraylısın.
göt büyütüp yamyamlık yapmak kolay nasılsa. az yükleniyorsunuz az, 20-30 adam getirin de biraz daha sövün. hele şu kafayla hiçbir şey hak etmiyoruz ama işte, kıyamıyor insan ağır konuşmaya. başakşehir ile 2-2 berabere kalmış. siki sağ olsun. küme düşme hattında buca'ya, ibb'ye taşak malzemesi olduğumuz günleri de biliriz.