1502
8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçına doğru başlayıp yanlış bitiren sevgili hocamız.
hamza hoca, maçtan önce bu iletimde (bkz: #1662309) yazdığım gibi maça başladı. ilk 20 dakikada yapılan buydu; şok baskı ve saldırgan futbolla balansı bozulan ve afallayan bir fener, bunun sonucunda da girilen ve kaçırılan iki yüzde yüzlük gol pozisyonu. bu kaçan iki golden en az biri gol olsaydı maçın ilerleyen dakikalarında fener üzerimize paldır küldür gelecek ve ikinci golü şu veya bu şekilde bulmamız işten bile olmayacaktı.
bu iletimde ise maç için şunu yazmıştım: (bkz: #1660877)
--- alıntı ---
bu maçta bence defansın solunda fener'e karşı her zaman şansı tutan hakan balta oynatılmalı. bunun yanında defansları zayıf olan narin bruma ve yasin'in yerine bu maçta emre ve olcan oynatılmalı. şayet bunlar yapılırsa yenilmemiz çok zor.
--- alıntı ---
hamza hoca maça aynen bruma ve yasin olmadan ve yerlerine bildiğimiz gibi olcan ve umut'u koyarak başladı. benim maçtan önceki düşüncemde sadece emre-umut seçimi farklı oldu ki hamza hoca umut'u seçmekle de bana göre çok doğru yaptı. çünkü hepimizin ortak görüşü umut'un kazma olduğu yönünde olmasına rağmen, bu maçta umut'un oynatılma nedeni gol atması değil, caner'e baskı yapıp fener'in sol kanattan geliştireceği atakları bertaraf etmekti ki, caner'in tek tük ileri çıkışları dışında bu strateji başarıya ulaştı.
buraya kadar her şey doğruydu. gelgelelim maça doğru şekilde başladığımız ilk 20 dakikadan sonra, artık bu sürede kaçırdığımız goller mi futbolcularımızı moralman çökertti - ki bu durum burak için yüzde yüz geçerli- ya da psikolojik etki mi veya fiziksel kondisyon yetersizliğimiz mi devreye girdi de kora kor mücadeleyi bıraktık tartışılır.
hamza hocanın bu maçtaki hatası, çok erken telles-yasin değişikliğiydi. bu değişiklik yapıldığında zaten “tüh” ve "eyvah" dedim. çünkü bu değişiklik birkaç yönden yanlış oldu. birincisi; defansımızın solu telles'le iyi kötü maçı götürüyordu. ikinci ve en önemli yanlış, olcan'ı defansın soluna çekmek suretiyle hem oyun sisteminin ve dengesinin bozulması hem de defansı olmayan yasin ile birlikte sol kanadımızın daha da zayıf düşmesiydi. bu taktik oynamayla ve değişiklikle orta sahanın solunda, defansın soluna göre daha iyi savunma yapan olcan hem etkisizleşmiş oldu hem de yasin sol kanadımızı hiç kontrol edemedi. kaldı ki takımın dengesi bozulduğu için yasin’i kaç defa sağ bekten top çıkarmaya çalışırken gördüm. buna rağmen maçı öyle böyle 80. dakikaya kadar beraberlikte tuttuk.
testi kırılınca yol gösteren çok olur elbet ancak daha maç oynanırken benim gibi düşünenler neyin ne ve nasıl olduğunun farkındaydı. hamza hoca bence 70. dakikaya kadar değişiklik yapmamalıydı. 70. dakikadan sonra ise moralman hatta fiziken oyundan düşmüş olan burak’ın yerine bruma’yı bilemedin yasin’i almalıydı. böylelikle bu iki futbolcumuz golcü olmasalar bile maçın sonları yaklaştıkça fener’in defansta vereceği boşlukların arasına sızıp ya gol atarak ya da attırarak etkili olabilirdi.
hamza hoca, maçtan önce bu iletimde (bkz: #1662309) yazdığım gibi maça başladı. ilk 20 dakikada yapılan buydu; şok baskı ve saldırgan futbolla balansı bozulan ve afallayan bir fener, bunun sonucunda da girilen ve kaçırılan iki yüzde yüzlük gol pozisyonu. bu kaçan iki golden en az biri gol olsaydı maçın ilerleyen dakikalarında fener üzerimize paldır küldür gelecek ve ikinci golü şu veya bu şekilde bulmamız işten bile olmayacaktı.
bu iletimde ise maç için şunu yazmıştım: (bkz: #1660877)
--- alıntı ---
bu maçta bence defansın solunda fener'e karşı her zaman şansı tutan hakan balta oynatılmalı. bunun yanında defansları zayıf olan narin bruma ve yasin'in yerine bu maçta emre ve olcan oynatılmalı. şayet bunlar yapılırsa yenilmemiz çok zor.
--- alıntı ---
hamza hoca maça aynen bruma ve yasin olmadan ve yerlerine bildiğimiz gibi olcan ve umut'u koyarak başladı. benim maçtan önceki düşüncemde sadece emre-umut seçimi farklı oldu ki hamza hoca umut'u seçmekle de bana göre çok doğru yaptı. çünkü hepimizin ortak görüşü umut'un kazma olduğu yönünde olmasına rağmen, bu maçta umut'un oynatılma nedeni gol atması değil, caner'e baskı yapıp fener'in sol kanattan geliştireceği atakları bertaraf etmekti ki, caner'in tek tük ileri çıkışları dışında bu strateji başarıya ulaştı.
buraya kadar her şey doğruydu. gelgelelim maça doğru şekilde başladığımız ilk 20 dakikadan sonra, artık bu sürede kaçırdığımız goller mi futbolcularımızı moralman çökertti - ki bu durum burak için yüzde yüz geçerli- ya da psikolojik etki mi veya fiziksel kondisyon yetersizliğimiz mi devreye girdi de kora kor mücadeleyi bıraktık tartışılır.
hamza hocanın bu maçtaki hatası, çok erken telles-yasin değişikliğiydi. bu değişiklik yapıldığında zaten “tüh” ve "eyvah" dedim. çünkü bu değişiklik birkaç yönden yanlış oldu. birincisi; defansımızın solu telles'le iyi kötü maçı götürüyordu. ikinci ve en önemli yanlış, olcan'ı defansın soluna çekmek suretiyle hem oyun sisteminin ve dengesinin bozulması hem de defansı olmayan yasin ile birlikte sol kanadımızın daha da zayıf düşmesiydi. bu taktik oynamayla ve değişiklikle orta sahanın solunda, defansın soluna göre daha iyi savunma yapan olcan hem etkisizleşmiş oldu hem de yasin sol kanadımızı hiç kontrol edemedi. kaldı ki takımın dengesi bozulduğu için yasin’i kaç defa sağ bekten top çıkarmaya çalışırken gördüm. buna rağmen maçı öyle böyle 80. dakikaya kadar beraberlikte tuttuk.
testi kırılınca yol gösteren çok olur elbet ancak daha maç oynanırken benim gibi düşünenler neyin ne ve nasıl olduğunun farkındaydı. hamza hoca bence 70. dakikaya kadar değişiklik yapmamalıydı. 70. dakikadan sonra ise moralman hatta fiziken oyundan düşmüş olan burak’ın yerine bruma’yı bilemedin yasin’i almalıydı. böylelikle bu iki futbolcumuz golcü olmasalar bile maçın sonları yaklaştıkça fener’in defansta vereceği boşlukların arasına sızıp ya gol atarak ya da attırarak etkili olabilirdi.