4392
comandante hagi yarım asrı devirmiş. kaç tane futbolcu vardır ki gün içinde yaşadığımız duygulara ondan atıfta bulunarak cevap verebilelim?
- bayağı uğraştığım bir şey nihayete erince her seferinde istisnasız, sabri ugan'ın sesiyle tekrarlarım: çok bekledik bunu, çok bekledik ve gol geldi sevgili seyirciler. muhteşem bir sevinç ali samiyen stadında muhteşem! tam beklediğimiz anda geldi, hagi ne büyüksün hagi, ne büyüksün, ne muhteşem bir gol bu? ne beklenen bir zaman bu? işte şimdi üç puana çok yakınız!
- büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımda, anlam veremediğim bir hareketle karşılaştığımda da levent özçelik olurum: ouvv çok sert, çok sert nede hagi? neden hagi!
- bazen beklenmedik bir anda güzel bir şey olur, ercan taner'leşirim: hagi kaleye baktı, bir çalım nefis bir hareket, hagi hagi hagi hagi hagiiii... hagı. büyük ustadan viyana'da harika bir resital.
- sevinçten söyleyecek sözüm kalmayınca yine sabri ugan'a bağlarım: nasıl anlatalım bu golü şimdi size? nasıl anlatılabilir, böyle bir gol yok, böyle bir vuruş yok, buna füze mi demek lazım ne demek gerekiyor? ama hagi dedik mi her şeyin ötesi...
- bazen büyük bir olay karşısında, alakasız bir ayrıntıya saplanıp kalınca öztürk pekin'le öztürk pekin olurum: hagi atak yaptı, hagi kaleye bakıyor ve mükemmel bir gol, inanılmaz bir gol, ve sağ ayağıyla attı, çoğu kez yürümek için kullandığı ayağıyla (ulan sağ ayağına 500 sayfa roman yazarız, son sözcüğü de "solaktı" olur diye bir söz var kendisi için, ne anlamsız bir anlatım? cem yılmaz izlemeye gidip de o akşam ne kadar kazanacağına takılan tipler gibi).
- sürekli yaptığım için hızlandığım zor bir işi bitirdiğimde yine sabri ugan girer devreye: hagi koşuyor, hagi ayağını uzattı, hagi hagiiiiiiiiiiii, bir hagi klasiği! gol beklediğimiz adam gol sevincini yaşatıyor.
bu ve benzeri çokça enstantanesiyle hayatımın hep içinde hagi. önemli anlarımın içinde hep var, olmaya da devam edecek. iyi ki doğmuşsun hagi!
- bayağı uğraştığım bir şey nihayete erince her seferinde istisnasız, sabri ugan'ın sesiyle tekrarlarım: çok bekledik bunu, çok bekledik ve gol geldi sevgili seyirciler. muhteşem bir sevinç ali samiyen stadında muhteşem! tam beklediğimiz anda geldi, hagi ne büyüksün hagi, ne büyüksün, ne muhteşem bir gol bu? ne beklenen bir zaman bu? işte şimdi üç puana çok yakınız!
- büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımda, anlam veremediğim bir hareketle karşılaştığımda da levent özçelik olurum: ouvv çok sert, çok sert nede hagi? neden hagi!
- bazen beklenmedik bir anda güzel bir şey olur, ercan taner'leşirim: hagi kaleye baktı, bir çalım nefis bir hareket, hagi hagi hagi hagi hagiiii... hagı. büyük ustadan viyana'da harika bir resital.
- sevinçten söyleyecek sözüm kalmayınca yine sabri ugan'a bağlarım: nasıl anlatalım bu golü şimdi size? nasıl anlatılabilir, böyle bir gol yok, böyle bir vuruş yok, buna füze mi demek lazım ne demek gerekiyor? ama hagi dedik mi her şeyin ötesi...
- bazen büyük bir olay karşısında, alakasız bir ayrıntıya saplanıp kalınca öztürk pekin'le öztürk pekin olurum: hagi atak yaptı, hagi kaleye bakıyor ve mükemmel bir gol, inanılmaz bir gol, ve sağ ayağıyla attı, çoğu kez yürümek için kullandığı ayağıyla (ulan sağ ayağına 500 sayfa roman yazarız, son sözcüğü de "solaktı" olur diye bir söz var kendisi için, ne anlamsız bir anlatım? cem yılmaz izlemeye gidip de o akşam ne kadar kazanacağına takılan tipler gibi).
- sürekli yaptığım için hızlandığım zor bir işi bitirdiğimde yine sabri ugan girer devreye: hagi koşuyor, hagi ayağını uzattı, hagi hagiiiiiiiiiiii, bir hagi klasiği! gol beklediğimiz adam gol sevincini yaşatıyor.
bu ve benzeri çokça enstantanesiyle hayatımın hep içinde hagi. önemli anlarımın içinde hep var, olmaya da devam edecek. iyi ki doğmuşsun hagi!