1277
barselonaya yeni varmıştım. 1 hafta ya oldu ya olmadı, sokakları mekanları tanıyorum, amk 3 ay burda yaşayacaz, biraz öğrenelim diye. neyse, oranın istiklal caddesi gibi bir yolu var, la rambla adında. işte günlerden birgün o la ramblada yürüyorum "ı am a turkish man in barcelona" melodisiyle.
yolda bul karayı al parayı oynatan adamları gördüm, dedim biraz izliyim.
bi çakal carlos tipinde adam vardı, oynatan.
bi sarışın hatun vardı, oynadıklarının 4te 3ünde kazanan.
bi çekik gözlü şaşkın japon askeri vardı, çoğunlukla kaybeden.
bi zenci vardı insanların arasında dolaşan, "oyna oyna bak kız kazanıyor" diyen.
bi iki tane de gözcüleri vardı, polis gelince "emraaah goşşşş ananıı ...." diye bağıranlardan.
işte kalabalık masanın etrafındaki insanların arasına karıştım izliyorum. cebimde 110 euro var, dedim 10 euruoluk oynucam, olmaz en az 50 euroluk oynayabilirsin dedi, ama 50 bozukluk yok dedim, tamam hallederiz dedi. oynadım, amnskym 10 saniyede parayı hacıladılar. sonra 50 euronu veremeyiz bi daha oyna dediler, bi daha oynadım, amk adam diğerlerine elini sürmedi, ama yine kayboldu o top bardakların içinde. bizim 100lük mefta oldu.
gel zaman git zaman, ben bu tezgahı öğrendim, bir kaç kere daha gördüm bunları farklı yerlerde aynı kadro ile. orada bir kural var, eğer onları yakalatırsan, polis hemen kaybettiğin tutarı sana ödüyor.
bunlar tam koreli mi çinli mi japon mu bi turisti tutmuşlar, öpmeye doyamıyorlar, çağırdım polisleri ve tezgahı batırdım. kaybettiğimi de geri aldım. hak hukuk yerini bulacaktı, iyi insanlar da kazanacaktı.
ben=iyi insan
rte=oyunu oynatan
aziz=hep kazanan kız
fikret orman=genellikle kaybeden eleman
tüpçü=oyna oyna diye ısrar eden adam
şenerlerden ertem=polis geliyor diye bağıran adam.
yolda bul karayı al parayı oynatan adamları gördüm, dedim biraz izliyim.
bi çakal carlos tipinde adam vardı, oynatan.
bi sarışın hatun vardı, oynadıklarının 4te 3ünde kazanan.
bi çekik gözlü şaşkın japon askeri vardı, çoğunlukla kaybeden.
bi zenci vardı insanların arasında dolaşan, "oyna oyna bak kız kazanıyor" diyen.
bi iki tane de gözcüleri vardı, polis gelince "emraaah goşşşş ananıı ...." diye bağıranlardan.
işte kalabalık masanın etrafındaki insanların arasına karıştım izliyorum. cebimde 110 euro var, dedim 10 euruoluk oynucam, olmaz en az 50 euroluk oynayabilirsin dedi, ama 50 bozukluk yok dedim, tamam hallederiz dedi. oynadım, amnskym 10 saniyede parayı hacıladılar. sonra 50 euronu veremeyiz bi daha oyna dediler, bi daha oynadım, amk adam diğerlerine elini sürmedi, ama yine kayboldu o top bardakların içinde. bizim 100lük mefta oldu.
gel zaman git zaman, ben bu tezgahı öğrendim, bir kaç kere daha gördüm bunları farklı yerlerde aynı kadro ile. orada bir kural var, eğer onları yakalatırsan, polis hemen kaybettiğin tutarı sana ödüyor.
bunlar tam koreli mi çinli mi japon mu bi turisti tutmuşlar, öpmeye doyamıyorlar, çağırdım polisleri ve tezgahı batırdım. kaybettiğimi de geri aldım. hak hukuk yerini bulacaktı, iyi insanlar da kazanacaktı.
ben=iyi insan
rte=oyunu oynatan
aziz=hep kazanan kız
fikret orman=genellikle kaybeden eleman
tüpçü=oyna oyna diye ısrar eden adam
şenerlerden ertem=polis geliyor diye bağıran adam.