1074
öncelikle hoca'nın doğru yaptığı işleri zaten belirtiyoruz, iyi niyetinden ve karakterinden de şüphemiz yok ve bunları sık sık dile getiriyoruz. ancak yanlışlar görüyorsak bunları da açık yüreklilikle söylemeliyiz. çoğu zaman ilginç şekilde yanlışları söylemek adam asmakla eş değer görülüyor. bunu bir kenara bırakalım. gelişim istiyorsak eleştiri bunun bir parçası olmalı.
25 ocak 2015 galatasaray çaykur rizespor maçı'nda yapmış olduğu burak yılmaz değişikliği basit, anlık bir hatadan çok maalesef adam yönetimi konusunda önemli bir eksikliktir. uygulamada yapılan bir hata maalesef ki kişilerin sevk ve idaresi anlamında önemli bir örnek teşkil edebiliyor. çok derine girmeden basit bir kaç soruyla özetlemeye çalışırsak:
-yarın herhangi bir maçta x oyuncu sakat veya başka bir nedenle hazır olmadığı halde ısrarla ben oynamak istiyorum derse hoca'nın cevabı ne olacaktır ?
-kulübedeki y oyuncunun suçu hoca'ya oynamak istediğini baskı oluşturacak şekilde söylememesi midir ?
-hoca'nın verdiği kararlar bireysel ısrar ve baskı ile değiştirilebilmeye müsait midir ?
"mecbur kalmazsak da oyuna almayacağımı söylemiştim. ama oyuna hamit altıntop'u almak niyetindeyken, saha kenarında burak'la göz göze geldik.
o ana kadar da haber gönderiyordu. duygusal davrandım ve onu sahaya sürdüm." - hamza hamzaoğlu
-birincisi burak'ın oyuna girdiği dakika 78, maç 2-0 ve karşında düşme hattında olan ve önemli oyuncuları eksik bir rakip var. yani bir mecburiyet durumu yok.
-ikincisi "haber gönderiyordu"ifadesi. bunun üzerine uzun bir yazı yazılabilir. ama anlaşılan haber göndermek hoca'nın kararını değiştirmesine neden olmuş.
-üçüncüsü karşında böyle bir rakip varken bence yapılması gereken özellikle özgüveni düşük oyuncularını kazanmaya çalışmak olmalı. bu maçlar her zaman denk gelmez, haftalar ilerledikçe de maçların stresi daha da artacak. tarık'ın, pandev'in, sinan'ın yerinde olsanız ne düşünürdünüz ?
bunlar benim ilk aklıma gelen sorular oldu ve bu takımın içinde olan her oyuncunun kafasında da benzer soruların oluşmasından doğal bir şey yok. bu takım olgusunu olumsuz etkileyebileceği gibi hoca'nın otoritesi ve kararları açısından da istenmeyen sonuçlara yol açabilir. umarım mesele çok büyümeden tatlıya bağlanmıştır ancak bu önemsiz görülen duygusallığa yenik düşme durumunun büyük sorunlara yol açabileceğini unutmamak gerekir.
25 ocak 2015 galatasaray çaykur rizespor maçı'nda yapmış olduğu burak yılmaz değişikliği basit, anlık bir hatadan çok maalesef adam yönetimi konusunda önemli bir eksikliktir. uygulamada yapılan bir hata maalesef ki kişilerin sevk ve idaresi anlamında önemli bir örnek teşkil edebiliyor. çok derine girmeden basit bir kaç soruyla özetlemeye çalışırsak:
-yarın herhangi bir maçta x oyuncu sakat veya başka bir nedenle hazır olmadığı halde ısrarla ben oynamak istiyorum derse hoca'nın cevabı ne olacaktır ?
-kulübedeki y oyuncunun suçu hoca'ya oynamak istediğini baskı oluşturacak şekilde söylememesi midir ?
-hoca'nın verdiği kararlar bireysel ısrar ve baskı ile değiştirilebilmeye müsait midir ?
"mecbur kalmazsak da oyuna almayacağımı söylemiştim. ama oyuna hamit altıntop'u almak niyetindeyken, saha kenarında burak'la göz göze geldik.
o ana kadar da haber gönderiyordu. duygusal davrandım ve onu sahaya sürdüm." - hamza hamzaoğlu
-birincisi burak'ın oyuna girdiği dakika 78, maç 2-0 ve karşında düşme hattında olan ve önemli oyuncuları eksik bir rakip var. yani bir mecburiyet durumu yok.
-ikincisi "haber gönderiyordu"ifadesi. bunun üzerine uzun bir yazı yazılabilir. ama anlaşılan haber göndermek hoca'nın kararını değiştirmesine neden olmuş.
-üçüncüsü karşında böyle bir rakip varken bence yapılması gereken özellikle özgüveni düşük oyuncularını kazanmaya çalışmak olmalı. bu maçlar her zaman denk gelmez, haftalar ilerledikçe de maçların stresi daha da artacak. tarık'ın, pandev'in, sinan'ın yerinde olsanız ne düşünürdünüz ?
bunlar benim ilk aklıma gelen sorular oldu ve bu takımın içinde olan her oyuncunun kafasında da benzer soruların oluşmasından doğal bir şey yok. bu takım olgusunu olumsuz etkileyebileceği gibi hoca'nın otoritesi ve kararları açısından da istenmeyen sonuçlara yol açabilir. umarım mesele çok büyümeden tatlıya bağlanmıştır ancak bu önemsiz görülen duygusallığa yenik düşme durumunun büyük sorunlara yol açabileceğini unutmamak gerekir.