16
turnuvanın organizatörü sport park isimli bir şirket. yönetim kurulu başkanı ise doğukan intepe. bu haberden onu anlıyoruz: http://www.alanyatv.com/...ert-tepki-geldi.html
doğukan intepe ilgili biraz araştırma yaptığımızda kendisinin fenerbahçeli olduğunu ayrıca şikeden hüküm gitmiş ve galatasaray düşmanı fenerbahçeli yönetici ilhan ekşioğlu'nun yeğeni olduğunu öğreniyoruz. elbette taraftarlık ve akrabalık bağı olumsuz bir referans değildir ama beni bu ayrıntı bile rahatsız etti.
şimdi gelelim sorularımıza:
1- galatasaray bu turnuvaya bazı yöneticilerimizin hatır-gönül işleri dolayısıyla mı katılmıştır?
ben galatasaray gibi büyük bir camiada bu tarz işlerin olacağına asla inanmıyorum ve inanmak istemiyorum ama turnuvadaki gariplikler akıllara ister istemez bu soruyu getiriyor.
2- galatasaray turnavaya katılım ücreti olarak ne kadar bir para almıştır? ilgili haberde organizatör ödemeyi yaptıklarını iddia ettiğine göre bir ücret aldığımız doğru. peki bu ücretin tutarı ne kadar?
3- alınan ücret, milyon dolarlık topcularını hazırlık amacıyla yapılan bir turnuvada rezalet bir sahada ne idüğü belirsiz oyuncuların önüne çıkarmaya değer mi? turnuvada galatasaray'ın oynadığı iki maçta da rakipler sırf kendilerini ıspat etmenin hırsıyla aşırı bir sertlikle oynadılar. hazırlık maçlarının amacı oyuncuları ve sistemi denemek değil midir? aynı şekilde karşıdaki rakibin de buna uygun olarak seçilmesi gerekli değil midir? durum böyleyken galatasaray'ı bu tarz garip takımların karşına çıkarmak kimin sorumluluğundadır?
ben galatasaraylı yöneticilerden bu sorulara cevap bekliyorum bir taraftar olarak.
ayrıca bir önceki entry'de de belirttiğim üzere turnuvanın organizatörlerinden biri turnuvayla ilgili getirilen "rakiplerin sertliği" eleştirisine "ama galatasaray da agresifti, sertlik futbolun doğasında var" diyebilecek zihniyette biri. bu turnuvadaki sertliğin futbolun doğasındaki sertlikle uzaktan yakından alakası olmadığını anlamak için maçları izlemek yeterliydi. elbette bu turnuvaları özel şirketler düzenliyor ve haliyle de kâr güdüsüyle hareket ediliyor. organizatörlerin tavırları normal. ama ortada bir "win-win" durumu da yok gibi. ayrıca birçok katakulli de mevcut. kısacası cevaplanmayı bekleyen birçok soru var.
doğukan intepe ilgili biraz araştırma yaptığımızda kendisinin fenerbahçeli olduğunu ayrıca şikeden hüküm gitmiş ve galatasaray düşmanı fenerbahçeli yönetici ilhan ekşioğlu'nun yeğeni olduğunu öğreniyoruz. elbette taraftarlık ve akrabalık bağı olumsuz bir referans değildir ama beni bu ayrıntı bile rahatsız etti.
şimdi gelelim sorularımıza:
1- galatasaray bu turnuvaya bazı yöneticilerimizin hatır-gönül işleri dolayısıyla mı katılmıştır?
ben galatasaray gibi büyük bir camiada bu tarz işlerin olacağına asla inanmıyorum ve inanmak istemiyorum ama turnuvadaki gariplikler akıllara ister istemez bu soruyu getiriyor.
2- galatasaray turnavaya katılım ücreti olarak ne kadar bir para almıştır? ilgili haberde organizatör ödemeyi yaptıklarını iddia ettiğine göre bir ücret aldığımız doğru. peki bu ücretin tutarı ne kadar?
3- alınan ücret, milyon dolarlık topcularını hazırlık amacıyla yapılan bir turnuvada rezalet bir sahada ne idüğü belirsiz oyuncuların önüne çıkarmaya değer mi? turnuvada galatasaray'ın oynadığı iki maçta da rakipler sırf kendilerini ıspat etmenin hırsıyla aşırı bir sertlikle oynadılar. hazırlık maçlarının amacı oyuncuları ve sistemi denemek değil midir? aynı şekilde karşıdaki rakibin de buna uygun olarak seçilmesi gerekli değil midir? durum böyleyken galatasaray'ı bu tarz garip takımların karşına çıkarmak kimin sorumluluğundadır?
ben galatasaraylı yöneticilerden bu sorulara cevap bekliyorum bir taraftar olarak.
ayrıca bir önceki entry'de de belirttiğim üzere turnuvanın organizatörlerinden biri turnuvayla ilgili getirilen "rakiplerin sertliği" eleştirisine "ama galatasaray da agresifti, sertlik futbolun doğasında var" diyebilecek zihniyette biri. bu turnuvadaki sertliğin futbolun doğasındaki sertlikle uzaktan yakından alakası olmadığını anlamak için maçları izlemek yeterliydi. elbette bu turnuvaları özel şirketler düzenliyor ve haliyle de kâr güdüsüyle hareket ediliyor. organizatörlerin tavırları normal. ama ortada bir "win-win" durumu da yok gibi. ayrıca birçok katakulli de mevcut. kısacası cevaplanmayı bekleyen birçok soru var.