165
atletico madrid'le 2011 yılında hayata küstüğüm oyun. büyük bir hüsrana sahne olan sezonda ilk darbe ispanya süper kupasında gelir. süper kupa finalinde real madrid'e kaybedilir. neyse sezon bası denir oyuna devam edilir. sezon sürdükçe oldukça basarılı sonuçlar alan takım, ispanya kupası ve sampiyonlar ligi'nde finale yükselmistir. ispanya kupasındaki rakibi barcelona'dır. ancak bastan sonra üstün oynayan takım barcelona'ya 80. dakikada yediği golle yenilir ve sampiyonluğu kaybeder.
gözünü sampiyonlar ligi sampiyonluğuna diken casus kisisi, finalde arsenal'le karsılacaktır. maç baslar ve daha 30. dakikada 2-0 öne geçilir. 5 dakika geçmeden adebayor aygırı cevap verir. bu golün 2 dakika sonrasında hakem kisisi arsenal'e penaltı olmayan bir pozisyonda penaltı verir. topun basına geçen adebayor golü yazar. ilk yarı 2-2 biter. ikinci yarı ise tam bir savas seklinde geçer. top bir o kale bir bu kalededir. ancak iki takımda golü bulamaz. taki 90+1 e kadar. son dakikalarda iyice bastıran atletico kontra atakta golü yer ve kupayı kaybeder. ulan 30 saniye daha dayanamadınız diye futbolcular kızılır. neyse denilir.
casus kisisinin elinde sampiyon olacak bir tek lig kalmıstır. 37. haftadır, takım lider real madrid'in 2 puan gerisindedir ve osasuna maçı oynanacaktır. tıpkı arsenal maçında olduğu gibi takım ilk yarı 2-0 öne geçer. ancak anlamsız bir sekilde ikinci yarıda kötü oynamaya baslar. 65. dakikada osasuna atağında golü yer. maçın böyle biteceğini uman casus kisisi 90+2 de gelen osasuna golüyle kafasını taslara vurur. ulan siz nasıl bir takımsınız da sürekli 90+2 gol yiyorsunuz, allah sizi kahretmesi diyerek futbolculara tekme tokat girisilir. real madrid o hafta berabere kalmıstır. ancak atletico madrid'de berabere kalınca puan farkı değismemistir. son hafta ise real madrid kazanarak sampiyonluğunu ilan etmistir.
sezona lig ve sampiyonlar liginde sampiyonluk parolasıyla baslayan atletico babayı almıstır. elde tutulur bir kupa yoktur. casus kisisi sezon sonu yapacağı revizyonu ve transferleri düsünmeye baslamıstır. bunca basarısızlık sonunda yönetim kovmazsa gelecek sezon bütün kupaları alacaktır. o kadar da iddialıdır. *
edit: 2011 yılında galatasaray uefa finalinde villarreal'a kaybetmistir.
gözünü sampiyonlar ligi sampiyonluğuna diken casus kisisi, finalde arsenal'le karsılacaktır. maç baslar ve daha 30. dakikada 2-0 öne geçilir. 5 dakika geçmeden adebayor aygırı cevap verir. bu golün 2 dakika sonrasında hakem kisisi arsenal'e penaltı olmayan bir pozisyonda penaltı verir. topun basına geçen adebayor golü yazar. ilk yarı 2-2 biter. ikinci yarı ise tam bir savas seklinde geçer. top bir o kale bir bu kalededir. ancak iki takımda golü bulamaz. taki 90+1 e kadar. son dakikalarda iyice bastıran atletico kontra atakta golü yer ve kupayı kaybeder. ulan 30 saniye daha dayanamadınız diye futbolcular kızılır. neyse denilir.
casus kisisinin elinde sampiyon olacak bir tek lig kalmıstır. 37. haftadır, takım lider real madrid'in 2 puan gerisindedir ve osasuna maçı oynanacaktır. tıpkı arsenal maçında olduğu gibi takım ilk yarı 2-0 öne geçer. ancak anlamsız bir sekilde ikinci yarıda kötü oynamaya baslar. 65. dakikada osasuna atağında golü yer. maçın böyle biteceğini uman casus kisisi 90+2 de gelen osasuna golüyle kafasını taslara vurur. ulan siz nasıl bir takımsınız da sürekli 90+2 gol yiyorsunuz, allah sizi kahretmesi diyerek futbolculara tekme tokat girisilir. real madrid o hafta berabere kalmıstır. ancak atletico madrid'de berabere kalınca puan farkı değismemistir. son hafta ise real madrid kazanarak sampiyonluğunu ilan etmistir.
sezona lig ve sampiyonlar liginde sampiyonluk parolasıyla baslayan atletico babayı almıstır. elde tutulur bir kupa yoktur. casus kisisi sezon sonu yapacağı revizyonu ve transferleri düsünmeye baslamıstır. bunca basarısızlık sonunda yönetim kovmazsa gelecek sezon bütün kupaları alacaktır. o kadar da iddialıdır. *
edit: 2011 yılında galatasaray uefa finalinde villarreal'a kaybetmistir.