4083
galatasaray için katıldığı hiçbir kupa "önemsiz" değildir. türkiye kupasındaki malum başarısı, kupayı en çok alan takım olması önemli bir tarihi gerçekliktir ve götürü - getiri hesabı yapılacak bir şey değildir bu. eğer konumuz getiri götürü hesabıysa, ikinci olup şampiyonlar ligine direkt gitmek de elle tutulur başarıdır. zira fenerbahçe şampiyon olduğu halde bu getiriyi elde edememiştir.
elbette ben bu açıdan bakmıyorum, ligde şampiyonluk tabii ki önemlidir lakin en önemli amaç bu yolla avrupa kupalarına katılmaktır. ligde şampiyon olup avrupa kupalarına katılamayan bir takımın durumunda olmaktansa ikinci olup avrupaya doğrudan katılmak müreccahtır. kaldı ki fenerbahçe haksız bir şekilde ligde kaldığı için, o şampiyonluğunun da ehemmiyeti yoktur. o şampiyonluğun kaçırılmasında mancininin payı da herkesten azdır.
oynanan futbolun iyi veya kötü olması ise mevzubahis değil. elle tutulur başarı kıstası eğer oynanan oyunsa, kavramlar ve içerikleriyle ilgili gerçekten büyük bir sıkıntı var demektir.
elhasıl galatasaray katıldığı her turnuvada kazanmak için var. türkiye kupasını kazandığında bu senin tarihine başarı olarak yazılır. kimse "ya galatasaray bilmem kaç sezonunda müthiş oynadı" diye bir başarı kıstası koymaz. tarihe baktığında orda bir kupa gördüysen, elle tutulur başarı budur. zira "elle tutulur" deyiminin sölük anlamı "somut" demektir. bir takımın iyi oynayıp oynamadığı ise tamamiyle soyut ve subjektif bakış açısının sonucunda yapılan yoruma dayanır. "bir takım bana göre iyi oynadı" demek subjektiftir ve bunu herkes farklı görür, tıpkı lucescunun "sıkıcı bu yea" diye yollanması gibi. kime göre sıkıcı? gel gör ki kalkıp "bence galatasaray bu sene türkiye kupasını aldı" demezsin, dersen cezai ehliyetinin olmadığına karar verirler. bu somuttur çünkü, tam da sözlükteki karşılığı olan "somut" bir fadeyi karşılar.
müzene kupa koyarsın, iyi oyun değil. mancini iyi hocadır, kötü hocadır bunun yorumunu yapmıyorum. o konuda alim çok zaten. elle tutulur başarı noktasında eğer herkes kafasına esen şeyi kıstas tutacaksa bence fatih terim de başarısız. iki şampiyonluk aldı ama sistem bıraktı mı? hayır. başarısız o zaman. elle tutulur başarısı yok. madem "elle tutulur" kavramı bu kadar arada kalmış bir kavram, gheorghe hagi de elle tutulur bir başarıya sahip değil hatta. bir şampiyonlar ligi bile kazanamamış, uefa finalinde de kırmızı gördü zaten. oldu mu bu dediklerim? olmadı tabii.
elbette ben bu açıdan bakmıyorum, ligde şampiyonluk tabii ki önemlidir lakin en önemli amaç bu yolla avrupa kupalarına katılmaktır. ligde şampiyon olup avrupa kupalarına katılamayan bir takımın durumunda olmaktansa ikinci olup avrupaya doğrudan katılmak müreccahtır. kaldı ki fenerbahçe haksız bir şekilde ligde kaldığı için, o şampiyonluğunun da ehemmiyeti yoktur. o şampiyonluğun kaçırılmasında mancininin payı da herkesten azdır.
oynanan futbolun iyi veya kötü olması ise mevzubahis değil. elle tutulur başarı kıstası eğer oynanan oyunsa, kavramlar ve içerikleriyle ilgili gerçekten büyük bir sıkıntı var demektir.
elhasıl galatasaray katıldığı her turnuvada kazanmak için var. türkiye kupasını kazandığında bu senin tarihine başarı olarak yazılır. kimse "ya galatasaray bilmem kaç sezonunda müthiş oynadı" diye bir başarı kıstası koymaz. tarihe baktığında orda bir kupa gördüysen, elle tutulur başarı budur. zira "elle tutulur" deyiminin sölük anlamı "somut" demektir. bir takımın iyi oynayıp oynamadığı ise tamamiyle soyut ve subjektif bakış açısının sonucunda yapılan yoruma dayanır. "bir takım bana göre iyi oynadı" demek subjektiftir ve bunu herkes farklı görür, tıpkı lucescunun "sıkıcı bu yea" diye yollanması gibi. kime göre sıkıcı? gel gör ki kalkıp "bence galatasaray bu sene türkiye kupasını aldı" demezsin, dersen cezai ehliyetinin olmadığına karar verirler. bu somuttur çünkü, tam da sözlükteki karşılığı olan "somut" bir fadeyi karşılar.
müzene kupa koyarsın, iyi oyun değil. mancini iyi hocadır, kötü hocadır bunun yorumunu yapmıyorum. o konuda alim çok zaten. elle tutulur başarı noktasında eğer herkes kafasına esen şeyi kıstas tutacaksa bence fatih terim de başarısız. iki şampiyonluk aldı ama sistem bıraktı mı? hayır. başarısız o zaman. elle tutulur başarısı yok. madem "elle tutulur" kavramı bu kadar arada kalmış bir kavram, gheorghe hagi de elle tutulur bir başarıya sahip değil hatta. bir şampiyonlar ligi bile kazanamamış, uefa finalinde de kırmızı gördü zaten. oldu mu bu dediklerim? olmadı tabii.