137
bu arkadaşlar taraftar değildir bir kere bunun altını çizelim. holigandırlar.
karşıyaka'da büyümüş birisiyim. bu yüzden de net söylüyorum. fenerbahçe sempatizanlığı ben çocukken de hatta ondan önce de vardı. ayrıca karşıyaka çarşı taraftar grubu, "addaşlık" yaptığı için beşiktaş'ı da çok sever. bir de bu arkadaşlar, istanbulu bilen sözlük yazarları için söyleyeyim geçtiğimiz senelerde kazan'da biraları içip içip beşiktaş - kabataş arasındaki ağaçlı yola işeyen, boş bira şişelerini, kutularını sağa sola hatta yola fırlatan, yer yer ot çeken, şimdi de 4 ocak 2015 beşiktaş galatasaray maçına daha haftalar varken ötmeye başlayan bir kısım beşiktaşlıların izmir'deki iz düşümüdür. fakat ne kadar sempatizan da olsalar önce kendi takımları gelir. bu yüzden zaman zaman kendi abilerine bile diklenirler. bu yüzden kah büyük abilerinin düşmanları olsun kah kendi düşmanları göztepe'nin renklerinden olsun, galatasaray'a böyle ana avrat her an her yerde söverler.
bu yazdıklarımı da göz önüne alarak, son senelerde galatasaray erkek basketbol takımı özelinde baskı anlamında yapmaya çalıştıkları iş, zaten holiganlığın getirdiği bir şeydir. geçtiğimiz yıllardaki görüntüler hepimizin hafızasındadır sanırım, bilmeyenler varsa da youtubedan izleyebilirler. sadece galatasaray maçlarını da değil basketbol ya da futbol olsun fark etmez diğer takımlara karşı yaptıkları da izlenebilir tabi ki. hani "vur kır parçala bu maçı kazan" şeklinde bir slogan var ya, işte bu arkadaşlar takıma bırakmayıp kendileri yaparlar o işi ama sonunu düşünmeden yani ev sahipliğinin bütün avantajlarını kullanarak yaparlar. "ya ben şuna bir çakmak atayım nasıl olsa bilmem ne abi emniyet müdürünü tanıyor, yakalansak da bir şey olmaz" kafasındadır çoğu.
gerçek hayatlarındaki sosyal durumları, ideolojileri ne olursa olsun, maça gelmeden evvel her şeyi portmantoya bırakıp evden öyle çıkarlar. bir çok fenerbahçe fanatiği ve beşiktaş fanatiği arkadaşım, hatta akrabalarım var, çoğunun birbirinden farklı ideolojik düşünceleri var hatta kimisi de apolitik, sosyal durumları hepsinin değişir kimi aşırı zengin kimiyse icra memurlarına eşyalarını yakalatmama derdinde ama adamlar normalde nasıllarsa maç izlerken de öyleler, sövüp sayan masa kıran maçta da yine aynı, sessiz sakin olan adam maçı izlerken de yine aynı, fakat karşıyaka taraftarlarının arasında ne oluyorsa, sessiz sakin olan adam bile stada adımı attığı an başkalaşım geçiriyor, maçtan yarım saat evvel sana "saygı","sevgi","kardeşlik"ten bahseden adam "o... çocuğu ergin ataman" diye bağırmaya başlayıp el kol hareketleri yapıyor.* maç bitince "ergin ataman size ne yaptı birader ? bu adam bizim milli takımın başında değil mi? hayır yani sizi terk etti gitti yarı yolda mı bıraktı?, ne bileyim ana avrat kulüpten birine mi sövdü?, aranızdan birisiyle rızası olmadan ilişkiye mi girdi niye 'o... çocuğu ergin ataman ?' diye küfür ediyorsun" deyince de "birader stres atıyoruz ne var sen de ufuk sarıca'ya söv" diye cevap aldım. kısacası bütün kulüplerimizin her taraftar grubunun arasında bulunan içi boş kafaları toplayın işte size karşıyaka holiganları. maalesef durum böyle.
karşıyaka'da büyümüş birisiyim. bu yüzden de net söylüyorum. fenerbahçe sempatizanlığı ben çocukken de hatta ondan önce de vardı. ayrıca karşıyaka çarşı taraftar grubu, "addaşlık" yaptığı için beşiktaş'ı da çok sever. bir de bu arkadaşlar, istanbulu bilen sözlük yazarları için söyleyeyim geçtiğimiz senelerde kazan'da biraları içip içip beşiktaş - kabataş arasındaki ağaçlı yola işeyen, boş bira şişelerini, kutularını sağa sola hatta yola fırlatan, yer yer ot çeken, şimdi de 4 ocak 2015 beşiktaş galatasaray maçına daha haftalar varken ötmeye başlayan bir kısım beşiktaşlıların izmir'deki iz düşümüdür. fakat ne kadar sempatizan da olsalar önce kendi takımları gelir. bu yüzden zaman zaman kendi abilerine bile diklenirler. bu yüzden kah büyük abilerinin düşmanları olsun kah kendi düşmanları göztepe'nin renklerinden olsun, galatasaray'a böyle ana avrat her an her yerde söverler.
bu yazdıklarımı da göz önüne alarak, son senelerde galatasaray erkek basketbol takımı özelinde baskı anlamında yapmaya çalıştıkları iş, zaten holiganlığın getirdiği bir şeydir. geçtiğimiz yıllardaki görüntüler hepimizin hafızasındadır sanırım, bilmeyenler varsa da youtubedan izleyebilirler. sadece galatasaray maçlarını da değil basketbol ya da futbol olsun fark etmez diğer takımlara karşı yaptıkları da izlenebilir tabi ki. hani "vur kır parçala bu maçı kazan" şeklinde bir slogan var ya, işte bu arkadaşlar takıma bırakmayıp kendileri yaparlar o işi ama sonunu düşünmeden yani ev sahipliğinin bütün avantajlarını kullanarak yaparlar. "ya ben şuna bir çakmak atayım nasıl olsa bilmem ne abi emniyet müdürünü tanıyor, yakalansak da bir şey olmaz" kafasındadır çoğu.
gerçek hayatlarındaki sosyal durumları, ideolojileri ne olursa olsun, maça gelmeden evvel her şeyi portmantoya bırakıp evden öyle çıkarlar. bir çok fenerbahçe fanatiği ve beşiktaş fanatiği arkadaşım, hatta akrabalarım var, çoğunun birbirinden farklı ideolojik düşünceleri var hatta kimisi de apolitik, sosyal durumları hepsinin değişir kimi aşırı zengin kimiyse icra memurlarına eşyalarını yakalatmama derdinde ama adamlar normalde nasıllarsa maç izlerken de öyleler, sövüp sayan masa kıran maçta da yine aynı, sessiz sakin olan adam maçı izlerken de yine aynı, fakat karşıyaka taraftarlarının arasında ne oluyorsa, sessiz sakin olan adam bile stada adımı attığı an başkalaşım geçiriyor, maçtan yarım saat evvel sana "saygı","sevgi","kardeşlik"ten bahseden adam "o... çocuğu ergin ataman" diye bağırmaya başlayıp el kol hareketleri yapıyor.* maç bitince "ergin ataman size ne yaptı birader ? bu adam bizim milli takımın başında değil mi? hayır yani sizi terk etti gitti yarı yolda mı bıraktı?, ne bileyim ana avrat kulüpten birine mi sövdü?, aranızdan birisiyle rızası olmadan ilişkiye mi girdi niye 'o... çocuğu ergin ataman ?' diye küfür ediyorsun" deyince de "birader stres atıyoruz ne var sen de ufuk sarıca'ya söv" diye cevap aldım. kısacası bütün kulüplerimizin her taraftar grubunun arasında bulunan içi boş kafaları toplayın işte size karşıyaka holiganları. maalesef durum böyle.