17
okunurken ayağa kalkılan tek marştır.
bir milletin, bir ülkenin dirilişinin efsane anlatımıdır. belki bestesi şiiri okumayı zorlaştırmış ya da coşkuyu tam verememiştir ama şiire hem duygu hem de edebi yönden laf eden bana uzak olsun.
--- alıntı ---
korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
o benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
o benimdir, o benim milletimindir ancak.
mehmet akif bu dizede türk milletine cesaret aşılamak ve milli duyguları açığa çıkarmak için şiirine korkma sözüyle başlıyor. bayrak bir milletin geleceğinin , ülkesinin ve bağımsızlığının sembolüdür. bayrağın kaybedilmesi türk milletinin istiklalinin yok olmasıdır.. şair ülkemizde tek bir insan kalana kadar bu vatan için savaşcağımızı belirtiyor.kalan tek kişide son nefesini vermeden türk istiklal ve bağımsızlığı için bayrağı için mücadale edecektir. bayrağın varlığı ile milletimizin kaderi birbirine bağlıdır. bayrak bizimdir sembolümüzdür türkiye varoldukça şanlı bayrak dalgalanacaktır.
çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet, bu celal?
(gbkz: sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…)
hakkıdır, hakk’a tapan milletimin istiklal!
türk vatanının bazı toprakları işgal edilmiştir bazı bölgelerde bayraklarımız indirilmiş yerine düşman bayrakları asılmıştır.bu yüzden bayrağımız kızgın ve öfkelidir. kaş çatmak öfke halini ifade eder. bu hususta bir şey daha var ki edebiyatta sevgilinin kaşları daima hilal şeklinde gösterilmiştir. bayraktaki hilal de tıpkı nazlı bir sevgilinin kaşı gibi çatılmıştır ı ifade ediyor. kahraman türk milletini üzmektedir. türkün beklediği, özlediği gülen bir bayraktır. bir aşığın sevgilisinden güler yüz beklemesi gibi bağımsızlığa aşık türk milleti de özgürlüğün sembolü olan bayraktan gülmesini beklemektedir. çünkü türkler bağımsızlıkları ve bayrakları uğruna pek çok kan dökmüşlerdir. bu kanları bayrağa helal etmeleri için onun da nazlanmayı bırakıp göklerde dalgalanması gerekir.
ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım!
kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
şair ‘ben’ den kasıtı türk milletidir.türk milleti ezelden beri hür yaşamış ve hür yaşayacaktır. onun özgürlüğünü elinden almak isteyen ancak çıldırmış olmalı,çünkü böyle bir harekete kalkışanlar ağır bir şekilde cezalandırılır. türk milleti bağımsızlığı uğrunda önüne ne çıkarsa çıksın her engeli aşacak güçe sahiptir.
garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
(gbkz: ‘medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar? )
bu kıtada şair vatanımızı işgale çalışan avrupalılara meydan okuyor. 20. asrın başında avrupa medeniyeti 19.yy. deki görkeminden oldukça uzaktır. o sebeple şair bu durumu tek dişi kalmış canavara benzetiyor. ancak avrupa mevcut teknik imkanlarını seferber ederek topuyla, tüfeğiyle, tankıyla bizi yok etmeye çalışmaktadır. mehmetçik ise onlar kadar güce sahip olmasa da mehmetçikin iman dolu göğsüyle yeteceğini söyler.
arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
(gbkz: doğacaktır sana va’dettiği günler hakk’ın…)
kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
şair kahraman türk askerine hitap ediyor. türk askerine yurdunu alçaklara bırakmaması için gerekirse canını feda etmesini söylüyor. şehitlerin gereceği siperlerin düşmana engel olmasını istiyor. mehmet akif düşmanın çok kısa bir süre içinde bu namussuzca işgalin biteceğine allah’ın türk milletine söz verdiği zafer gününün olduğunu söylüyor.
(gbkz: bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı:)
düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
şair türk ordusuna vatanın değerini anımsatıyor. toprak ile vatan arasında büyük bir fark vardır. toprağı vatan haline getiren onu elde etmek ve korumak için savaşanların varlığıdır diyor. toprak dünyanın her yerinde bulunur. ancak atalarımızın kanlarıyla sulanan topraklar vatanımız üzerindedir ve bunun değerini bilmeliyiz.
kim bu cennet vatanının uğruna olmaz ki feda?
şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
canı, cananı, bütün varımı alsında huda,
etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
bu vatan cennet kadar kıymetlidir. ”şehit olanların dini inanışımıza göre doğrudan doğruya cennete gider ve şehitler bu topraklarda yattığı için toprağında cennetten bi farkı yoktur diyor” şair.bir avuç toprağı sıksak şehitlerin kanının akacağını sanırız. canımızdan çok sevdiğimiz insanları allah alsında yalnız yaşadığımız sürece bizi vatanımızdan ayrı düşürmesin.
ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-
ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
şair allah’a dua ediyor ve ibadet yerlerinine düşman elinin değmesin istiyor.camilerimizden okunan ezanlar sonsuza kadar türk yurdunun üstünde inlemelidir. çünkü bu ezanlar dinimizin temelidir.
o zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,
her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
o zaman yükselerek arşa değer belki başım.
ezan sesleri yurdumuzun üstünde inledikçe şehitlerimizin de ruhları şaad olacaktır. ezan sesi sadece yaşayanları değil, ölüleri hatta onların mezar taşlarını bile etkileyen yüce bir anlam taşır. böylelikle şehit atalarımız huzur bulacaktır.
dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!
şair zafer gününün heyecanını yaşıyor. şanlı bayrağımız dalgalandıkça türk milleti yeniden bağımsızlığına kavuşur. artık onun için yok olma korkusu kalmamıştır. bayrağımız şehitlerimizin kanlarını hak etmiştir. bağımsızlık allah’a tapan ve doğruluktan ayırmayan türk milletinin en doğal hakkıdır.
--- alıntı ---
bir milletin, bir ülkenin dirilişinin efsane anlatımıdır. belki bestesi şiiri okumayı zorlaştırmış ya da coşkuyu tam verememiştir ama şiire hem duygu hem de edebi yönden laf eden bana uzak olsun.
--- alıntı ---
korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
o benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
o benimdir, o benim milletimindir ancak.
mehmet akif bu dizede türk milletine cesaret aşılamak ve milli duyguları açığa çıkarmak için şiirine korkma sözüyle başlıyor. bayrak bir milletin geleceğinin , ülkesinin ve bağımsızlığının sembolüdür. bayrağın kaybedilmesi türk milletinin istiklalinin yok olmasıdır.. şair ülkemizde tek bir insan kalana kadar bu vatan için savaşcağımızı belirtiyor.kalan tek kişide son nefesini vermeden türk istiklal ve bağımsızlığı için bayrağı için mücadale edecektir. bayrağın varlığı ile milletimizin kaderi birbirine bağlıdır. bayrak bizimdir sembolümüzdür türkiye varoldukça şanlı bayrak dalgalanacaktır.
çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet, bu celal?
(gbkz: sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…)
hakkıdır, hakk’a tapan milletimin istiklal!
türk vatanının bazı toprakları işgal edilmiştir bazı bölgelerde bayraklarımız indirilmiş yerine düşman bayrakları asılmıştır.bu yüzden bayrağımız kızgın ve öfkelidir. kaş çatmak öfke halini ifade eder. bu hususta bir şey daha var ki edebiyatta sevgilinin kaşları daima hilal şeklinde gösterilmiştir. bayraktaki hilal de tıpkı nazlı bir sevgilinin kaşı gibi çatılmıştır ı ifade ediyor. kahraman türk milletini üzmektedir. türkün beklediği, özlediği gülen bir bayraktır. bir aşığın sevgilisinden güler yüz beklemesi gibi bağımsızlığa aşık türk milleti de özgürlüğün sembolü olan bayraktan gülmesini beklemektedir. çünkü türkler bağımsızlıkları ve bayrakları uğruna pek çok kan dökmüşlerdir. bu kanları bayrağa helal etmeleri için onun da nazlanmayı bırakıp göklerde dalgalanması gerekir.
ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım!
kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
şair ‘ben’ den kasıtı türk milletidir.türk milleti ezelden beri hür yaşamış ve hür yaşayacaktır. onun özgürlüğünü elinden almak isteyen ancak çıldırmış olmalı,çünkü böyle bir harekete kalkışanlar ağır bir şekilde cezalandırılır. türk milleti bağımsızlığı uğrunda önüne ne çıkarsa çıksın her engeli aşacak güçe sahiptir.
garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
(gbkz: ‘medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar? )
bu kıtada şair vatanımızı işgale çalışan avrupalılara meydan okuyor. 20. asrın başında avrupa medeniyeti 19.yy. deki görkeminden oldukça uzaktır. o sebeple şair bu durumu tek dişi kalmış canavara benzetiyor. ancak avrupa mevcut teknik imkanlarını seferber ederek topuyla, tüfeğiyle, tankıyla bizi yok etmeye çalışmaktadır. mehmetçik ise onlar kadar güce sahip olmasa da mehmetçikin iman dolu göğsüyle yeteceğini söyler.
arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
(gbkz: doğacaktır sana va’dettiği günler hakk’ın…)
kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
şair kahraman türk askerine hitap ediyor. türk askerine yurdunu alçaklara bırakmaması için gerekirse canını feda etmesini söylüyor. şehitlerin gereceği siperlerin düşmana engel olmasını istiyor. mehmet akif düşmanın çok kısa bir süre içinde bu namussuzca işgalin biteceğine allah’ın türk milletine söz verdiği zafer gününün olduğunu söylüyor.
(gbkz: bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı:)
düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
şair türk ordusuna vatanın değerini anımsatıyor. toprak ile vatan arasında büyük bir fark vardır. toprağı vatan haline getiren onu elde etmek ve korumak için savaşanların varlığıdır diyor. toprak dünyanın her yerinde bulunur. ancak atalarımızın kanlarıyla sulanan topraklar vatanımız üzerindedir ve bunun değerini bilmeliyiz.
kim bu cennet vatanının uğruna olmaz ki feda?
şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
canı, cananı, bütün varımı alsında huda,
etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
bu vatan cennet kadar kıymetlidir. ”şehit olanların dini inanışımıza göre doğrudan doğruya cennete gider ve şehitler bu topraklarda yattığı için toprağında cennetten bi farkı yoktur diyor” şair.bir avuç toprağı sıksak şehitlerin kanının akacağını sanırız. canımızdan çok sevdiğimiz insanları allah alsında yalnız yaşadığımız sürece bizi vatanımızdan ayrı düşürmesin.
ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-
ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
şair allah’a dua ediyor ve ibadet yerlerinine düşman elinin değmesin istiyor.camilerimizden okunan ezanlar sonsuza kadar türk yurdunun üstünde inlemelidir. çünkü bu ezanlar dinimizin temelidir.
o zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,
her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
o zaman yükselerek arşa değer belki başım.
ezan sesleri yurdumuzun üstünde inledikçe şehitlerimizin de ruhları şaad olacaktır. ezan sesi sadece yaşayanları değil, ölüleri hatta onların mezar taşlarını bile etkileyen yüce bir anlam taşır. böylelikle şehit atalarımız huzur bulacaktır.
dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!
şair zafer gününün heyecanını yaşıyor. şanlı bayrağımız dalgalandıkça türk milleti yeniden bağımsızlığına kavuşur. artık onun için yok olma korkusu kalmamıştır. bayrağımız şehitlerimizin kanlarını hak etmiştir. bağımsızlık allah’a tapan ve doğruluktan ayırmayan türk milletinin en doğal hakkıdır.
--- alıntı ---