535
bu adama destek olalım,bu takımın arkasında duralım, biz zor günlerin camiasıyız, 3 ay önce böyle demiş, 5 sene önce o lokantada yemek yemiş fasıllarını geçelim. eleştirin, ama yapıcı eleştirin. bu adam duygusal, bu adam galatasaraylı, bu adam yürekli bir adam, bu adam yeterli desteği hissederse takımı baltalayanı da keser, kötü oynayanı da keser, oyuncuyu motive de eder. ben bu adamın adaletli olacağına inanıyorum, sneijder hakkında öyle demişse demiş, konuştukça kazanı kaynatıyoruz, kapatalım, belki de sneijder kariyer zirvesini hamza hocayla yapacak bilemeyiz.
sevgili yazarlar sizden bir ricam var, hatay'da ikamet ediyorum, öğrenciliğim döneminde elimden geldiği kadar -sakarya'da okudum- maçlara gidip geldim, takımı destekledim, arena'da dibe vurduğumuz sezon en rezil performanslarımızı da gördüm, 4-2 biten efsane ordu maçında 3. golden sonra tanımadığım insanlara sarılıp sevinçten de ağladım. şu an lanet kpss hazırlığı içinde olduğum için mesafeleri aşıp gidemiyorum -bırak gitmeyi sözlüğe bile yazamıyorum- ama istanbul'da olsam yine giderim, dört de yesek giderim on da yesek giderim, galatasaray ulan bu, ben gidip bağırdıkça, oyuncuyu ateşledikçe on yiyecekse 3 yer, 3 yiyecekse berabere kalır, berabere kalacaksa yener belki. aramızda tribüne yıllarını vermiş abilerimiz var, tribün uğruna saçlarını aklatmış, dayak yemiş, dayak atmış, tehdit etmiş-edilmiş, parasız kalmış, aç kalmış, soğukta yatmış, hasta olmuş, günlerce yol gidip gelmiş abilerimiz var. onların olduğu yerde belki bana düşmez ama, yüksek müsaadeleriyle sizden rica ediyorum. gidin lan şu maçlara, lütfen gidin, kötü de oynasak gidin, iyi de oynasak gidin, şu takıma desteğinizi verin, şu passolig rezaletinden dolayı bıkkınsınız, saçma sapan işlere zorlanıyorsunuz tüpçü ve avanesi tarafından biliyorum, ama galatasaray bu, bu zorluğa da katlanmak zorundasınız, zorundayız.
bu takım iyi oynamaya başladıktan sonra gidip o stadı doldurmanın alemi yok beyler, kötü oynarken, passolig zımbırtısı yüzünden türlü zorluklar çekerken o stadı doldurursanız, işte o zaman bizim galatasaray'ı gerçekten eleştirmeye hakkımız olur. lütfen şu maçlara artık gidin, her şey galip gelmek değil, her şey güzel futbol değil, arma'yı yalnız bırakmayın, iyi gün taraftarı olmayın. bu kardeşinizi de "kendin gitmediğin yere bizi göndermek için ne kafamızı şişiriyorsun" diyerek hor görmeyin, yıllarca emek verip diplomasını aldığım öğretmenlik mesleğimi yapabilmek için bu senemi feda etmek durumundayım, olur da seneye atanırsam hakkari'de bile olsam kombinemi alacağım, ben gitmesem de bir öğrenci kardeşime hediye edeceğim, yeter ki arma kazansın, yeter ki o yalnız kalmasın.
çok karıştırdım, çok lafı uzattım, formatın ırzına geçtim biliyorum ama şu dar vaktimde bunları sözlüğe yazmak istedim, kötü gidiyoruz, hatta kötüye doğru gidiyoruz, ve bunu değiştirmek konusunda yüzde 2 bile olsa biz taraftarın da yapabileceği şeyler var. lütfen yapalım, lütfen hamza hocaya destek olalım, olalım ki içimizden karakterli yeni hocalar çıkartalım, elin prandelli'sinin ruh hastası taktikleriyle karşı karşıya kalmayalım.
tanım; galatasarayımın çiçeği burnunda hocasıdır, başarılı olacağına inanılandır, destek verilmesi gerekilendir, arkasında durulması elzem olandır.
sevgili yazarlar sizden bir ricam var, hatay'da ikamet ediyorum, öğrenciliğim döneminde elimden geldiği kadar -sakarya'da okudum- maçlara gidip geldim, takımı destekledim, arena'da dibe vurduğumuz sezon en rezil performanslarımızı da gördüm, 4-2 biten efsane ordu maçında 3. golden sonra tanımadığım insanlara sarılıp sevinçten de ağladım. şu an lanet kpss hazırlığı içinde olduğum için mesafeleri aşıp gidemiyorum -bırak gitmeyi sözlüğe bile yazamıyorum- ama istanbul'da olsam yine giderim, dört de yesek giderim on da yesek giderim, galatasaray ulan bu, ben gidip bağırdıkça, oyuncuyu ateşledikçe on yiyecekse 3 yer, 3 yiyecekse berabere kalır, berabere kalacaksa yener belki. aramızda tribüne yıllarını vermiş abilerimiz var, tribün uğruna saçlarını aklatmış, dayak yemiş, dayak atmış, tehdit etmiş-edilmiş, parasız kalmış, aç kalmış, soğukta yatmış, hasta olmuş, günlerce yol gidip gelmiş abilerimiz var. onların olduğu yerde belki bana düşmez ama, yüksek müsaadeleriyle sizden rica ediyorum. gidin lan şu maçlara, lütfen gidin, kötü de oynasak gidin, iyi de oynasak gidin, şu takıma desteğinizi verin, şu passolig rezaletinden dolayı bıkkınsınız, saçma sapan işlere zorlanıyorsunuz tüpçü ve avanesi tarafından biliyorum, ama galatasaray bu, bu zorluğa da katlanmak zorundasınız, zorundayız.
bu takım iyi oynamaya başladıktan sonra gidip o stadı doldurmanın alemi yok beyler, kötü oynarken, passolig zımbırtısı yüzünden türlü zorluklar çekerken o stadı doldurursanız, işte o zaman bizim galatasaray'ı gerçekten eleştirmeye hakkımız olur. lütfen şu maçlara artık gidin, her şey galip gelmek değil, her şey güzel futbol değil, arma'yı yalnız bırakmayın, iyi gün taraftarı olmayın. bu kardeşinizi de "kendin gitmediğin yere bizi göndermek için ne kafamızı şişiriyorsun" diyerek hor görmeyin, yıllarca emek verip diplomasını aldığım öğretmenlik mesleğimi yapabilmek için bu senemi feda etmek durumundayım, olur da seneye atanırsam hakkari'de bile olsam kombinemi alacağım, ben gitmesem de bir öğrenci kardeşime hediye edeceğim, yeter ki arma kazansın, yeter ki o yalnız kalmasın.
çok karıştırdım, çok lafı uzattım, formatın ırzına geçtim biliyorum ama şu dar vaktimde bunları sözlüğe yazmak istedim, kötü gidiyoruz, hatta kötüye doğru gidiyoruz, ve bunu değiştirmek konusunda yüzde 2 bile olsa biz taraftarın da yapabileceği şeyler var. lütfen yapalım, lütfen hamza hocaya destek olalım, olalım ki içimizden karakterli yeni hocalar çıkartalım, elin prandelli'sinin ruh hastası taktikleriyle karşı karşıya kalmayalım.
tanım; galatasarayımın çiçeği burnunda hocasıdır, başarılı olacağına inanılandır, destek verilmesi gerekilendir, arkasında durulması elzem olandır.
