• 60
    (bkz: #1603076)

    benim de düşündüklerimi belirtmiş yazar. ünal aysal'ın hatalı olduğu noktalar elbette oldu, özellikle kadrodaki oyuncu sayısının bu kadar yükselmesi ve yapılan çok yüksek bedelli kontratlar bunlardan bazıları. ancak benim bugüne kadar gördüğüm en kötü galatasaray sezonu sonrası o takımı alıp çok başarılı üç sezon yaşatmıştır. bu sürede derbilerde hep üstün, avrupa'da iki sene üst üste gruptan çıkmış, ligde iki şampiyonluk ve bir ikincilik alan takımın yaratılmasında büyük paya sahiptir. ancak büyüme hedefini sürdürmesi için gerekli olan finansal enstrümanları kullanması kulüp içi ve dış etkenler tarafından engellenince ayrılmak zorunda kalmıştır.

    şuan içinde bulunulan mali tablo iç açıcı değil, bu şekilde bırakmasından ben de memnun değilim. ancak her fırsatta galatasaray'ın hedefinin türk olmayan takımları yenmek olduğunu söyleyenlerin bunun sadece ruhla ve inançla değil, o kulüplerle baş edebilecek ekonomik büyüklükle olması gerektiğini anlaması gerekiyor. öbür türlü bir maç iki maç kazanırsınız ancak avrupa'da sürekli ve giderek artacak başarıya ulaşmanız mümkün olmaz. ekonomik büyüme için de varlıkları ve mali yükümlülüklerinizi arttırıp, bu varlıkların o yükümlülükleri götürebilecek gelir getirmesini hedeflersiniz. hatırlarsınız galatasaray bu süre içerisinde gelirleri bakımından avrupa'da ilk 20'ye girdiğinde aslında büyümeyle ilgili bir ipucu verilmişti. ancak gelirlerin de sadece sportif başarılarla sağlanması mümkün değil. işte bu noktada borsada sermaye arttırımı dış etkenler, kulübün gayrimenkullerinin kullanılması da iç etkenler tarafından engellenince, ünal aysal maalesef bir çıkış yolu bulamadı ve ayrılmayı seçti. dediğim gibi böyle gittiği için kızgın olsam da, kendi vizyonunu yerine getirmesi için gerekenleri yapması şu durumda mümkün değildi. belki bu kadar hızlı büyümek yerine biraz daha yavaş ve sürdürülebilir büyüme yöntemi tercih edilebilirdi, ve aslında son bir yıl içinde yapılan genç oyuncu transferleri ( bruma, telles, koray, ontivero, hajrovic, tarık ve diğerleri) bu amaç uğruna yapılmıştı.

    sözün özü, ünal aysal bence galatasaray tarihindeki en başarılı başkanlardan biri ve daha farklı şartlarda yönetebilse galatasaray'ı bugün çok daha farklı seviyeye getirebilecek bir vizyon adamıydı. eleştirirken de, geldiği zamanla bugünü karşılaştırarak, bu süreçteki performansımızı düşünerek eleştirirsek yapılan algı yönetimini daha rahat görebiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın