30
biletler tükenir mi; tükenmez mi bilmiyorum ama genel olarak kulübe aidetiyimizle alakalı iki kelam etmek istiyorum. öncelikle biz basketbol şubesi olarak büyük bütçeli bir organizasyonun parçası değiliz. koçu beğenin beğenmeyin, abdi ipekçi ters yer deyin, yanlış uzun rotasyonu ile takım kimyamız yarıştığımız kulvarda yetersiz deyin daha sayamadığım birçok neden ekleyin; ama takımı hele ki euroleague maçlarında yalnız bırakmayın arkadaşlar. biz anadolu'daki galatasaraylılar inanın bu tip maçlara inanılmaz derecede aç. mersin'den yolumuz istanbul'a düştüğünde store ile gözümüzü açar, maç bileti ile sonlandırırdık önceden. store şimdi birçok yerde var allah'tan ki artık bizde burada sıklıkla kulübe yardımcı olabiliyoruz. fransa'daki almanya'daki taraftar organizasyonlarına baktığımızda; örneğin asvel-limogues, bayern-bamberg maçları hep full salonlarda oynanmakta. kızılyıldız'ın taraftar baskısını anlatmaya hiç gerek yok zaten. kaldı ki bizim gibi euroleague final-eight'leri, bayan takımları varsa avrupa şampiyonlukları hiç yok zaten. kısacası bu tür maçlarda istanbul şartlarına bakarsak bile, galatasaray arması ile salonu çıkan oyuncuları hep ama hep full salona oynatmak lazım. ister ilk tur görsünler; ister rüyayı gerçekleştirip final four oynasınlar. bazen sporculara kızarız ya maç seçiyorlar diye; bizlerde de olmasın bu. takım eurocup oynadığında boş tribünlere oynadı ama euroleague'in ötesi olmadığını düşünürsek her maçı yenilsek de yensek de bir şov gibi düşünüp, her maçta salonu bambaşka bir atmosfere bürümeliyiz.
son olarak belki farkında değiliz ama arroyo gibi bir sihirbazı belki bu sene son kez bu gözler bu formayla görecek. onun zevkini yaşamak arma tutkusunu paylaşmak için salona derim ben. bu maç ve hep...
son olarak belki farkında değiliz ama arroyo gibi bir sihirbazı belki bu sene son kez bu gözler bu formayla görecek. onun zevkini yaşamak arma tutkusunu paylaşmak için salona derim ben. bu maç ve hep...