resim
Necati Ateş
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:-
Yaş:44
Uyruk:Türkiye
  • 82
    2003-2004 sezonunda galatasaray'ın hücum hattının tartışmasız en iyisiydi. 2005-2006'daki efsane şampiyonlukta, ümit karan ve hakan şükür ile birlikte galatasarayın gol yükünü çekti. galatasaraydaki ilk iki senesinde, tam rakam veremesem de, rahatlıkla otuzun üzerinde gol atmıştı. uzun sözün kısası, galatasaray kadrosunda yıllarca kalmayı başarmış pek çok futbolcunun galatasaraya kariyeri boyunca yapamadığı katkıyı o iki senede yapmıştı. galatasaraydaki ilk formsuz sezonunun ardından gözünün yaşına bakılmaksızın gönderildi. gönderilmesi doğru muydu, tartışılır. bu gün galatasaray kadrosu içinde yaser gibi necatinin tırnağı olamayacak bir futbolcu varsa, nonda gibi emekliliğine gün sayan bir adam bu takımdan gönderilmiyorsa, necatiye yapılanların da bir açıklaması olamaz diye düşünüyorum ben. vefasızlık otuz beş yaşına gelmiş, artık varlığı takıma zarar vermeye başlamış adamlara jübile teklif etmek değildir. vefasızlık iki yıl boyunca sana ortalama bir futbolcunun verebileceğinden fazla şey vermiş oyuncuyu formsuz geçirdiği ilk sezonun ardından yüz yaşında bir almanın sözü ile göndermektir. ama doğru ya, bu klüpte taraftarın sana sahip çıkması için ya alt yapıdan yetişmeli, ya da uefa kupası kaldırmalısın.

    galatasaraydan sonraki performansına gelirsek, üç büyüklerden yol verilmiş kaç futbolcunun daha sonraki kariyerlerinde üst düzey futbol oynadığını gördünüz. üç büyüklerden kovulan futbolcular, psikolojik nedenlerden ötürü olsa gerek, yetenekleri ile oldukça ters orantılı bir performans gösterirler. bir nevi idealsiz, hedefsiz kalmış olmanın verdiği rehavettren kaynaklansa gerek bu durum. ha, servet ve yusuf bu örneğin istisnasıdırlar. bir iki ufak istisna daha bulabiliriz zorlarsak belki. ama bu oyuncuları özel yapan da zaten, istisna olmayı başarmış olmaları değil midir?

    kişisel not: galatasaray'dan gönderilip gönderilmemesi en nihayetinde bir tercih meselesidir. nihayetinde elin oğlu henry'yi, ronaldinho'yu gönderiyor. benim canımı sıkan bu değil. benim canımı sıkan, bir dönem, vasatın oldukça üstünde performans göstermiş, destansı bir şampiyonlukta pay sahibi olmuş bir futbolcunun bu gün bu kadar rahat aşağılanabilmesidir, bu kadar çabuk unutulmasıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın