105
çoğu kimseden daha akıllı olduğunu düşündüğüm başkanımız.
aslında kendisi hakkındaki düşüncelerimi dün yazmayı düşünüyordum ancak araya bazı işlerim girdiği için aklımdan uçup gitmiş. sol framede kendisinin adını görünce yazmaya karar verdim. jalapenoya tanım yazmamı kolaylaştırdığı için teşekkürü bir borç bilirim.
gelelim kendisi hakkında düşündüklerime. bu adamda eğlenceli bir hava var arkadaşlar, futbol federasyonu ile, hükümet ile, rakiplerimiz ile olan davranışları ve açıklamarında hep ince göndermeler yapıyor. ünal aysal'ın direk tavırları çok hoşumuza giderdi ancak bunun zararını fazlasıyla gördük. pes mi edeceğiz, sineye çekip geride mi kalacağız? tabiki hayır, ancak bugünün şartları bizi strateji değiştirmeye itiyor. bugün düşman görünmeden yapmalıyız ne yapacaksak ve bu adamın konuşmalarındaki muziplik tam bugünün şartlarına uygun hareketler diye düşündürüyor bana.
dün maç sonrasında yıldırım demirören'in yuhalanmasına ve maçın sonucuna istinaden sorulan soruya sırıtarak ve vurgulayarak verdiği cevaplar beni çok mutlu etti. bu soruları ve cevapları genel hatlarıyla hatırlayacak olursak;
- maçın sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz ?
- karşımızda mükkemel bir takım vardı, bizden çok güçlülerdi bu yüzden 4 attılar xd
- yıldırım demirören'in ıslıklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz ?
- sporda olur böyle şeyler, kimse alınmasın xd
peki kulübün ruslara satılacağıyla ilgili haberlere, gazeterlerde yapılan algı yönlendirmelerine olan cevabı neydi ? dün lisedeki konuşmayı izleyenler anımsayacaktır. yayının en önemli ve ilginç anı şüphesiz kürsüde medyanın galatasaray ile uğraşmasını eleştirirken yaşanan aksaklık sonrası "komplo" kelimesi kurarak gülmesiydi. bu adam neyin ne olduğunu biliyor, ama hiçbir gerginlik, hiçbir agresiflik göremiyorum.
captanonun bir tivit'i vardı seçim dönemlerinde. godfather filmine ve consigliere makamına gönderme yaparak.* duygun yarsuvat benimde beklediğimin aksine tam bir savaş dönemi consigliere'si çıktı. kartlarını ünal aysal gibi açık oynamıyor, biz taraftar olarak oturduğumuz yerde kendi kendimizi yiyoruz ancak başkan yapacaklarını yapıyor ve iyi adam rolüne devam ediyor.
stratejik adımlar atılıyor kulübümüzde, ekonomik olarak yükselmeye çalışırken tff ve hükümetle bir ateşkes imzalandığını düşünüyorum. bu mantıklı bir hamle. kimse buna dikkat etmiyor ancak her zaman saldırı yada her zaman savunma olmaz. herşey zamana ve şartlara göre şekillenir. nasıl bir maçın 90 dakikası hücum edemiyor zaman zaman savunma yapmamız gerekiyorsa, bu uzun süreli savaşında bazı dönemlerinde harareti düşürmek ve kartlar kapalı hareket etmek hayati önem taşıyor.
bu yüzden kendisinin mayıs ayına kadar olan süreçte yumuşak ve yararlı bir geçiş dönemi olacağını düşünüyorum. bence en uygun zamanda en uygun kişi olarak geldi kulübümüzün başına.
allah utandırmasın.
edit:imla
aslında kendisi hakkındaki düşüncelerimi dün yazmayı düşünüyordum ancak araya bazı işlerim girdiği için aklımdan uçup gitmiş. sol framede kendisinin adını görünce yazmaya karar verdim. jalapenoya tanım yazmamı kolaylaştırdığı için teşekkürü bir borç bilirim.
gelelim kendisi hakkında düşündüklerime. bu adamda eğlenceli bir hava var arkadaşlar, futbol federasyonu ile, hükümet ile, rakiplerimiz ile olan davranışları ve açıklamarında hep ince göndermeler yapıyor. ünal aysal'ın direk tavırları çok hoşumuza giderdi ancak bunun zararını fazlasıyla gördük. pes mi edeceğiz, sineye çekip geride mi kalacağız? tabiki hayır, ancak bugünün şartları bizi strateji değiştirmeye itiyor. bugün düşman görünmeden yapmalıyız ne yapacaksak ve bu adamın konuşmalarındaki muziplik tam bugünün şartlarına uygun hareketler diye düşündürüyor bana.
dün maç sonrasında yıldırım demirören'in yuhalanmasına ve maçın sonucuna istinaden sorulan soruya sırıtarak ve vurgulayarak verdiği cevaplar beni çok mutlu etti. bu soruları ve cevapları genel hatlarıyla hatırlayacak olursak;
- maçın sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz ?
- karşımızda mükkemel bir takım vardı, bizden çok güçlülerdi bu yüzden 4 attılar xd
- yıldırım demirören'in ıslıklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz ?
- sporda olur böyle şeyler, kimse alınmasın xd
peki kulübün ruslara satılacağıyla ilgili haberlere, gazeterlerde yapılan algı yönlendirmelerine olan cevabı neydi ? dün lisedeki konuşmayı izleyenler anımsayacaktır. yayının en önemli ve ilginç anı şüphesiz kürsüde medyanın galatasaray ile uğraşmasını eleştirirken yaşanan aksaklık sonrası "komplo" kelimesi kurarak gülmesiydi. bu adam neyin ne olduğunu biliyor, ama hiçbir gerginlik, hiçbir agresiflik göremiyorum.
captanonun bir tivit'i vardı seçim dönemlerinde. godfather filmine ve consigliere makamına gönderme yaparak.* duygun yarsuvat benimde beklediğimin aksine tam bir savaş dönemi consigliere'si çıktı. kartlarını ünal aysal gibi açık oynamıyor, biz taraftar olarak oturduğumuz yerde kendi kendimizi yiyoruz ancak başkan yapacaklarını yapıyor ve iyi adam rolüne devam ediyor.
stratejik adımlar atılıyor kulübümüzde, ekonomik olarak yükselmeye çalışırken tff ve hükümetle bir ateşkes imzalandığını düşünüyorum. bu mantıklı bir hamle. kimse buna dikkat etmiyor ancak her zaman saldırı yada her zaman savunma olmaz. herşey zamana ve şartlara göre şekillenir. nasıl bir maçın 90 dakikası hücum edemiyor zaman zaman savunma yapmamız gerekiyorsa, bu uzun süreli savaşında bazı dönemlerinde harareti düşürmek ve kartlar kapalı hareket etmek hayati önem taşıyor.
bu yüzden kendisinin mayıs ayına kadar olan süreçte yumuşak ve yararlı bir geçiş dönemi olacağını düşünüyorum. bence en uygun zamanda en uygun kişi olarak geldi kulübümüzün başına.
allah utandırmasın.
edit:imla