315
allah'a çok şükür ailemin maddi durumu iyi ve ben de bu sayede iyi bir eğitim görmekteyim. hala lise talebesi olduğum için ailemle de sınavlarla ilgili çokça atışırım.
fakat bu atışmaların en büyük nedeni "galatasaray"dır.
tarih 10.12.2013. yarınki 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı maçına gidebilmek için annemler ile tartışma içindeyiz çünkü ankara'da oturmaktayım ve istanbul'a gitmek gerçekten de zahmetli bir iş ve daha da önemlisi sonraki gün en kötü dersim olan matematikten sınavım var. neyse sonuç olarak bizimkileri bir şekilde ikna ediyorum ve ablamla beraber düşüyoruz yola. önce nevizade'de biraz demlendikten sonra stada gidiyoruz ve o atmosfer o renkler o sesler her zamanki gibi beni benden alıyor. sonra hepinizin bildiği gibi çok acayip bir dolu yağışı başlıyor ve maç tatil ediliyor. çok büyük zahmetlerle stattan çıktıktan sonra ablamla ne yapacağımı konuşuyoruz ve ablamın bir arkadaşında kalıp yarınki maça gitmeye karar veriyoruz. tabiki bunları anneme anlatığımda telefonu yüzüme kapıyor. o gün ablamın arkadaşında kalıyoruz ve sabah oluyor.
tarih 12.12.2013. ablamla kalkıyoruz ve stada gidiyoruz kombinemiz olduğu için rahatız fakat nerden gediği belirsiz olan"biletsizler de alınacak" haberi yüzünden insanlar resmen işlerinden okullarından çıkıp metroya hücum ediyorlar. bin bir ızdırap sonucunda stada geliyor ve giriyoruz. maç başlıyor. yarı oluyor ve öğrencileri devre arasında test çözerken görüyorum. dakkika 80 ve oynanan şeye futbol demek için bin şahit ister, ben de yavaş yavaş gruptan çıkamayacağımızı ve maçın 0-0 biteceğini düşünmeye başlıyorum ve dua ediyorum "allah'ım bana burda bir gol göster gerekirse yenilelim ama bana bir gol göster." tam o sırada umut bulut drogba'ya havadan bir top gönderiyor, drogba o topu indiriyor ve topu alan sneijder golü yazıyor ve ben ve o statta bulunan herkes deliye dönüyor . yanımdaki tanımadığım çocuğa sarılıyorum ablama sarılıyorum, bağrıyor , haykırıyorum "sneijder" diye.
işte bence galatasaraylılık aileni bile karşına almaktır, galatasaraylılık belki de sadece yenileceğin bir maçı izlemek için çekilen 400 km'dir, galatasaraylılık dersten işten çıkıp metroya koşmaktır, galatasaraylılık tanımadığın insanlara kimseye sarılmadığın gibi sarılmaktır.
kısaca bence "galatasaraylılık" fedakarlıktır!
fakat bu atışmaların en büyük nedeni "galatasaray"dır.
tarih 10.12.2013. yarınki 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı maçına gidebilmek için annemler ile tartışma içindeyiz çünkü ankara'da oturmaktayım ve istanbul'a gitmek gerçekten de zahmetli bir iş ve daha da önemlisi sonraki gün en kötü dersim olan matematikten sınavım var. neyse sonuç olarak bizimkileri bir şekilde ikna ediyorum ve ablamla beraber düşüyoruz yola. önce nevizade'de biraz demlendikten sonra stada gidiyoruz ve o atmosfer o renkler o sesler her zamanki gibi beni benden alıyor. sonra hepinizin bildiği gibi çok acayip bir dolu yağışı başlıyor ve maç tatil ediliyor. çok büyük zahmetlerle stattan çıktıktan sonra ablamla ne yapacağımı konuşuyoruz ve ablamın bir arkadaşında kalıp yarınki maça gitmeye karar veriyoruz. tabiki bunları anneme anlatığımda telefonu yüzüme kapıyor. o gün ablamın arkadaşında kalıyoruz ve sabah oluyor.
tarih 12.12.2013. ablamla kalkıyoruz ve stada gidiyoruz kombinemiz olduğu için rahatız fakat nerden gediği belirsiz olan"biletsizler de alınacak" haberi yüzünden insanlar resmen işlerinden okullarından çıkıp metroya hücum ediyorlar. bin bir ızdırap sonucunda stada geliyor ve giriyoruz. maç başlıyor. yarı oluyor ve öğrencileri devre arasında test çözerken görüyorum. dakkika 80 ve oynanan şeye futbol demek için bin şahit ister, ben de yavaş yavaş gruptan çıkamayacağımızı ve maçın 0-0 biteceğini düşünmeye başlıyorum ve dua ediyorum "allah'ım bana burda bir gol göster gerekirse yenilelim ama bana bir gol göster." tam o sırada umut bulut drogba'ya havadan bir top gönderiyor, drogba o topu indiriyor ve topu alan sneijder golü yazıyor ve ben ve o statta bulunan herkes deliye dönüyor . yanımdaki tanımadığım çocuğa sarılıyorum ablama sarılıyorum, bağrıyor , haykırıyorum "sneijder" diye.
işte bence galatasaraylılık aileni bile karşına almaktır, galatasaraylılık belki de sadece yenileceğin bir maçı izlemek için çekilen 400 km'dir, galatasaraylılık dersten işten çıkıp metroya koşmaktır, galatasaraylılık tanımadığın insanlara kimseye sarılmadığın gibi sarılmaktır.
kısaca bence "galatasaraylılık" fedakarlıktır!