resim
Slaven Bilić
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Fateh
Yaş:56
Uyruk:Hırvatistan
  • 228
    bütün trollüklerden, fanatizmden sıyrılarak biraz düşünelim.bilic'in beşiktaş'taki şu andaki konumuna (başarısı diyemeyeceğim çünkü henüz soma kupasından başka somut bir başarı yok) gelebilmesindeki en büyük etmen sabırdır.bu adam öyle über zeki, müthiş futbol dehası bir adam değildir.ancak bu adam adamdır ve bu sayede de geçen seneki 3.lüğü taraftar da yönetim de başarısızlık olarak görmemiş, kendisinin arkasında durabilmiştir.öncelikla galatasaray'da hiç olmayan bir şeydir bu.galatasaray'ın camiasıyla fenerbahçe'nin aziz'i sabretmez.anında net başarılar beklerler.gelen teknik adamın sadece cv'sine bakar ve acil kesin bir çıkış beklerler.hatta fenerde bu bile yetmez(zico ve yanal dönemlerini hatırlayalım).benzer bir hastalık demiören zamanında beşiktaş tarafından da kapılmış ve kulübü bok çukuruna bu anlayış sürüklemiştir.yani neticede daha birkaç maça çıkmışken antrenör harcanır bu klüplerde.fenerde yine aziz kendisi getirdiği için biraz arkasında durur, sezonu tamamlatır ama galatasaray'da tek kıstas başarıdır.hatta bazen o da yetmez (lucescu örneği)

    şu an bilic gelse galatasaray'da başarılı olabilir mi?tahminen bir sezon sonra takım toparlanmaya başlar.oyuncuların üzerinde otorite kurabilmesi, istediği antrenman metodlarını uygulayabilmesi, gerekli transferleri yapabilmesi ve taktik anlayışını oturtabilmesi gerekir.bunlar da sabır gereketirir, özveri gerektirir.oysa ki ultraslan denilen güruh en ufak başarısızlıklarda antrenman tesislerini basmayı ve oyuncuları tehdit etmeyi alışkanlık haline getirdi.

    tabi burada beşiktaş'ın taraftarındaki sabretme durumunun çok über taraftarlar olmasıyla ilgisi de yoktu.olay beşiktaş camiasının dipte olduğunu kabullenmesiydi.yani kulüp artık o kadar kötü durumdaydı ki, yarın daha iyi olma ihtimali için birkaç sene feda edilebilirdi.aslında beşiktaş'la galatasaray'ın farkı da tam olarak burada başlıyor.galatasaray aldığı 2 şampiyonluk ve 2.şamp.ligi gruptan çıkma (biri çeyrek final) başarısıyla sıkıntılarını görmezden geldi.onlarca başarısız transfer yapmasına rağmen hala 2000'lerin başlarındaki durumunda olduğunu düşündü.fildişi kulelerinden tinerci ve şikecilere aşağılayan gözlerle baktı.real madridden yediği tonla golün içinden 3-2'lik galibiyeti cımbızla çekerek onların seviyesinde olduğunu ima edip durdu.bu esnada şamp.ligine yalnız başına gidip topladığı gelirlerle onlarca transfer yapıyor ancak istediği verimi alamıyordu.ancak işin buralara geleceğini bazı sağduyulu taraftarlar dışında gören olmadı.hatta şu yediği farklardan sonra bile hala bazıları görmüyor.işte "bilic gelsin uçarız biz" diyenler tam da bunlar.kardeşim o kadar alışmışsın ki terimin gazlamalarına, mancini gruplarda kendini favori göstermediğinde de, prandelli asıl amacın cl olmadığını söylediğinde de köpürüyorsun.öncelikle bir durumunu kabullen.galatasaray diğer uefa kupasını kazananlardan daha büyük takım değil.o kadar işte.sen 10 tane cl kupası kaldıran real'in tırnağı olamazsın.kendini kıyaslama.sen arsenal'in, dortmun'un da çeyreği bile değilsin.senin kulvarın malesef oralar değil.ben de çok isterdim olsun ama değil.türkiye şampiyonlarının hiçbiri, premier lig'in ilk altısına, bundesliga'nın ilk üçüne,la liga'nın ilk üçüne,portekiz'in ilk ikisine gi-re-mez.yani önce bir kabul et, iyi bir durumda değilsin.inan ondan sonra toparlanman daha kolay olur.sonra istersin bilic'in gelmesini.şu anki durumunla bilic de gelse olmaz, klopp da ferguson da.zaten klopp da demedi mi "yöneticilerim türk mantalitesine sahip olsaydı ben burada olmazdım" diye.daha açık nasıl ifade edilir ki?
App Store'dan indirin Google Play'den alın