260
bir futbol mucizesi olmazsa, canımdan çok sevdiğim galatasaray'ı rahat şekilde yeneceklerini düşündüğüm takım. bu düşüncemin sebebi adamların futbol mahtalitesinin bize en ters gelen mantalite olması. stratejileri, rakip defans veya orta sahalar oyun kurarken kaptıkları toplarla çok hızlı hücum edip sonuca gitmeleri. oyun planları tamamen bunun üzerine kurulu. gegen-pressing dediğimiz ve son yıllarda dünya futboluna damga vurmuş formülü getiren jurgen klopp'a sahipler. işin en kötü yanı galatasaray futbol takımı'nın en büyük zaafının bu olması. ayrıca günlerinde olduklarında korkunç bir tempoyla oynayıp genelde 120-125 km arası bir distance covered'a sahip oluyorlar. bizim ise bu alandaki ortalamamız 110 km. yani 90 dakika soyunca bizden 1 fazla adamla oynayan bir takıma karşı oynayacağız ve her anlamda çok zor bir maça çıkacağız. tek şansımız dortmund'un fazlasıyla eksik oyuncusunun bulunması ve bu yüzden gerileyen takım harmonileri. bundesliga'da kötü durumda olunması kimseyi aldatmasın zira bundesliga'daki her takım kendi oyuncu kalitesine göre modern futbol oynamaya çalışıyor ve çoğunlukla başarılı oluyorlar. mesela galatasaray veya herhangi bir türk takımı şu an bundesliga'da olsa orta sırayla lig düşme potası arasında bir yerlerde olur. kendimizi dev aynasında görmeyi bırakalım artık. zira günümüz futbol gereklerinden çok azını yapıyoruz ve avrupaya çıkınca bu net şekilde kendini belli ediyor.