Kariyer Sonu937
takımı tanıdıkça hızla etüd ediyor ve müthiş taktik bilgisini her geçen maç biraz daha sahaya yansıtıyor. takım her geçen maç daha fazla koşuyor ve koşu mesafeleri artıyor. 3 kulvarda oynayan bir takım erken form tutarsa erken patlar bu yüzden eylül ayı biterken hala takımımızın fizik olarak tam hazır olmadığını görüyoruz. ekim ayının ortaları ve sonlarına doğru hazır olacağımızı düşünüyorumm. önümüzdeki arsenal ve bir kaç lig maçı için gerçekten şansa ihtiyacımız var ki hala bu yeni sisteme adaptasyon döneminde bu maçlarda alınacak hezimetler prandelli'yi müthiş futbol bilgili kamuoyumuz tarafından topun ağzına sokar.
hocanın sivas maçındaki oyuncu ve pozisyon tercihlerine yorumum.
melo: artık melo'dan orta sahanın ortasına hem müthiş top yapsın hem de gattuso- okan buruk gibi bassın bekleyemeyiz. 31 yaşında ve zaten önceden de hızlı olmayan bu canavarımızı artık ya defansif orta saha da ya da libero olarak kullanmak daha doğru. nitekim gücüyle ve top tekniğiyle takımı güzel atağa çıkaracaktır. stoper oynaması beni de düşündürüyor ama melo prandelli'yle piyasaya çıkmış bir oyuncu. hocanın direktiflerine uyum sağlayacak bir zekası da var. 3 lü defansın ortasına çabuk ısınırsa chedjou ve melo gibi ayağı çok düzgün defans oyuncularına sahip olmanın avantajını görürüz.
sneijder: prandelli kendi pirlo'sunu arıyor. pirlo yapısına en benzer gözüken oyuncu selçuk gibi görünse de selçuk fiziksel ve defansif olarak adam yiyen bir tartzı yok. çevik değil, kolay çalım yiyor. sürekli adam kovalıyor ve yardımcı olmaya çalışıyor takım savunmasına ama çevik olmaması onu hem defansif olarak etkiliyor hem de pas opsiyonlarını bazı poziysonlarda zora sokuyor. o pozisyonda sneijder'i kullanması da bana tuhaf gelse de takımda pır pır koşturacak top dağıtacak ve oyun kuracak oyuncu deyince aklıma sneijder geliyor. o pozisyonda yekta, emre gibi isimler kesinlikle olmaz çünkü oyun görüşleri çok yüksek oyuncu değiller bunlar. sneijder kaleye daha yakın oynatılsa daha iyi olmaz mı diye düşünüyor insan ama bunu yakında göreceğiz.
tek eleştirim hakan balta'nın 3-5-2'nin soluna konulması değişiklikten sonra. atakçı bir bek olabileceğini sanmıyorum balta'nın. solda olcan sağda tarık (iyi olursa hamit) geliyor benim aklıma ilk. bu sistemde beklerin sürekli gidip gelmesi ve çok çalışkan olmaları çok önemli. tarık'ı beğeniyorum bu konuda. veysel'e bu formayı yakıştırmasam da o da çok koşan çalışkan bir oyuncu.
arsenal maçında bu sistemi mi oynaycağız ve ne yapacağız cidden merak ediyorum. sivas maçındaki mütevazi galibiyetimiz bile takıma ruh getirdi. (nitekim maç boyunca galatasaray takım olma sinyalleri verdi zaten oyunuyla) alınacak bir puan bu ruha çok şey katar ve takım kısa sürede su yüzüne çıkar.
hocanın sivas maçındaki oyuncu ve pozisyon tercihlerine yorumum.
melo: artık melo'dan orta sahanın ortasına hem müthiş top yapsın hem de gattuso- okan buruk gibi bassın bekleyemeyiz. 31 yaşında ve zaten önceden de hızlı olmayan bu canavarımızı artık ya defansif orta saha da ya da libero olarak kullanmak daha doğru. nitekim gücüyle ve top tekniğiyle takımı güzel atağa çıkaracaktır. stoper oynaması beni de düşündürüyor ama melo prandelli'yle piyasaya çıkmış bir oyuncu. hocanın direktiflerine uyum sağlayacak bir zekası da var. 3 lü defansın ortasına çabuk ısınırsa chedjou ve melo gibi ayağı çok düzgün defans oyuncularına sahip olmanın avantajını görürüz.
sneijder: prandelli kendi pirlo'sunu arıyor. pirlo yapısına en benzer gözüken oyuncu selçuk gibi görünse de selçuk fiziksel ve defansif olarak adam yiyen bir tartzı yok. çevik değil, kolay çalım yiyor. sürekli adam kovalıyor ve yardımcı olmaya çalışıyor takım savunmasına ama çevik olmaması onu hem defansif olarak etkiliyor hem de pas opsiyonlarını bazı poziysonlarda zora sokuyor. o pozisyonda sneijder'i kullanması da bana tuhaf gelse de takımda pır pır koşturacak top dağıtacak ve oyun kuracak oyuncu deyince aklıma sneijder geliyor. o pozisyonda yekta, emre gibi isimler kesinlikle olmaz çünkü oyun görüşleri çok yüksek oyuncu değiller bunlar. sneijder kaleye daha yakın oynatılsa daha iyi olmaz mı diye düşünüyor insan ama bunu yakında göreceğiz.
tek eleştirim hakan balta'nın 3-5-2'nin soluna konulması değişiklikten sonra. atakçı bir bek olabileceğini sanmıyorum balta'nın. solda olcan sağda tarık (iyi olursa hamit) geliyor benim aklıma ilk. bu sistemde beklerin sürekli gidip gelmesi ve çok çalışkan olmaları çok önemli. tarık'ı beğeniyorum bu konuda. veysel'e bu formayı yakıştırmasam da o da çok koşan çalışkan bir oyuncu.
arsenal maçında bu sistemi mi oynaycağız ve ne yapacağız cidden merak ediyorum. sivas maçındaki mütevazi galibiyetimiz bile takıma ruh getirdi. (nitekim maç boyunca galatasaray takım olma sinyalleri verdi zaten oyunuyla) alınacak bir puan bu ruha çok şey katar ve takım kısa sürede su yüzüne çıkar.
