23
son günlerde takımdaki futbolcuları ıslıklayanlar, teknik direktörü beğenmeyenler ve protesto edenler için kullanılan söz öbeği. peki bu kullanım yerinde midir? gerçekten bu takımı, teknik direktörü ve yönetimi protesto edenler mi iyi gün dostudur?
öncelikle bir tanımını yapalım. nedir iyi gün taraftarı? takımı yalnızca başarısı için seven, başarılı olduğunda emek veren, başarısız olduğunda sırtını dönen taraftardır.
şimdi takımını eleştiren taraftarları ve eleştirdiklerini ele alalım.
burak yılmaz meselesi: burak yılmaz geldiği sezonun ikinci yarısından beri eleştiriliyor. bunun sebebi de aslında drogba ile beraber oynadıkları 442 ve bu 442'deki sneijder faktörü. yine de burak'ın genel yetenekler itibariyle gol atmadığı her maç sırıttığı ortada. şimdi sorarım sizlere bunu dile getirip oyuncuyu protesto etmek iyi gün taraftarının işi midir? yoksa "aman oyuncuya dokunulmasın, ya zarar görürse? ya gol atamazsa" diye korkarak başarı kaygısıyla galatasaray'ı bu adama mahkum etmek mi iyi gün taraftarının işidir? herkes öncelikle kimi neyle suçladığının farkına varsın. birileri iyi gün taraftarıysa bunu kısa vadeli başarı kaygısıyla yapanlardır. uzun vadeli başarı isteyenler kötü gün taraftarıdır, onlar kısa vadeli başarısızlığı kabul etmiş taraftardır.
örnekleri teknik direktör ve yönetim için de uzatmak mümkün lakin yeterince açıklayıcı olduğu kanısındayım uzatmanın alemi yok.
öncelikle bir tanımını yapalım. nedir iyi gün taraftarı? takımı yalnızca başarısı için seven, başarılı olduğunda emek veren, başarısız olduğunda sırtını dönen taraftardır.
şimdi takımını eleştiren taraftarları ve eleştirdiklerini ele alalım.
burak yılmaz meselesi: burak yılmaz geldiği sezonun ikinci yarısından beri eleştiriliyor. bunun sebebi de aslında drogba ile beraber oynadıkları 442 ve bu 442'deki sneijder faktörü. yine de burak'ın genel yetenekler itibariyle gol atmadığı her maç sırıttığı ortada. şimdi sorarım sizlere bunu dile getirip oyuncuyu protesto etmek iyi gün taraftarının işi midir? yoksa "aman oyuncuya dokunulmasın, ya zarar görürse? ya gol atamazsa" diye korkarak başarı kaygısıyla galatasaray'ı bu adama mahkum etmek mi iyi gün taraftarının işidir? herkes öncelikle kimi neyle suçladığının farkına varsın. birileri iyi gün taraftarıysa bunu kısa vadeli başarı kaygısıyla yapanlardır. uzun vadeli başarı isteyenler kötü gün taraftarıdır, onlar kısa vadeli başarısızlığı kabul etmiş taraftardır.
örnekleri teknik direktör ve yönetim için de uzatmak mümkün lakin yeterince açıklayıcı olduğu kanısındayım uzatmanın alemi yok.