6705
kendisine ne kadar sinirliysem artık sabah sabah dumurla uyanmama sebebiyet veren futbolcudur. şöyle ki efendim.
rüyamda bir şampiyonlar ligi maçı. rakibi hatırlamıyorum. galatasaray sürekli rakibin üzerine gidiyor.
muhteşem top oynuyor takım. sürekli burak yılmaz'a pozisyon hazırlıyor ama adam ya topu kaval kemiği ile tutmaya çalışmaktan topu tutamıyor ya da tutabildiği her topu dışarı atıp salak salak triplere giriyor.
bir oldu iki oldu derken on oldu. kaçırdıkça kaçırdı. bu arada rakip iki defa geldi ikisinde de golü attı mı. artık ben dayanamadım herkesi nasıl olduysa geçip sahaya indim. kimse de dur arkadaş sahaya girilir mi demedi. burak yılmaz'a bağırmaya başladım.
en sonunda o da dayanamadı "iyi madem çok biliyorsun al formayı sen oyna" dedi.
ben de artistim ya "ben senin giydiğin formayı giymem bana 14 numaralı formayı verin* " dedim.
neyse efendim formayı giydim maçın bitimine 18 dk kala. girdikten 4 dakika sonra bir orta geldi bazuka gibi sağ ayağımlan bir vole vurdum. top gitti doksana gol oldu.
bu golden 5 dk sonra selçuk inanla verkaça girdim selçuk inan'a al da at dedim. boş kaleye topu yuvarladı geldi sarıldı. "abi sağol be bu kazmadan kurtardın bizi" dedi. evet selçuk inan dedi.
maç 2-2 giderken son dakika da korner kazandı rakip. kornerden gelen topu aldım direkt bruma'ya "koooşşş" diye bağırdım. bu garibim de korkudan nasıl yardırdı. topu önüne attım. kaleciyi çalımladı kaleye hala vurmuyor ama hala çalım peşinde. en son gittim topu bunun önünden aldım "bırak lan madem sen atmayacaksın ben atayım" dedim. aldım efem topu. kaleye vurdum ve maçı 3-2 kazandık.
maç bitti herkes sevinç yumağı.
en son burak yılmaz geldi yanıma. "çok şanslı adammışsın" dedi.
"ne şansı lan. adam gibi çalışsan sen de bunları yapacaksın" dedim.
"bırak lan şanstı işte" diye devam etti. ben iyice delirdim.
tam buna dalacakken metin oktay geldi.
ben "metin abi* allah aşkına sen söyle kim daha iyi?" dedim.
metin oktay da "ikinizin de iyi ve kötü yönleri var. yarın şurada şu saha var oraya gelin orada ben test yapacağım sizi. kazanan galatasaray'da devam eder. kaybeden gider" dedi.
ikimiz de kabul ettik.
bizim mahallede çocukken top oynadığımız mersin toroslar koray aydın stadı var. işte orasıymış meğerse test alanı.
neyse ben geldim. burak geldi. metin oktay geldi.
tam testlere başlayacakken kızımın ağlama sesine uyandım.
sonrasında dün akşam geldi aklıma ve okkalı bir küfür savurdum içimden.
rüyamda bir şampiyonlar ligi maçı. rakibi hatırlamıyorum. galatasaray sürekli rakibin üzerine gidiyor.
muhteşem top oynuyor takım. sürekli burak yılmaz'a pozisyon hazırlıyor ama adam ya topu kaval kemiği ile tutmaya çalışmaktan topu tutamıyor ya da tutabildiği her topu dışarı atıp salak salak triplere giriyor.
bir oldu iki oldu derken on oldu. kaçırdıkça kaçırdı. bu arada rakip iki defa geldi ikisinde de golü attı mı. artık ben dayanamadım herkesi nasıl olduysa geçip sahaya indim. kimse de dur arkadaş sahaya girilir mi demedi. burak yılmaz'a bağırmaya başladım.
en sonunda o da dayanamadı "iyi madem çok biliyorsun al formayı sen oyna" dedi.
ben de artistim ya "ben senin giydiğin formayı giymem bana 14 numaralı formayı verin* " dedim.
neyse efendim formayı giydim maçın bitimine 18 dk kala. girdikten 4 dakika sonra bir orta geldi bazuka gibi sağ ayağımlan bir vole vurdum. top gitti doksana gol oldu.
bu golden 5 dk sonra selçuk inanla verkaça girdim selçuk inan'a al da at dedim. boş kaleye topu yuvarladı geldi sarıldı. "abi sağol be bu kazmadan kurtardın bizi" dedi. evet selçuk inan dedi.
maç 2-2 giderken son dakika da korner kazandı rakip. kornerden gelen topu aldım direkt bruma'ya "koooşşş" diye bağırdım. bu garibim de korkudan nasıl yardırdı. topu önüne attım. kaleciyi çalımladı kaleye hala vurmuyor ama hala çalım peşinde. en son gittim topu bunun önünden aldım "bırak lan madem sen atmayacaksın ben atayım" dedim. aldım efem topu. kaleye vurdum ve maçı 3-2 kazandık.
maç bitti herkes sevinç yumağı.
en son burak yılmaz geldi yanıma. "çok şanslı adammışsın" dedi.
"ne şansı lan. adam gibi çalışsan sen de bunları yapacaksın" dedim.
"bırak lan şanstı işte" diye devam etti. ben iyice delirdim.
tam buna dalacakken metin oktay geldi.
ben "metin abi* allah aşkına sen söyle kim daha iyi?" dedim.
metin oktay da "ikinizin de iyi ve kötü yönleri var. yarın şurada şu saha var oraya gelin orada ben test yapacağım sizi. kazanan galatasaray'da devam eder. kaybeden gider" dedi.
ikimiz de kabul ettik.
bizim mahallede çocukken top oynadığımız mersin toroslar koray aydın stadı var. işte orasıymış meğerse test alanı.
neyse ben geldim. burak geldi. metin oktay geldi.
tam testlere başlayacakken kızımın ağlama sesine uyandım.
sonrasında dün akşam geldi aklıma ve okkalı bir küfür savurdum içimden.