Kariyer Sonu820
hakkında ne düşündüğüme henüz karar veremediğim teknik direktör. öncelikle hayatta en sevdiği varlığı kaybeden birinin narsisistik kişisel bozukluğa gark olduğunu düşünmüyorum. zaten italya'da yönettiği takımlar ve o takımlarda birlikte olduğu futbolculardan, çalışanlardan böyle bir söz duyulmadı. eğer 18 kişilik kadroya dahi almadığı futbolcu bile bunu ima etmiş olsaydı, bizim basında manşetten haberi çıkardı. şu halde bu adamın forma dağıtımında adaletli olacağına dair şüphemiz olmamalı.
adamın kafasında bir oyun kurgusu var ve her şeyden önce ilk düşündüğü şey orta sahanın ortasını üç oyuncuyla korumak. bu üçlüden de beklediği: 2 tanesi süpürücü olsun, 1 tanesi de hücuma destek versin ama defans yönü gene de kuvvetli olsun mantığında. şimdiye kadar o “1” genellikle selçuk oluyor. şablonu bu şekilde dizip savunma ve hücum dizilimini yapıyor. hazırlık maçlarını ölçü olarak almazsak balıkesirspor maçı ile birlikte 5 maç oynandı, hepsinde de bu anlayış vardı. göbeğin delinmemesi... göbek delindiği anda da arkadan chedjou ve semih devreye girecek. yani öncül amaç gol yememek. zaman zaman maç içindeki bireysel hatalar dışında bu taktiği gayet de tuttu. fenerbahçe'ye de, bursaspor'a da, eskişehirspor'a da neredeyse pozisyon verilmedi. anderlecht ve balıkesirspor maçlarında yenilen gollerde ve hatta verilen pozisyonlarda bireysel hatalar var. defansif anlamda takıma bu şekilde bir anlayış benimsetince hücumda beklediği de oyunun sürekli kanatlara yayılması. kanat oyuncusunun içeri ortaları veya katlarıyla sonuca gitmek. galatasaray tarihinde bu kadar kanat ortasının yapıldığı dönem bilmiyorum. balıkesirspor maçının ilk yarısında sadece 22 orta yapıldı kanatlardan. ha bunların isabetli olup olmaması, sonuca götürüp götürmemesi bahs-i diğer. işte bu yüzden 5. maç itibariyle 5. defa farklı kanat oyuncularıyla çıktı... kanat oyuncusu anlamında sürekli arayış içerisinde. yani biz selçuk'a, yekta'ya falan kızıyoruz, öfkeleniyoruz ya, aslında onların oyunu prandelli için göze batmıyor. elbette tartışılabilir ama adamın futbol mantığı bu arkadaş.
şu anlamda her teknik direktörü eleştiririm: kafanda elbette bir taktik vardır ama kafandaki taktiğe uygun oyuncu yoksa bu taktikle oynamak ne kadar mantıklıdır? zamanında gene bir italyan olan zdenek zeman fenerbahçe ile anlaştığında daha futbolcuları görmeden "4-3-3 oynatacağım" demişti. 2-3 ay sonra kıçına teneke bağlayıp kovdular [anımsarsınız, meşhur pendik maçında takımın hocası zeman'dı] benim hala umudum var prandelli'den. eminim hatasından dönecek en azından türkiye ligi maçlarında sağlamcı orta sahadan vazgeçip daha efektif oyunculardan kurulu bir kadro çıkaracaktır. çünkü henüz beşiktaş ve fenerbahçe dışında tüm takımların kendisine kapalı oynayacağının farkına varmış gibi durmuyor.
adamın kafasında bir oyun kurgusu var ve her şeyden önce ilk düşündüğü şey orta sahanın ortasını üç oyuncuyla korumak. bu üçlüden de beklediği: 2 tanesi süpürücü olsun, 1 tanesi de hücuma destek versin ama defans yönü gene de kuvvetli olsun mantığında. şimdiye kadar o “1” genellikle selçuk oluyor. şablonu bu şekilde dizip savunma ve hücum dizilimini yapıyor. hazırlık maçlarını ölçü olarak almazsak balıkesirspor maçı ile birlikte 5 maç oynandı, hepsinde de bu anlayış vardı. göbeğin delinmemesi... göbek delindiği anda da arkadan chedjou ve semih devreye girecek. yani öncül amaç gol yememek. zaman zaman maç içindeki bireysel hatalar dışında bu taktiği gayet de tuttu. fenerbahçe'ye de, bursaspor'a da, eskişehirspor'a da neredeyse pozisyon verilmedi. anderlecht ve balıkesirspor maçlarında yenilen gollerde ve hatta verilen pozisyonlarda bireysel hatalar var. defansif anlamda takıma bu şekilde bir anlayış benimsetince hücumda beklediği de oyunun sürekli kanatlara yayılması. kanat oyuncusunun içeri ortaları veya katlarıyla sonuca gitmek. galatasaray tarihinde bu kadar kanat ortasının yapıldığı dönem bilmiyorum. balıkesirspor maçının ilk yarısında sadece 22 orta yapıldı kanatlardan. ha bunların isabetli olup olmaması, sonuca götürüp götürmemesi bahs-i diğer. işte bu yüzden 5. maç itibariyle 5. defa farklı kanat oyuncularıyla çıktı... kanat oyuncusu anlamında sürekli arayış içerisinde. yani biz selçuk'a, yekta'ya falan kızıyoruz, öfkeleniyoruz ya, aslında onların oyunu prandelli için göze batmıyor. elbette tartışılabilir ama adamın futbol mantığı bu arkadaş.
şu anlamda her teknik direktörü eleştiririm: kafanda elbette bir taktik vardır ama kafandaki taktiğe uygun oyuncu yoksa bu taktikle oynamak ne kadar mantıklıdır? zamanında gene bir italyan olan zdenek zeman fenerbahçe ile anlaştığında daha futbolcuları görmeden "4-3-3 oynatacağım" demişti. 2-3 ay sonra kıçına teneke bağlayıp kovdular [anımsarsınız, meşhur pendik maçında takımın hocası zeman'dı] benim hala umudum var prandelli'den. eminim hatasından dönecek en azından türkiye ligi maçlarında sağlamcı orta sahadan vazgeçip daha efektif oyunculardan kurulu bir kadro çıkaracaktır. çünkü henüz beşiktaş ve fenerbahçe dışında tüm takımların kendisine kapalı oynayacağının farkına varmış gibi durmuyor.
