• 437
    iyi ki dardanelspor'dan ayrılmışım diyorum. vallahi yabancı sınırının olmadığı veya esnek olduğu liglerde oynamak gibisi yok. zaten dardanel'den ayrıldıktan sonra da add/remove leagues'e girip türkiye'yi kapattım. görmek bile istemiyorum aq ligini :(

    paok'la da ilk sezonda ligi 2. bitirip şampiyonlar ligi playoff'una kaldım. adamlarda 2,3,4 ve 5. takımlar kendi arasında lig yapıyorlarmış. tüpçü bunu duymasın yoksa anında böyle bir süpsüper final zımbırtısıyla karşılaşabiliriz. neyse ligin ilk yarısını 18'lik veletlerle iyi kötü idare edip devre arasında tecrübeli birer stoper ve ön libero aldıktan sonra takım daha güven veren bir görüntüye bürünmüştü. playoff'u da lider bitirip şampiyonlar ligi biletini kapmıştık. ön elemede sporting lizbon ve marsilya'yı geçmek baya tatmin etmişti, çünkü lizbon'un kadrosunun alayı arjantinli, uruguaylı wonderkidler. hafiften bir tırsmıştım o yüzden ama hamdolsun alnımızın akıyla elemeleri geçip gruplara kaldık. tamam futbol zekamız, bilgi ve birikimimiz üst düzeyde lakin paok'un potansiyelinin böyle bir başarıya izin vereceğini sanmıyordum açıkçası. grup kura çekimi sonrası oluşan barcelona, inter ve benfica tablosu tam manasıyla sıçtığımızınresmidir.jpeg olmuştu. kurayı çekenin elini sikeyim, onun evine ateşler salınsın, evi yansın :(

    ağlaklığı bırakıp yolculuğumuza başlarsak; ilk maçta benfica deplasmanında 5-0'lık yenilgi sonrası boyumuzun ölçüsünü almış olsak da sonra içeride barça'ya tam bir yunan deplasmanı atmosferini yaşatıp 2-1 koymuştuk. messi ve neymar'a top göstermedik şerefsizim. işte bunlar hep tribün desteği. sonrasında inter deplasmanında 3-0'lık yenilgiyle façamız yine hasar almış olsa da kalan 3 maçta yenilgi almayıp 3 beraberlik alarak grubu 3. bitirmiştik. barça deplasmanında çıktığımız son maçta ise şans ciddi anlamda yanımızdaydı. benfica-inter oynuyordu ve inter galibiyeti bizim 3.lük şansımız için mutlaka gerekliydi. divock origi reyiz sağolsun inter'e galibiyeti getirmiş. ben de barça deplasmanında 1-1 sonrası 1 puan alarak benfica ile aynı puan ve averaj sayesinde uefa'nın yolunu tutmuştum. ki 58. dkda kırmızı görüp kalan dakikaları 10 kişi oynadığımızı belirtelim. nasıl gol yemedik, hala bilmiyorum :(

    uefa'da ise önce arsenal'i (içeride 2-0, deplasmanda 1-1),
    sonra beşiktaş'ı (deplasmanda 0-0, içeride 3-0 oyoyoy),
    http://www.hizliresimyukle.com/image/PCFu
    çeyrek finalde stuttgart'ı (içeride 2-0, deplasmanda 1-1) ve
    yarı finalde everton'ı (içeride 1-0, deplasmanda 3-3) geçerek finale ulaşmıştık.
    http://www.hizliresimyukle.com/image/PCF8

    finaldeki rakibimiz ise yine başka bir ingiliz liverpool'du. geriye düşmüş olsak da beraberliği yakalayarak maçı uzatmaya götürmüştük. uzatmada ise sezon başında milan'dan bedavaya kaptığımız caniato'nun kanırtması sonrası kupaya uzanmıştık. evet, sevgili hellas uygarlığının yılmaz savunucuları, kupa yunanistanımız'a gelmişti!
    http://www.hizliresimyukle.com/image/P7Lg

    o sezon ligi de almıştık pek tabii. hiç beklenmeyen bu double başarısının arkasındaki sebepler ise hiç kuşkusuz sezon başında kadroya yaptığımız katkılardı. leonidas douvas (dr), max holvoet(dc) ve morango(aml) gibi üç yeni yetmeyi psg ve chelsea'den kiralayarak kaliteyi üst düzeye çıkarmıştık. bir de sezon başı bedavaya kaptırdığım orta sahamın yerini milan'dan caniato(mc) ile doldurmuştum. çocuk tam manasıyla çılgın attı sezon boyunca.
    http://www.hizliresimyukle.com/image/P7LT
    http://www.hizliresimyukle.com/image/P7LU

    transferdeki başarımız naldinho(dl) ile devam etmişti. sudan ucuza aldığım adamı 15 milyona okutmam sonrası, para kendi cebime girmişcesine gururlandım aq :(
    http://www.hizliresimyukle.com/image/P7LE
    bir de yukarıda bahsettiğim morango var. sol kanadın tabiri caizse anasını belledi. douvas ile birlikte bunu 2 sezon üst üste kiralayıp sonraki sezon sonunda da kendi kulüpleri psg ile biten kontratlarından dolayı bedavadan kadroya kattım. çok karlı iş oldu.
    http://www.hizliresimyukle.com/image/P7L3

    kadroyu bozmadan başladığımız sonraki sezonda da ligi domine ettik, ortalığın tozunu attırdık, olympiakos'u rezil rüsva ettik. biz paok'un başına geçmeden önce istediği gibi at süren oly'e sağlam bir ders verdik. 30 galibiyet ve 4 beraberlik ile namağlup şampiyon olduk. şu puan durumunu çerçeveletip odama astım, bakıp bakıp gururlanıyorum aq. yalnız 17 puan fark yemek nedir ya? olympiakos başkanı olsam kulübü kapatmıştım :(
    http://www.hizliresimyukle.com/image/P7LK

    bu sezonda yaşadığım en acı olay ise şampiyonlar ligi'nde grup son maçımda aldığım yenilgiydi. grupta city, juventus ve legia var. aq nasıl şans varsa her sene kazık grup geliyor zaten. neyse içeride city 0 puan, deplasmanda legia 1 puan, içeride juve 3 puan, deplasmanda juve 1 puan ve deplasmanda city 0 puan sonrası son maç öncesi 5 puanımız vardı (4 puan juventus'tan. bu senaryo bir yerden tanıdık geliyor). city-juventus maçında city galibiyeti sonrası 1 puan bizi üst tura taşıyacaktı. city şaşırtmayarak juventus'u yendi ama bizim maçın son dakikaları tam bir soğuk duş etkisi yaratmıştı...

    caniato ile 2 kez öne geçmeme rağmen son dakikalarda beraberliğin de yeteceği rahatlığıyla sakatlık yaşayan holvoet'yi çıkardım, yerine 20 yaşındaki stoperim genitsaridis'i koydum.

    peki genitsaridis ne yaptı?
    dk 83, adamı çekti penaltı.
    dk 90+3 adama kaydı, bir daha penaltı.

    biz de legia ile aynı puanda olmamıza rağmen averajla sonuncu bitirip avrupa'ya veda ettik. kariyerimdeki en büyük skandaldı yemin ediyorum :(
    http://www.hizliresimyukle.com/image/PCFA

    ligi açık ara farkla şampiyon bitirmiş olmam, uefa'yı kazanarak avrupa kupalarında başarı elde etmiş olmam, önümüzdeki 6-7 sene ligi domine edebilecek kadroyu korumuş olmam sonrası yunan'daki misyonumu tamamladığımı düşünüp istifamı sundum. kısa bir süre sonra cska'nın başına geçtim fakat paok'u bir süre uzaktan izlemeye de devam ettim.

    benim istifam sonrası takıma getirilen mancini'nin kadronun amına koymasını izlemek çok zoruma gitti açıkçası. ben 2 sene uğraştım o kadroyu oluşturmak için lan allahsız! adam geldi douvas'ı sattı, morango'yu dortmund'a okuttu, caniato'yu sudan ucuza stuttgart'a gönderdi. artık fatih terim sendromuna yakalanıp kendisinden önceki hocanın aldığı oyuncuları oynatmak mı istemedi bilemem ama kadro tamamen dağıldı. sonra da ligde şampiyonluğu oly'e bıraktı doğal olarak.

    çeska serüvenimi de en kısa zamanda anlatacağım sevgili fmseverler. hepinize sakatlıksız, bol heyecanlı, bol kupalı, bol sıfırlı bütçeli sezonlar diliyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın