5644
--- alıntı ---
selçuk'u iki yıldır savundum.
açın bakın, çarşaf çarşaf savunma yazılarım var. yanlış düşündüğümü de düşünmüyorum. o yazılarım doğruydu ama dün ben de "refleks olarak" herifi ıslıklayanlar arasındaydım. istemsiz biçimde ıslıkladım çünkü artık yetmişti maç boyu ve sene boyu yapamadıkları.
bakın beyler çok topçu gördüm bu takımda.
şımarık, yalancı, hırslı, paragöz, yetenekli, kazma, para için oynayan, kaçan, sonradan dünya starı olan, efsane vs...
ama hiç daha önce sahada ayağı titreyen galatasaraylı görmemiştim ve bu adamın kaptanlık pazubandı var.
sen kaptansın amk ya. omuz atıp yere indir, savaş, uzaktan şut vur. veysel'e sinirlenip top dik, bağır, şuraya geç de, hakemle didiş. ateşle lan bizi. sen bu yüzden kaptansın. ayaklarını yere sağlam bas. adam gole mi gidiyor, omuzu vur düşür.
bilemiyorum yahu. bir adam nasıl ışık hızıyla mustafa sarp olacak kadar korkaklaşabilir.
bir de frikiğin başına gitti. frikikten golü atıp, iki hafta kendisi konuşulacak ve iki ay yeri garanti olacak. işte bu düşüncelerle gitti frikiğin başına. oysa formsuz olduğunu biliyordu, bırakabilirdi sneijder'e. kaptanlık bunu gerektirir. sen takımın için değil, kendin için gidiyorsun topun başına. olmuyor.
demek ki pazuband takacak karakter yokmuş selçuk'ta.
o pazubandın hakkı semih kaya ya da melo'dur. takım kötü gidince ayağı yere sağlam basan kişidir savaşan topçu. selçuk ise korkaklaşıyor.
gerçekten çok yazık.
--- alıntı ---
bir arkadaşın iletisinde gördüm az önce. ekşide yazılmış muhtemelen. yazılanlara yüzde yüz katılmamak elde değil.
selçuk'u iki yıldır savundum.
açın bakın, çarşaf çarşaf savunma yazılarım var. yanlış düşündüğümü de düşünmüyorum. o yazılarım doğruydu ama dün ben de "refleks olarak" herifi ıslıklayanlar arasındaydım. istemsiz biçimde ıslıkladım çünkü artık yetmişti maç boyu ve sene boyu yapamadıkları.
bakın beyler çok topçu gördüm bu takımda.
şımarık, yalancı, hırslı, paragöz, yetenekli, kazma, para için oynayan, kaçan, sonradan dünya starı olan, efsane vs...
ama hiç daha önce sahada ayağı titreyen galatasaraylı görmemiştim ve bu adamın kaptanlık pazubandı var.
sen kaptansın amk ya. omuz atıp yere indir, savaş, uzaktan şut vur. veysel'e sinirlenip top dik, bağır, şuraya geç de, hakemle didiş. ateşle lan bizi. sen bu yüzden kaptansın. ayaklarını yere sağlam bas. adam gole mi gidiyor, omuzu vur düşür.
bilemiyorum yahu. bir adam nasıl ışık hızıyla mustafa sarp olacak kadar korkaklaşabilir.
bir de frikiğin başına gitti. frikikten golü atıp, iki hafta kendisi konuşulacak ve iki ay yeri garanti olacak. işte bu düşüncelerle gitti frikiğin başına. oysa formsuz olduğunu biliyordu, bırakabilirdi sneijder'e. kaptanlık bunu gerektirir. sen takımın için değil, kendin için gidiyorsun topun başına. olmuyor.
demek ki pazuband takacak karakter yokmuş selçuk'ta.
o pazubandın hakkı semih kaya ya da melo'dur. takım kötü gidince ayağı yere sağlam basan kişidir savaşan topçu. selçuk ise korkaklaşıyor.
gerçekten çok yazık.
--- alıntı ---
bir arkadaşın iletisinde gördüm az önce. ekşide yazılmış muhtemelen. yazılanlara yüzde yüz katılmamak elde değil.
