95
sisteme topyekün karşı değilim.
özellikle de bazı taraftarların zaman zaman takıma zarar verir nitelikteki art niyetli eylemlerinin engellenmesi ve bu sorumsuz kişiler yüzünden diğer taraftarların ve takımın da cezalandırılmasının önüne geçilebilecek olması önemli.
benim kabul edemediğim konu bu işin ihalesinin peşkeş çekilir nitelikte tek bir firmaya verilmesi. bu firmanın da fişlemeyle nam salmış bir hükümete olan yakınlığı. bu nedenle söz konusu şirketin ve sistemin kulüplere ve taraftara dayatılması kabul edilemez.
bu durum herkese aynı bankayla çalışacaksınız ve aynı bankanın kartını kullanacaksınız demek kadar tuhaf. ben güvendiğim bankaya kimlik bilgilerimi veririm ve o bankayla çalışırım. ama fişleme yapmasından şüphelendiğim ve güvenmediğim bir bankadan su faturası bile yatırmam.
sen bu işi kulüpler için daha hesaplı olsun diyerek federasyon olarak tek elden yapmaya karar verdiysen ve kulüpler de buna onay verdiyse tüm statlarda aynı fiziksel altyapıyı kurar, aynı sistemi oluşturursun. ancak kullanılacak kartla ilgili kararı kulüplere ve taraftara bırakırsın. kulüp veya taraftar hangi firmaya güveniyorsa o firmayla çalışır.
o nedenle şampiyonlar ligi maçlarında kulübün tek maçlık plastik kart uygulaması yadırganmamalı. bu sistem kurulduysa stada girilirken kullanılacak. bence burada önemli olan ve herkesin üzerinde durması gereken konu insanların passolig dışında güvendiği bir kurumla çalışabilmesinin önünün açılması.
nihai bir ifadeyle; bir kişi e-bilet'le bir maça girdiğinde sadece suç unsuru içeren bir eylemde bulunduğu zaman kimlik bilgilerinin mahkeme kararıyla savcılığa verilmesi önemli. örneğin hükümet aleyhine bağırdığında, hükümetin bir ismini protesto ettiğinde yada mahkeme kararı olmadan emniyet veya savcılık isteğiyle değil. bu nedenlede emniyete, savcılığa ve olası fişlemelere göğüs gerecek güvenilir bir firmayla çalışmak herkesin anayasal hakkı ve bu hakka da her taraftar sonuna kadar sahip çıkmalı.
özellikle de bazı taraftarların zaman zaman takıma zarar verir nitelikteki art niyetli eylemlerinin engellenmesi ve bu sorumsuz kişiler yüzünden diğer taraftarların ve takımın da cezalandırılmasının önüne geçilebilecek olması önemli.
benim kabul edemediğim konu bu işin ihalesinin peşkeş çekilir nitelikte tek bir firmaya verilmesi. bu firmanın da fişlemeyle nam salmış bir hükümete olan yakınlığı. bu nedenle söz konusu şirketin ve sistemin kulüplere ve taraftara dayatılması kabul edilemez.
bu durum herkese aynı bankayla çalışacaksınız ve aynı bankanın kartını kullanacaksınız demek kadar tuhaf. ben güvendiğim bankaya kimlik bilgilerimi veririm ve o bankayla çalışırım. ama fişleme yapmasından şüphelendiğim ve güvenmediğim bir bankadan su faturası bile yatırmam.
sen bu işi kulüpler için daha hesaplı olsun diyerek federasyon olarak tek elden yapmaya karar verdiysen ve kulüpler de buna onay verdiyse tüm statlarda aynı fiziksel altyapıyı kurar, aynı sistemi oluşturursun. ancak kullanılacak kartla ilgili kararı kulüplere ve taraftara bırakırsın. kulüp veya taraftar hangi firmaya güveniyorsa o firmayla çalışır.
o nedenle şampiyonlar ligi maçlarında kulübün tek maçlık plastik kart uygulaması yadırganmamalı. bu sistem kurulduysa stada girilirken kullanılacak. bence burada önemli olan ve herkesin üzerinde durması gereken konu insanların passolig dışında güvendiği bir kurumla çalışabilmesinin önünün açılması.
nihai bir ifadeyle; bir kişi e-bilet'le bir maça girdiğinde sadece suç unsuru içeren bir eylemde bulunduğu zaman kimlik bilgilerinin mahkeme kararıyla savcılığa verilmesi önemli. örneğin hükümet aleyhine bağırdığında, hükümetin bir ismini protesto ettiğinde yada mahkeme kararı olmadan emniyet veya savcılık isteğiyle değil. bu nedenlede emniyete, savcılığa ve olası fişlemelere göğüs gerecek güvenilir bir firmayla çalışmak herkesin anayasal hakkı ve bu hakka da her taraftar sonuna kadar sahip çıkmalı.
