96
geldiği napoli'nin başında artık geleceğini düşünen rafael benitez vardır. geçmişini tartışmaya gerek yok ama bugününü de tartışmaya gerek yok.
eski idealist benitez yerini paragöz benitez'e bıraktı.
kaldı ki aynı napoli cavani'yi de göndermişti.
tamam saçma bir argüman ama "napoli'den geldi, napoli kendisini düşünmüyormuş demek ki kötü topçu" argümanının ne kadar saçma olduğunu vurgulayabilmek adına böyle bir yazıyorum bunu.
ancak böyle anlatabilirdim bu argümanın saçmalığını çünkü.
hani burak yılmaz için, yapsa bile söyleniyor ya ayağında top tutamıyor, istasyon olamıyor diye, bunu çok iyi yapar.
sürpriz şutlar atar. çalım atar. ara pası atar. iyi orta açar. iyi serbest vuruş kullanır. hırslıdır. uyumludur.
ha, eskiden mesela çalım işini falan daha geniş alanlarda yapardı, savunmasına daha çok yardım ederdi, topu daha uzun alanlarda sürebilirdi ve şimdi 31 yaşında olduğundan bunları ne derece eskisi gibi yapabilir bilemiyorum tabii.
yani, eskisi gibi hem 2 hem de 3. bölgelerde bu işleri yapabilir mi göreceğiz.
yapamasa bile, zaten 40 maç ilk 11 başlamasına da gerek yok, çıkıp 15-20 maç ilk 11 başlasa, bunların yarısında 60-70 dakika yarısında 90 dakika oynasa emin olun çok önemli katkılar verecektir.
bunun dışında büyük maçları çok sever. o maçlarda asist veya gol veya asist öncesi pas ama mutlaka skora etki eder.
ben ki haftalarca podolski haberlerini kovaladım, podolski'yi çok istedim ama podolski ile kıyaslanırsa bu topraklara, bu toprakların insanlarına, düzenine, beklentilerine çok daha kolay uyum sağlayacaktır podolski'ye göre.
ve podoloski gibi takımda arıza çıkarma riski de yoktur. podolski'yi kötülemek için söylemiyorum, kedi-ciğer ikilemi gibi de anlaşılmasın. sadece karakter olarak daha uyumlu, daha mütevazı bir adam olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
tutup da bunları da yazacak değildim ama bu adam öyle burun kıvrılacak, "yooo son göndö onco bo kodor olur üşte" yapılacak adam değildir.
başarılı olup olmaması elbette her oyuncu için olduğu gibi bir çok değişkene bağlı olmakla birlikte, olağan koşullarda katkı vermemesi için hiçbir sebep yoktur.
az sabırlı olun lan.
valla ölmezsiniz ya.
bu gözlemlemeden, beklemeden yerin dibine sokma alışkanlığı da yeni türedi.
eski idealist benitez yerini paragöz benitez'e bıraktı.
kaldı ki aynı napoli cavani'yi de göndermişti.
tamam saçma bir argüman ama "napoli'den geldi, napoli kendisini düşünmüyormuş demek ki kötü topçu" argümanının ne kadar saçma olduğunu vurgulayabilmek adına böyle bir yazıyorum bunu.
ancak böyle anlatabilirdim bu argümanın saçmalığını çünkü.
hani burak yılmaz için, yapsa bile söyleniyor ya ayağında top tutamıyor, istasyon olamıyor diye, bunu çok iyi yapar.
sürpriz şutlar atar. çalım atar. ara pası atar. iyi orta açar. iyi serbest vuruş kullanır. hırslıdır. uyumludur.
ha, eskiden mesela çalım işini falan daha geniş alanlarda yapardı, savunmasına daha çok yardım ederdi, topu daha uzun alanlarda sürebilirdi ve şimdi 31 yaşında olduğundan bunları ne derece eskisi gibi yapabilir bilemiyorum tabii.
yani, eskisi gibi hem 2 hem de 3. bölgelerde bu işleri yapabilir mi göreceğiz.
yapamasa bile, zaten 40 maç ilk 11 başlamasına da gerek yok, çıkıp 15-20 maç ilk 11 başlasa, bunların yarısında 60-70 dakika yarısında 90 dakika oynasa emin olun çok önemli katkılar verecektir.
bunun dışında büyük maçları çok sever. o maçlarda asist veya gol veya asist öncesi pas ama mutlaka skora etki eder.
ben ki haftalarca podolski haberlerini kovaladım, podolski'yi çok istedim ama podolski ile kıyaslanırsa bu topraklara, bu toprakların insanlarına, düzenine, beklentilerine çok daha kolay uyum sağlayacaktır podolski'ye göre.
ve podoloski gibi takımda arıza çıkarma riski de yoktur. podolski'yi kötülemek için söylemiyorum, kedi-ciğer ikilemi gibi de anlaşılmasın. sadece karakter olarak daha uyumlu, daha mütevazı bir adam olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
tutup da bunları da yazacak değildim ama bu adam öyle burun kıvrılacak, "yooo son göndö onco bo kodor olur üşte" yapılacak adam değildir.
başarılı olup olmaması elbette her oyuncu için olduğu gibi bir çok değişkene bağlı olmakla birlikte, olağan koşullarda katkı vermemesi için hiçbir sebep yoktur.
az sabırlı olun lan.
valla ölmezsiniz ya.
bu gözlemlemeden, beklemeden yerin dibine sokma alışkanlığı da yeni türedi.
