essaid belkalem

ana kahramanı olduğu olayda normal şartlar halinde ne uygulanması gerekiyorsa o uygulanırdı. bir başbakanın bir başka ülke başbakanını arayıp "bu oyuncuyu alın hadi ya" demesi dış politikada güçten çok ezikliktir. başbakanlık kurumu eşinin dostunun ülkelere girip çıkması için yardım sağlamak amacıyla kurulmuş bir makam değildir. biraz "bizim yeğen gelecek onu içeri alın" gibisinden club sahibinden rica bulunmak gibi birşey olmuştur. başbakan ulan bu boru mu ? gerekirse o adam o ülkeye girmez. ama başbakan da kimseye gebe kalmaz. eğer gerçekten güç sahibi bir ülke olsaydı dış politkada işte o polis o yırtığı görmezden gelirdi. bu arada dış politika ve güç dediniz nedense aklıma, obama, iran, kırım türkleri, uygur türkleri, 49 rehine, filistin konusunda siklenmeyişimiz, esad, maliki, merkel , cem özdemir, düşen jetler ve batırılan gemiler geldi. o da neden geldi bilmiyorum?
(bkz: biz çok güçlü olduk)