2411
kendisini de sevmezdim, ama hakan'ın kral olduğu yede burak yılmaz anca qıral olur zaten. oyuna katkı bakımından aralarında sıradağlar vardır.
evet, burak'ı izleyenlerin "ben anlamam, büyüklerim ne derse onu yaparım" zihniyetiyle yaptığı (her ne kadar cemaat akp ile ters düşünce, samimiyetten uzak bir şekilde doğru şeyler söylemeye başlamışsa da) vekilliğinin süresi dolunca takımda görmek istemesini normal karşılıyorum, sonuçta burak'ın yerine şu yaşta elmander'e bile razıyım.
hakan taraftar ile muhatap olmazdı evet, çünkü hesaplaşacağı pek bir durum olamazdı.
ama takım içinde ikilik çıkarmayı iyi bilirdi, hesaplaşmaları daha çok takım için dengeler üzerineydi. bir nevi takım içindeki paralel yapıydı.
ha, taraftarla da bir şekilde hesaplaşmış oluyordu aslında. adnan polat kendisini yolladıktan sonra tv'lerde galatasaray'ın kaybettiği maçlar sonrası sevinç çığlıkları atmadığı kalıyordu bir.
2005 yılında içeride gençlerbirliği maçını kaybederken takıma örnek olmak yerine çıkarken pazubandı yere atıp, kulübeye gitmeyip kale arkasında maç izliyor, şampiyonluğun kaçışını taraftarı tahrik ederek perçinliyordu.
galatasaray ne çektiyse, bu takım içinde takım olanlardan çekti.
2004'te takımın geri kalanıyla yemek masalarını dahi ayıran "efsaneler", 2005'te ve 2008'de hakan şükür, 2010'da yabancılar ile ikilik çıkaran über kaptan arda, 2013'te sneijder'e melo'ya atarlanan ancak takımı onlar kadar bile sahiplenemeyen selçuk, gökhan zan vs.
galatasaray taraftarı oyuncularına sahip çıkmıyor oluyor sonra. bir de o oyuncuların galatasaray'ın içinde nasıl bir kaos yarattığına değinin be arkadaş, hep galatasaray suçlu, hep galatasaraylılar.
ömrünü bu takımdan kazanmışlar, bulunduğu mevkiye galatasaray sayesinde gelmişler niye bu takımdan üstün olsun ki, bir sorun kendinize artık.
evet, burak'ı izleyenlerin "ben anlamam, büyüklerim ne derse onu yaparım" zihniyetiyle yaptığı (her ne kadar cemaat akp ile ters düşünce, samimiyetten uzak bir şekilde doğru şeyler söylemeye başlamışsa da) vekilliğinin süresi dolunca takımda görmek istemesini normal karşılıyorum, sonuçta burak'ın yerine şu yaşta elmander'e bile razıyım.
hakan taraftar ile muhatap olmazdı evet, çünkü hesaplaşacağı pek bir durum olamazdı.
ama takım içinde ikilik çıkarmayı iyi bilirdi, hesaplaşmaları daha çok takım için dengeler üzerineydi. bir nevi takım içindeki paralel yapıydı.
ha, taraftarla da bir şekilde hesaplaşmış oluyordu aslında. adnan polat kendisini yolladıktan sonra tv'lerde galatasaray'ın kaybettiği maçlar sonrası sevinç çığlıkları atmadığı kalıyordu bir.
2005 yılında içeride gençlerbirliği maçını kaybederken takıma örnek olmak yerine çıkarken pazubandı yere atıp, kulübeye gitmeyip kale arkasında maç izliyor, şampiyonluğun kaçışını taraftarı tahrik ederek perçinliyordu.
galatasaray ne çektiyse, bu takım içinde takım olanlardan çekti.
2004'te takımın geri kalanıyla yemek masalarını dahi ayıran "efsaneler", 2005'te ve 2008'de hakan şükür, 2010'da yabancılar ile ikilik çıkaran über kaptan arda, 2013'te sneijder'e melo'ya atarlanan ancak takımı onlar kadar bile sahiplenemeyen selçuk, gökhan zan vs.
galatasaray taraftarı oyuncularına sahip çıkmıyor oluyor sonra. bir de o oyuncuların galatasaray'ın içinde nasıl bir kaos yarattığına değinin be arkadaş, hep galatasaray suçlu, hep galatasaraylılar.
ömrünü bu takımdan kazanmışlar, bulunduğu mevkiye galatasaray sayesinde gelmişler niye bu takımdan üstün olsun ki, bir sorun kendinize artık.