101
yabancı sınırı diye bir şey olmasaydı dahi kendisinin alınmasını isterdim. 2. ve 3. forvet alternatiflerimiz dahi yerli ve yetenekli isimlerden oluşmayacaksa biz boşuna bu ülkede futbol oynuyoruz demektir. eğer ki galatasaray bir türk takımıysa yabancı sınırı ne olursa olsun türk oyunculardan mümkün mertebe maksimum düzeyde yararlanmalıdır. burak yılmaz yedek kalacak düzeyde bir isim değil, o zaman kendisi satılıp yerine as bir golcü alınabilirdi fakat kulübede ya da tribünde oturacak adam da bir zahmet türk olsun. keza mevlüt de alınmış olsaydı kendisi öyle sezon boyu yedek kulübesinde çürütülecek kariyerde biri değil.
emre güral'a geri dönersek birkaç gündür kendisine dair tüm görsel materyallere ulaşmaya çalışıyorum ve 2013-2014 sezonu boyunca izlemiş olduğum performansıyla birleştirmeye çalışıyorum.
öncelikli olarak artılarını vurgulamak gerekirse ceza sahası dışından süper etkili şutlar atabiliyor, ayrıca pozisyon takibi ve fırsatçılığı da gayet iyi. bunun dışında bileklerine de hakim, adam eksiltebiliyor ve 10 numara geçmişi olduğu için muazzam bir ara pas yeteneği var. top tekniği yüzünden gerektiğinde kenarlarda da görev yapabiliyor. ileri uçta iken kaleye arkası dönük de oynayabiliyor ve fizik gücü gayet yerinde ki 1. lig ve süper lig deneyimi yeterince var. alman altyapısı görmüş geçirmiş olması ise bir başka artı bir özelliği.
eksileri ise özetle uzun boyuna rağmen kafa toplarındaki etkisizliği, bazen topu ayağında çok tutması, gol atmayı bilmesine rağmen golcülük bilgisinin olmaması ve muhtemel sağlık sorunları. biraz daha açacak olursak da oyunun içinde fazla yer alamadığını söyleyebiliriz. yani top ayağında ise onu pas veya şut olarak çok iyi bir şekilde kullanabiliyor ama topun ayağına atılması için uygun pozisyonu kendisine yaratma konusunda başarılı değil. yani araya kaçma ve doğru yerde durma gibi özellikleri zayıf. bu yüzden de gol atmadığı zamanlarda takımı 10 kişi bırakıyor çünkü umut bulut gibi topsuz alanda takım savunmasına yardım eden ve pres yapan bir yapısı da yok.
geçenlerde yasin öztekin'i tarif etmek için yiğit gökoğlan'ı baz almıştım ve üzerine eklemiştim. bu sefer de mehmet batdal üzerinden gidelim. mehmet batdal'ın daha hızlısı, adam geçebileni, kafa vuramayanı ve biraz daha deneyimlisi. gerisi ne eksik ne fazla.
emre güral'a geri dönersek birkaç gündür kendisine dair tüm görsel materyallere ulaşmaya çalışıyorum ve 2013-2014 sezonu boyunca izlemiş olduğum performansıyla birleştirmeye çalışıyorum.
öncelikli olarak artılarını vurgulamak gerekirse ceza sahası dışından süper etkili şutlar atabiliyor, ayrıca pozisyon takibi ve fırsatçılığı da gayet iyi. bunun dışında bileklerine de hakim, adam eksiltebiliyor ve 10 numara geçmişi olduğu için muazzam bir ara pas yeteneği var. top tekniği yüzünden gerektiğinde kenarlarda da görev yapabiliyor. ileri uçta iken kaleye arkası dönük de oynayabiliyor ve fizik gücü gayet yerinde ki 1. lig ve süper lig deneyimi yeterince var. alman altyapısı görmüş geçirmiş olması ise bir başka artı bir özelliği.
eksileri ise özetle uzun boyuna rağmen kafa toplarındaki etkisizliği, bazen topu ayağında çok tutması, gol atmayı bilmesine rağmen golcülük bilgisinin olmaması ve muhtemel sağlık sorunları. biraz daha açacak olursak da oyunun içinde fazla yer alamadığını söyleyebiliriz. yani top ayağında ise onu pas veya şut olarak çok iyi bir şekilde kullanabiliyor ama topun ayağına atılması için uygun pozisyonu kendisine yaratma konusunda başarılı değil. yani araya kaçma ve doğru yerde durma gibi özellikleri zayıf. bu yüzden de gol atmadığı zamanlarda takımı 10 kişi bırakıyor çünkü umut bulut gibi topsuz alanda takım savunmasına yardım eden ve pres yapan bir yapısı da yok.
geçenlerde yasin öztekin'i tarif etmek için yiğit gökoğlan'ı baz almıştım ve üzerine eklemiştim. bu sefer de mehmet batdal üzerinden gidelim. mehmet batdal'ın daha hızlısı, adam geçebileni, kafa vuramayanı ve biraz daha deneyimlisi. gerisi ne eksik ne fazla.
